You can't stop me tradutor Turco
700 parallel translation
Can't I have a little fun without you trying to stop me?
Burnunu sokmasan da ben de birazcık eğlensem.
No, Gabrielle... ... you can't stop me.
Hayır Gabrielle engel olamazsın.
They're going with me, and you can't stop me!
Benimle geliyorlar ve ben eve gidiyorum, beni durduramazsın!
But he can't stop me from tangling with you if you don't lay off my wife.
Ama karımı rahat bırakmazsan bana hiç kimse engel olamaz.
You can't stop me.
Beni durduramazsın.
You can't stop me from seeing Taylor.
Taylor'u görmeme mani olamazsın.
Can't stop me, Maxwell. You're finished.
Beni durduramazsın, Maxwell.
I know you'll despise me for stooping to this, but it doesn't matter what you think of me if i can stop you from marrying him.
Biliyorum bu kadar alçaldığım için beni suçlayacaksın, ama bu evliliği durdurduğum sürece ne düşündüğün hiç önemli değil.
Why don't you stop bothering me?
Bırak artık canımı sıkmayı.
You can't stop me.
Beni durduramazsınız.
- You can't stop me, Vienna.
- Beni durduramazsın, Vienna.
I'm going away, and you can't stop me.
Ben gidiyorum ve beni durduramazsınız.
Don't know how you can stop me.
Beni nasıl durduracaksın bilemiyorum.
I guess you gotta kill me, because you can't stop me any other way.
Sanırın beni öldürmek zorundasın, çünkü başka hiçbir şekilde beni durduramazsın.
I tell you, you can't stop me.
Size söyledim, beni durduramazsınız.
You can't stop me from trying.
Ama denememe engel olamazsın.
I don't think you can stop me, Uncle Charles.
Beni engelleyebileceğini sanmam, Charles Amca.
Sorry I can't drive you back, but it's late. Stop being so scared of me.
Sana eşlik edemeyeceğim özür dilerim acelem var ama bu çekingenliği at üstünden.
You can't stop them with that, believe me.
Onları bununla durduramazsın, inan bana.
You can't stop me, I want to talk and talk!
Beni durduramazsınız! Bırakın beni, konuşmak istiyorum!
- Honey, why can't you stop fighting me?
- Neden sürekli benimle kavga ediyorsun?
... and you can't stop me!
- Buna engel olamazsın!
If you don't do anything about this, I'm going to, and there's nothing you can do to stop me.
Eğer bu konuda sen bir şey yapmayacaksan, ben yapacağım ve elinden beni durdurmak için hiçbir şey gelmez.
Stop. You're hurting me.
Dur.Canımı acıtıyorsun.
You can't stop me from seeing her.
Bana engel olamazsınız.
Sit down You can't stop me from calling my lawyer
Beni çağırmaktan alıkoyamazsınız.
- You can't stop me.
- Beni durduramazsınız.
Stop it, Paul.You're hurting me.
Kes artık, Paul. Canımı acıtıyorsun.
You can't stop me.
Beni susturamazsın.
I can't stop unless somebody like you can make me.
Bırakamam. Sizin gibi biri bıraktırmazsa.
You can't stop me!
Beni durduramazsın!
Now you can't resist. You can't stop me.
Şimdi direnemezsin ve beni durduramazsın.
AND YOU CAN'T STOP ME.
- Beni durduramazsın.
YOU CAN'T STOP ME.
- Beni durduramazsın.
Actually it's exactly what my commanding officer in France asked me, I can't stop you he said
Açıkçası, bunu Fransa'daki komutanım benden istedi.
So you can't stop me.
Sen de beni engelleyemezsin.
- You can't stop me from seeing Phil.
- Beni egelleyemezsin!
Now you can go! Robert Wong, don't try to stop me.
Robert Wong, beni engellemeye kalkma.
"... even a path of fire can't stop me coming to you " "... even a path of fire can't stop me coming to you "
sana gelen yangın yolunda duramazsın sana gelen yangın yolunda duramazsın
And if I want to have an affair or play sex games or do MM's, you can't stop me.
Ayrıca bir ilişki yaşamak ya da seks fantezileri ya da MM istiyorsam beni durduramazsın.
I'm gonna play. You can't stop me.
Oynayacağım, beni durduramazsın!
You can't stop me! I'll open the window and jump!
Beni engelleyemezsin Camdan atlarım.
You can make me pick up dog dirt, but you can't stop me seeing Jimmi Sue.
Bununla beni pisletebilirsin ama Jimmi Sue'yi görmemi engelleyemezsin
Anyway, you can't stop me.
Neyse, beni durduramazsın.
You're damn right you can't stop me.
- Çok haklısın, durduramazsın.
You can't stop me, Sabrina.
Beni durduramazsın Sabrina.
You can't stop me!
Ama aynı zamanda, işini bitiremeyeceksin.
Living Dead is a fool, he didn't stop you, but instead discussed swordsmanship, and let you come in to bother me.
Yaşayan ölü salağın teki! Seni durdurmak yerine, kılıç felsefesi konuştu... sonra seni buraya canımı sıkman için yolladı!
You can't stop me!
Bana engel olamazsın.
Mac gives his life to get you that stuff so you could nail the bastard... and you tell me he's gonna get away with it, that we can't stop him?
Mac, senin için o pisliği haklayacak delilleri toplarken hayatını kaybetti. Ve şimdi sen bu adama engel olamayacağımızı ve yoluna devam edeceğini mi söylüyorsun?
Stop. You're hurting me.
Bırak beni, canımı acıtıyorsun, bırak beni.
you can't beat me 46
you can't 4106
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't understand 78
you can't 4106
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't understand 78