You can't go wrong tradutor Turco
155 parallel translation
And if you listen to me, you can't go wrong.
Eğer beni dinlerseniz, hiç hata yapmazsınız.
Don't let it bother you When things go wrong
İşler kötü gittiğinde canını sıkma
The evening's fun is about to start, and you can't go wrong with a song in your heart.
Akşam eğlencesi başlamak üzere yüreğinizde şarkı varsa, bir yere kaybolmayın.
Watch me, you can't go wrong.
Beni izle, yanlış gidemezsin.
You can't go wrong.
Hata yapman mümkün değil.
Bet him to win And you can't go wrong
Kazanmak için ona oynayın Pişman olmayın
I've got everything covered, but in case something does go wrong and I can't make the payoff myself, the cards will identify you to whoever I send with the money.
Her şeyi ayarladım. Ama bir terslik olur da ödemeyi ben yapamazsam parayı gönderdiğim kişiler sizi bu kartlarla tanıyacak.
You can't go wrong with the big six or the big eight!
Büyük altı ve sekizde kaybetmezsiniz.
You can't go wrong at the emporium.
Bu mağazada sorun çıkmaz.
Well, four bucks a night, you can't go wrong, you know.
Geceliği 4 papel, olsun o kadar da. Geceliği 4 papel.
No, you can't go wrong, but you could get roasted to death, or poisoned by small creatures.
O kadar da olsun ama sonra sıcaktan kavrulmayasın ya da küçük canlılar tarafından zehirlenmeyesin.
- You can't go wrong with her.
Onunla baş edemezsin.
You can ´ t go wrong with that.
Bununla yanlış yapamazsın.
You can't go wrong.
Kesinlikle yanlış gidemezsiniz.
" You can't go wrong.
Yanlışlık yapmazsın
I guess if you have a signed document in your possession, you can't go wrong.
Sanırım elinde imzalı bir belgen varsa, sırtın yere gelmez.
You can't go wrong.
Yolu şaşırmazsınız.
Well, a fine horse, brian You know, you can't go wrong.
At iyiydi Brian.
Without getting into that... you can't go wrong choosing the Lord's day.
Karışmak istemem ama kutsal pazar gününü seçerseniz yanılmazsınız.
Forty-four cents, shit, can't go wrong, you'll never need gum again.
44 cent olduğuna göre iyidir. Bir daha hiç sakız almanıza gerek kalmaz.
You can't go wrong with that!
Bunu yanlış anlamamalısın.
If it's cotton, and if it's blue, you can't go wrong.
Eğer pamuklu ise ve de maviyse yanlış yapamazsın.
ya can't spent my entire life telling me everything that's wrong with Newport and then just expect I'm gonna go back, you can't do that the new season of The O.C is coming on a new night Thursday November 4th at 8 only on Fox
Gelmek ister misin? Bir iki yumruk etkili olabilir. Caleb'i son gördüğümde bana çok kızgındı.
You can't go wrong.
Hata yapamazsın.
Well, you can't go wrong with real estate.
Eh, emlaktan zarar gelmez.
Treat a queen like a whore and a whore like a queen. You can't go wrong.
Kraliçeye fahişe, fahişeye kraliçe gibi davran.
And you can't go wrong with a pickled egg.
Ve ama bir yumurta turşu sunada hayır diyemem.
Well, you can't go wrong with cocktail weenies.
Şey, kokteyl sosisleri yanlış olmaz.
'Well', I said,'you can't go wrong with a cheese sandwich.
" Peynirli sandviçten zarar gelmez.
Well, you can't go too far wrong with a cup of tea.
Evet, bir fincan çayla, çok fazla yanlış yapamazsın.
You can't go wrong.
O zaman yanıIma payın olmaz.
'Cause you know that you can't go wrong
Çünkü biliyorsun ki işler ters gitmez
'Cause you know that things can't go wrong
Çünkü biliyorsun ki işler ters gitmez
"For 10 bucks you can't go wrong," you said.
10 Dolar için yanlış bir şey yapmazsın dedin.
Keep the breeds separate and you can't go far wrong - that is the cardinal rule.
Temel kural der ki ; farklı soyları ayrı tutarsan hata yapmaya imkân yoktur.
- You can't go wrong with pouty.
- Kalın olması kötü değil.
You really can't go wrong with jewelry.
Mücevher almak kesinlikle yanlış olmaz.
Well, when there's a dirty job to be done, you can't go wrong with a Mormon.
Yapılması gereken pis bir iş varsa, en iyisi bir Mormon'la anlaşmaktır.
I remember telling your parents, if you're looking for a name, you can't go wrong with a constellation.
Sizinkilerin dediklerini hatırlıyorum, eğer bir isim arıyorsan,... takımyıldızları fazlasıyla iş görür.
You can't go wrong with something traditional.
Geleneksel birşeyler her zaman işe yarar.
Yeah. Yeah, I'm sure. You can't go wrong with Mel.
Mel'i seçerek hata yapmak imkansız.
You can't go wrong with flowers.
Çiceklerle hiçbir şeyi yanlış yapamazsın.
You know, Daryl... sometimes, despite all the training... that we cops go through... despite all that we are taught about right and wrong... despite all that we would like to honour in ourselves... we can come to a place... where we don't give a damn.
Dinle Daryl. Biz polisler bazen aldığımız tüm eğitime rağmen doğru ve yanlış hakkında öğretilenlere rağmen gurur duymak istediğimiz her şeye rağmen bir an gelir ki hiçbir şey umurumuzda olmaz.
Can't go wrong, you'll look like a stud.
İşe yarar, sen aslan gibi kalırsın.
That ´ s right. lf you work hard at school, you can ´ t go wrong.
Okulun için çok çalışırsan, başına kötü bir şey gelmez.
Yep, you can't go wrong with Mr. X.
Evet, Bay X ile işim ters gitmez.
If you want to kill yourself you can't go wrong if you drive a convertible car over a cliff at 50 miles an hour.
Kendini öldürmek istiyorsan... üstü açık bir arabayla 80 kilometre hızla giderken... uçurumdan yuvarlan, mutlaka başarırsın.
Even if we were wrong, you can't go stealing bikes.
Biz hatalı olsak dahi, başkasının bisikletini çalamazsın.
- You can't go wrong.
- Hata yapmana imkan yok.
This is my ship and ive asked you to trust me, and you can't go wrong.
Bu benim gemim ve ben sizden bana güvenmenizi istedim, yanılmayacaksınız.
Play anything by Zeppelin, you can't go wrong.
Zeppelin'den bir şey koy, pişman olmazsın.
you can't beat me 46
you can't 4106
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can't 4106
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78