English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You've got to understand

You've got to understand tradutor Turco

301 parallel translation
They've got to like you, understand?
Seni sevmeleri lazım, anladın mı?
Listen, there's something you've got to understand and try and forgive.
Anlamanı ve bizi affetmeni istediğimiz bir şey var.
Geoff, I understand, but you've got to take it easy for a few days.
Geoff, anlıyorum, ama birkaç gün dinlensen iyi olur.
You've only got to read this note to understand.
Anlamak için sadece şu mesajı okuman gerekiyor.
You've got to understand and you've got to forgive me.
Beni anlamalı ve bağışlamalısın.
You've got to understand, María.
Beni anlamanı isterim, Maria.
I understand you've got a room to rent.
Galiba kiralık odanız varmış.
What all of you don't understand is I've got to know it's around.
Hepinizin anlamadığı şey şu ki, onun oralarda bir yerlerde olduğunu bilmek zorundayım.
Maybe you don't understand, but we've got to close ranks against the common enemy.
Belki anlamadın ama... Ortak düşmana karşı birlikte olmalıyız.
You've got to understand that I really am all right.
İyi biri olduğumu anlamak zorundasın.
- You've got to understand me.
- Beni anlamalısın.
But we've got to trust you, understand?
- Ama sana güvenmeliyiz. - Evet, bana güven.
I understand you've been lying to me ever since I got here.
Buraya geldiğim anda bana yalan söylediğini anladım.
I've tried to understand why he wouldn't go with me, and it's got to be because of you.
Neden benimle gelmediğini anlamaya çalıştım sebep siz olmalısınız.
You've got to understand this, just as if you were a grown person.
Tıpkı büyümüş bir insan gibi bunu anlaman gerekiyor.
- You've got to understand- -
- Anlaman gerek...
You've got to try to understand something, Graham.
Birşeyi anlamak zorundasın, Graham.
That's what you've got to understand.
İşte anlaman gereken bu.
You've all got to understand that the reason you were picked is immaterial.
Şunu anlamalısınız ki sizin seçilme sebebiniz önemli değil.
I've tried not to get in the way. I've tried to understand. But you've got to let me mean something.
Sana engel olmamaya ve seni anlamaya çalıştım, ama bir işe yaramama izin vermelisin.
I understand. You've got to have the right man for the job.
Ve siz onun bu işi yerine getireceğini biliyorsunuz.
But you've got to understand.
Ama anlamak zorundasın.
But you've got to understand what's best for you.
Ama bunun senin için en iyisi olduğunu anlamalısın.
You've got to understand.
Caty anlamak zorundasın.
- Ari, you've got to understand...
- Ari, anlaman lazım- -
YOU UNDERSTAND, HENRY? I GOT A GUT ACH E FROM WISHING, AND ALL I GOT TO SHOW FOR IT IS A FACE FU LL OF SCARS
Ve sefil ömrümün her bir gecesinde ve gündüzünde katlanmak zorunda olduğum acı ve ıstıraplı hatıralarla dolu bir kafa.
Doc, you've got to understand.
Doktor, anlamaya çalış.
You with children will understand they've got to be helped.
Çocuk sahibi olanlar anlayacaktır.
If you're staying and I suppose you've got to, understand this :
Burada kalacaksanız şunu anlamanız gerekir :
You've got to understand, the man's occupying an area that's like a maze.
Anlamış olmalısınız, Senatör, adam labirent gibi bir arazide yaşıyor.
You've got to understand that we can never be married.
Evlenemeyeceğimizi anlaman gerek.
Then you've got to understand me.
O halde sen de beni anlamalısın.
- I know it's difficult for you... to get on with Frank Towns... but you've got to understand.
Biliyorum bu, sizin için çok zor... ama Frank Towns'u dinlemeniz gerekiyor bence. Bunu anlamalısınız o - o -
- Mary, you've got to understand...
- Mary, anlamanı istiyorum ki...
Me and you, Giacobbe, will be astute, we've got to be smart, understand?
Sen ve ben, Giacobbe, açıkgöz olmalıyız, akıllıca davranmalıyız, anladın mı?
You've got to play the ball, play it, understand?
Topla oynamanız lazım, topla. Anladın mı?
You all understand what you've got to do?
Hepiniz ne yapacağınızı anladınız mı?
You've got to try and understand women.
Gel de şu kadınları anla!
Look, Kim, you've got to make them understand what's going on out here.
Bak, Kim, burada neler olup bittiğini anlamalarını sağlaman lazım.
But you've got to understand, comrades.
Ama anlamalısınız, yoldaşlarım.
You've got to understand :
Anlamanız lazım :
Look, I can't explain, there's no time, you've got to get out of here, understand?
Şimdi olmaz!
You understand, if I see you're going to kill Gauche, I've just got to kill you.
Anlıyorsun değil mi? Gauche'u öldürmeye kalkarsan, seni öldürmek zorunda kalırım.
I can't understand why you feel you've got something to be guilty about.
Niçin kendini suçlu hissetmen gerektiğini anlayamıyorum.
We've got to find him, do you understand?
Onu bulmak zorundayız, anlıyor musunuz?
SYBIL, YOU'VE GOT TO UNDERSTAND.
- Sybil, anlamak zorundasın.
YOU'VE GOT TO UNDERSTAND THAT, SYBIL.
- Bunu anlamak zorundasın, Sybil.
I know it's going to be difficult for you but we've got to do it, do you understand?
Sana zor geleceğinin farkındayım ama buna mecburuz, anlıyor musun?
Listen, I've got to try to make you understand.
Dinle, seni anlamak için çabalıyorum.
Your mother knows what you're up to. So if you want to see her again, you've got to lead an honest life, you understand?
Bu yüzden, onu tekrar görmek istiyorsan... adam olman lazım... anladın mı?
You've got to understand.
Anlamalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]