English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You get away from me

You get away from me tradutor Turco

714 parallel translation
I couldn't risk letting you get away from me, so I came after you.
Benden uzaklaşma riskini göze alamadım, bu yüzden arkandan geldim.
You get away from me, Mae!
Dokunma bana Mae!
You get away from me!
Benden uzak dur!
Will you get away from me?
Benden uzaklaşır mısın?
If I see that you're turning away from me even in the least... I won't show you any mercy. I will just get rid of you.
Biraz bile bocalarsan ardıma bile bakmadan seni boşarım.
Are you trying to get me away from Kingdom?
Beni Krallık'tan mı uzaklaştıracaksın?
Get away from me, you tramp!
Uzak dur benden sürtük!
I want to get away from here, from you, just as fast as I can... and as far as 100,000 francs will take me.
Buradan ve senden, olabildiğince çabuk ayrılmak ve 100.000 frankın... beni götürebileceği kadar uzağa gitmek istiyorum.
You can't get away from me.
Benden kaçamazsın.
Well if you really want to know, I took the boat to get away from somebody who's trying to shoot me.
Madem bilmek istiyorsun, gemiye beni vurmak isteyen birinden kaçmak için bindim.
Margaret, I believe you want to get away from me.
Margaret, sanırım benden uzaklaşmak istiyorsun.
It makes you feel pretty good to get away from me, doesn't it?
Benden uzaklara gitmek hoşuna gidiyor değil mi?
With this money I can get away from every rotten thing that makes me think of this place or you!
Bu parayla, bana burayı veya seni hatırlatan her şeyden kaçabilirim!
And the lion said, "Get away from me or I'll eat you too!"
Aslan da ona, "Sen benden uzak dur, yoksa seni de yerim." demiş.
You'll never get away from me.
Kaçamayacaksın.
You think a squealer can get away from me, huh?
Bir gammaz benden kaçabilir mi sanıyorsun?
You can't get away from me.
Benden kurtulamazsın.
Get away from me, you little beggar.
Rahat bırak, seni küçük dilenci.
If you don't get away from me, I'll throw this water right in your face.
Eğer beni rahat bırakmazsan, şu suyu suratına fırlatacağım.
Get away from me, will you?
Gitsene başımdan.
But you have to get away from me.
Buradan uzaklaşmalısın.
I imagine if he ever found out, he'd get us a booking someplace in South Africa just to get me away from you.
Düşünüyorumda, eğer öğrenirse beni senden uzaklaştırmak için Güney Afrika'ya bir bilet alır ve gönderir.
Get away from me, all of you.
İkinizde çekilin başımdan.
That's it, isn't it? You want to get away from me because I'm all washed up.
Mahvolduğum için benden uzaklaşmak istiyorsun.
- Get away from me, will you?
- Uzak dur benden, tamam mı?
Make believe you know me. I had to get away from those people.
O insanlardan uzaklaşmak zorundaydım.
You'd better get away from me while you can.
Yapabilmişken, benden uzak dursan iyi olur.
You know it's funny, wives usually employ me to get them away from their husbands.
Biliyor musun bu çok tuhaf. Kadınlar beni genelde kocalarından kurtulmak için tutarlar.
- How can I help you? - Get me away from here.
- Size nasıl yardım edebilirim?
Get away from me, you slut!
Defol!
Oh, get away from me, you mule!
Oh, katırı benden uzak tutun!
I told you, get away from me or I'll scream!
Sana söylüyorum, benden uzak dur yoksa bağıracağım!
Get away from me, you repulsive creature! And stay away from me!
Defol, seni aşağılık yaratık ve benden uzak dur!
You'll never get away from me.
Benden asla kaçamazsın.
She won't get away from me. You can be assured, she will be mine!
Evet sana sahip olacağım birgün!
Then get away from me and you won't see me.
Uzak dur o zaman benden ; görmezsin böylece.
You shan't get away from me!
Benden kaçamazsın.
And I guarantee you, this two-bit Mexican won't get away from me! - I've my own method, Brockston.
- Hayır, kendi metotlarım var.
Get away from me, you get away.
Sen çekil başımdan.
♪ I want you always by my side Don't you ever let me leave ♪ Or get away from you
Hep yanımda ol istiyorum Asla gitmeme izin verme
The world is too small for you to get far enough away from me.
Dünya benden yeterince uzaklaşamayacağın kadar küçük.
Get away from me, you little...
Benden uzak dur seni...
In Paris, Anna, maybe in order to get me away from you, told me you worked for the secret police.
Paris'te Anna belki de beni senden uzaklaştırmak için gizli polis adına çalıştığını söyledi.
Listen, Hallie, you help me get away from here... and I'll try to find out what happened to your Ben.
Dinle Hallie, buradan kaçmama yardım edersen ben de Ben'e ne olduğunu bulmaya çalışırım.
You can't get away from me, Albert.
Benden kaçamazsın Albert.
- Or are you trying to get away from me?
- Yoksa benden uzaklaşmaya mı çalışıyorsun? - Merhaba.
You're not going to get away from me!
Benden kaçamayacaksın!
Now, get the hell away from me, you bastard.
Şimdi git başımdan, piç herif.
You won't get this farm away from me.
Bu çiftliği elimden alamazsınız!
Think you're gonna get away from me, huh?
Benden kaçabileceğini mi sanıyorsun?
If you could give me a hand on this scoop, maybe I can get away from reporting on the environment.
Atlatma haber yapmama yardım edersen... Belki bu çevrede haber yapmaktan kurtulurum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]