You don't have to worry about me tradutor Turco
381 parallel translation
You don't have to worry about me.
Boşuna endişelenme.
But with me handling'their case... don't look like you'll have much to worry about on that score.
Ben davayı üstlenirsem asılmazlar diye endişelenmeyin.
You don't have to worry about me.
Bana güvenebilirsin.
If you and Mr. Ridgely have any business to talk over, please go right ahead and don't worry about me.
Bay Ridgely ile iş konuşacaksanız devam edin, beni düşünmeyin.
You don't have to worry about me.
Beni merak etme.
- You don't have to worry about me.
- Benim için endişelenme.
You don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You don't have to worry about me anymore.
Artık benimle ilgili endişe etmeniz gerekmiyor.
You don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok!
- You don't have to worry about me.
- Bu konuda endişelenmene gerek yok.
One thing, you don't have to worry about me.
Bir şey daha, beni merak etmek zorunda seğilsin.
You certainly don't have to worry about me.
Benden çekinmene kesinlikle gerek yok.
You don't have to worry about me.
Sen beni dert etme.
Now, my father was a very wealthy man, and he left not only you, but me, very well provided for, so that I don't have to worry about anything for the rest of my life,
Şimdi, Babam çok zengin biriydi, sadece seni değil beni de varlıklı olarak, terk etti, yaşamımın geri kalanını düşünmek zorunda kalmayacağım, ancak çok önemli bazı sorulara verilecek yanıtları bir tarafa bırakırsak.
You don't have to worry about me.
Siz beni düşünmeyin.
Look, you don't have to worry about me.
Beni merak etme.
You don't have to worry about me, Mr. Cole.
Benim için endişelenmene gerek yok, Bay Cole.
And you don't have to worry about me, killing isn't my job.
Benden yana endişe etme. Öldürmek benim işim değil.
You don't have to worry about me
benim gibi tek bir adamdan mı çekineceksiniz?
You don't have to worry about me getting rehabilitated, sir.
Islah olmam konusunda endişelenmeyin, efendim.
Ma'am, you just do whatever you have to do and don't worry about me.
Madam, siz ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın ve beni dert etmeyin.
You don't have to worry about me.
Benden endişe etme.
You don't have to worry about me.
Benim için hiç endişelenmeyin.
You don't have to worry about me, Mr Bond.
Benim için endişelenme Bay Bond.
I'm going to be fine, you don't have to worry about me.
Düzeleceğim, beni merak etmene gerek yok.
You don't have to worry about me.
Benim için endişelenmeyin.
You don't have anything to worry about with me.
Benimle ilgili kayılanmanı gerektiren bir şey yok.
Sam, you don't have to worry about me any more.
Sam benim için endişelenmene gerek yok artık.
You don't never have to worry about me fighting for you no more.
Artık senin için dövüşürüm diye endişe etmek zorunda değilsin.
Oh, you don't have to worry about me.
Endişelenmene gerek yok.
I mean, you don't have to worry about turning me on and I don't have to worry about turning you on.
Senin beni tahrik etmekten çekinmene gerek yok, benim de seni tahrik etmekten.
And you don't have to worry about me screwing up.
Ve benim için sakın endişelenmeyin.
My trainer's got me on Nautilus and the StairMaster so you don't have to worry about Nick Lang.
Eğitmenimle Nautilus ve StairMaster'da çalıştım Nick Lang hakkında endişelenmenize gerek yok.
You don't have to worry about me anymore.
Endişelenmene gerek yok. İçin rahat olsun.
You don't have to worry about me.
Beni merak etmenize gerek yok.
You don't have to worry about me.
Benim için endişelenme.
Oh, you don't have to worry about me, Mr. Bundy.
Benim için endişelenmeyin Bay Bundy.
With me, you don't have to worry about that kind of shit.
Benimleyken böyle boktan şeyler için endişelenmene gerek yok
You don't have to worry about me getting pregnant.
Hamile kalma derdi de yok.
You don't have to worry about me.
Benim hakkımda endişelenmene gerek yok
But you don't have to worry about me because I'm going to be fine. I'm lightening up, literally.
Ah, evet... bu haberin, yüreğini nasıl parçaladığını anlayabiliyorum.
You don't have to worry about me.
Benim için meraklanma.
You don't have to worry about me!
Benim için endişelenmene gerek yok!
You don't have to worry about me anymore.
Artık benim için endişelenmen gerekmiyor.
You don't have to worry about me.
Benden çekinmene gerek yok.
You don't have to worry about me, brother.
Beni merak etmene gerek yok, kardeşim.
You don't have to worry about me.
Senin benim için endişelenmene gerek yok ki.
You don't have to worry about me.
Benim yüzümden endişelenmeyin.
Girl, you don't have to worry about me. I'm made of steel.
Benim için endişelenme kızım. Ben çelikten yapılmışım.
Buffy, you don't have to worry about me.
Buffy, benim için endişelenmene gerek yok.
You don't have to worry about me anymore, John.
Beni merak etmene gerek yok.