You can trust me tradutor Turco
1,982 parallel translation
You can trust me.
Bana güvenebilirsin.
You can trust me.
Bana güvenebilirsiniz.
You can trust me, God damn it!
Bana güvenebilirsin, lanet olası!
You can trust me.
Bizi yalnız bırak.
Yeah, you can trust me. I was a campfire girl.
Kız izciydim.
You know you can trust me.
Bana güvenebileceğini biliyorsun. İşte...
But you can trust me.
- Bana güvenebilirsin.
You can trust me, Mrs. B.
Bana güvenebilirsiniz Bayan B.
Doesn't matter if you can trust me or not.
Bana güvenip güvenmemen önemli değil.
Well, you can trust me.
Bana güvenebilirsin.
You can trust me. Okay.
Bana güvenebilirsin.
What you need to know is if you can trust me.
Bilmen gereken şey, bana güvenebilir misin.
Hey, you can trust me.
Hey, bana güvenebilirsin.
I want you to know you can trust me.
Biliyorsun bana güvenebilirsin.
But you can trust me.
Ama bana güvenebilirsin.
You can trust me.
Güvenebilirsin.
- You can trust me.
Öyle mi?
You know you can trust me, boy.
Bana güvenebilirsin, evlât.
You can trust me too.
Sen de bana güvenebilirsin.
You can trust me, Mr. Hicks.
Bana güvenebilirsiniz, Bay Hicks.
You guys don't trust me. How about this? You don't like what you see, then you can shoot me first.
O zaman, eğer orada yaptıklarımı beğenmezseniz beni vurabilirsiniz.
I can get you this information because my sources trust me.
Bu bilgileri size, kaynaklarım bana güvendiği için getirebiliyorum.
If you can't trust me... you believe in Gary Jennings, right?
Bana güvenmezseniz... Gary Jennings'e inanıyorsun değil mi?
I can end your suffering, If you'll trust me.
Eğer bana güvenirsen acılarına son verebilirim.
If you can't trust your own judgment, how the hell can you expect me to?
Sen kendi dediğinden emin değilken ben nasıl olayım ki?
Why can't you trust me?
Neden bana güvenmiyorsunuz?
So if you can't trust yourself on that, you trust me.
Eğer kendine güvenemiyorsan, benim söylediklerime güven.
Why can't you be a good ClA wife and just trust me?
Neden iyi bir CIA eşi olup sadece bana güvenmiyorsun?
You can't force me to trust you, right?
Beni buna zorlayamazsın, değil mi?
Can you trust me?
Bana güvenebilir misin?
You told me everything I wanted to hear... which makes me think I can't trust you... not yet.
Bu da sana güvenemeyeceğimi gösteriyor. Henüz! Listenin yerini bilmiyorsun.
You think you can trust the vampires. Because they walk around all high and mighty, like they're somehow more respectable than me, than my kind?
Vampirlere güvenbileceğini mi zannediyorsun, benim türümden daha... üatünmüşler gibi... kibirle yürürler
You can't actually see them without a microscope, but trust me, that machine is producing working nanobots, even as we speak.
Onları mikroskop olmadan göremezsin, ama güven bana, bu alet çalışan nanobotlar üretiyor, hatta ben konuşurken bile.
Even if she says it's her, you can't trust her, you call me.
- Kendisi olduğunu söylese de, ona güvenemezsin, beni ara.
I can't protect you unless you trust me.
Bana güvenmezsen, seni koruyamam.
Once he sees me, he'll know he can trust you.
Beni gördüğü an size güvenebileceğini anlar.
If I can get the crotchety judgmental babysitter from Ireland to trust me... I say, why not you?
Aksi ve peşin hükümlü İrlandalı bakıcıyı bana güvenmesi konusunda ikna edebildiysem seni neden edemeyeyim?
Of course, you can trust me.
Doğru.
You can still trust me.
Bana hala güvenebilirsin.
Because trust me, you can't catch these people without me.
Çünkü inanın bana bu insanları ben olmadan yakalayamazsınız.
Look, if you can bring yourself to trust me, I can help you find the answers you're looking for.
Bak, bana güvenmeyi başarabilirsen sana aradığın yanıtları bulmanda yardımcı olabilirim.
Trust me, you can't say it too much.
İnan bana daha fazlasını söylemene gerek yok.
Oh, you can't trust me?
Sen mi bana güvenmiyorsun?
I can tell you... you'll just have to trust me on this... this was an amazing time, going to be the benchmark, one of the times to beat, for sure... a 1 : 22.0.
Bunda bana inanmak zorunda kalacaksınız... bu şaşırtıcı bir süreydi, değerlendirmeye gidiyorum, Size söyleyeyim... Yayınlanacak sürelerden biri, eminim... 1 : 22.0.
Bonnie, if you can't trust me to build a dresser,
Bonnie, bi dolabı kurmamda bile bana güvenmiyorsan,
Can't you trust me?
Bana güvenemez misin?
I can't believe, that after all we've been through together, you don't trust me.
Birlikte yaptığımız onca şeyden sonra bana güvenmemenize inanamıyorum.
We can be of great help to you, trust me.
Size büyük yardımımız dokunabilir, inanın.
Our native American friends taught us the many uses of maize. You can boil it, you can pop it, and ladies, trust me, with a little pig butter - this corn cob makes one hell of a nighttime buddy.
Burası gerçekten doğal bi yer bayanlar inanın burda..
i am telling you you can not trust anybody you still mad of me are not you?
sana söylüyorum kimseye güvenemem hala bana deli diyor Değilmisin?
Tell me why? I can trust you! .
Nedenini söyle, Sana güvenebilir miyim?
you can do it 1412
you can 2818
you can't beat me 46
you can't 4106
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can talk to me 162
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can 2818
you can't beat me 46
you can't 4106
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can talk to me 162
you can't fool me 70
you can't go wrong 20