You got to get me out of here tradutor Turco
98 parallel translation
You got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısın.
But you got to get me out of here.
Ama beni buradan çıkarman lazım.
Please! Please, you got to get me out of here!
Lütfen, lütfen, beni buradan çıkarın.
You got to get me out of here, buddy.
Beni buradan kurtarmalısın arkadaşım.
You got to get me out of here before this thing explodes or something, okay?
Bu şey infilak etmeden beni buradan çıkarmalısın, tamam mı?
You got to get me out of here.
Beni buradan çıkartmak zorundasın.
You got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısın!
- You got to get me out of here!
- Beni hemen çıkarmaya mecbursun!
I can't move! You got to get me out of here, man.
Beni buradan çıkarman lazım, dostum.
You got to get me out of here.
Çıkar beni buradan. Kanamam var, seni o.. ospu çocuğu!
- Frank, you got to get me out of here.
- Frank, beni buradan çıkarmalısın.
You've got to get me out of here.
Beni buradan götürmelisin.
You've got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısın.
You've got to help me get him out of here.
Onu buradan çıkarmak için bana yardım etmelisin.
Please let me... I found out from Dummy What happened. You've got to get out of here.
Lütfen beni içeri al.
Doctor, you've got to help me get him out of here!
Doktor, buradan çıkmama yardım etmelisiniz!
I've got to get out of here, and you've got to let me go.
Buradan hemen gitmeliyim! Sen de buna izin vermelisin!
You've got to get me out of here, man!
Beni buradan çıkartmak zorundasın!
Please, you've got to get me out of here.
Lütfen, beni buradan çıkarmak zorundasın.
You've got to get me out of here!
- İndirin beni! - Sessiz olun, bayan.
Tell me why you got me to drive here so I can get out of the country.
- Bana neden onca yolu getirttiğini söyleyecek misin?
You got 30 seconds to get this truck out of here, or you got a date with me in the 22 precinct tonight.
Bu kamyonu çekmek için 30 saniyeniz var, yoksa geceyi benimle merkezde geçirirsiniz.
You got to let me get out of here, Reggie.
Gitmeme izin vermelisin.
- You've got to get me out of here!
- Beni buradan çıkarmalısınız!
I got to get out of here, and you have to help me.
Buradan çıkmalıyım. Bana yardım etmelisin.
You understand me? That's the only chance I got to get out of here.
Buradan çıkabilmem için tek şansım o!
And let me tell you this, if we catch any of you... talking to those motherfuckers, we got security... we got surveillance cameras everywhere, you can get out of here.
Şunu sakın unutmayın. Birinizi bile o p... çlerle konuşurken görmeyeyim! Güvenliğimiz var.
Terry, you've got to get me out of here.
Terry, beni buradan çıkarmalısın.
Okay, then you and me, we got to get him out of here again and we got to do it before tomorrow.
- Hayır - Tamam, onu dışarı çıkartmalıyız yarından önce
You've got to get me out of here before they come back!
Onlar geri gelmedene beni buradan çıkarmalısınız!
- You've got to get me out of here!
- Beni buradan çıkarmaya geldin!
You have got to get out of here because I am closing... and you are not going to schmooze me into forgetting that I'm closing.
Şimdi çıkman gerek, çünkü kapatıyorum. Beni konuşturarak dükkânı kapatacağımı unutturamazsın.
You've got to get me out of here!
Beni buradan çıkarmalısın!
Are you gonna get us out of here or do you want me to dig up the chief of police's number, which I got in here, too?
- Hanımefendi! - Şimdi bizi hemen buradan çıkart. Yoksa Polis Şefi'nin telefonunu mu bulmamı istiyorsun?
You have got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısın.
Or have you forgot I got a very rich wife who loves to spoil me. Let's get the fuck out of here.
Ya da unuttun mu, beni rezil etmeye bayılan zengin bir karım var.
But You've Got To Get Me Out Of Here, Or My Own People Will Kill Me First.
Ama beni buradan çıkarmalısınız yoksa, beni önce kendi adamlarım öldürür.
You've got to get me out of here!
Beni buradan çıkarmalısın.
Alright we got to get everybody out of here, you leave me one car and we'll rendevous at El Tajin.
Pekala herkesi çıkarın buradan, bana bir araba bırakın, El Tajin'de buluşuruz.
- You've got to get me out of here.
- Beni buradan kurtarmalısın.
You've got to get me out of here. Yeah?
Beni çıkarabilirsiniz, değil mi?
You've got to get me out of here, Vin.
Beni buradan çıkarmalısın, Vin.
Please, Vin, you've got to get me out of here.
- Lütfen, beni buradan çıkarmalısın.
You got to help me get out of here.
Yardım etmelisin.
You've got to get me out of here, though.
Ama beni buradan çıkarmalısın.
- l will confess to everything but you've got to get me out of here safely!
- Her şeyi anlatacağım ama beni sağ salim buradan çıkarmalısın.
You've got to get me out of here.
Buradan çıkmama izin verin!
You've got to get me out of here.
Beni çıkarmalısın bu işten.
You've got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısınız.
You've got to get me out of here.
Beni buradan çıkarman lazım.
Help, you've got to get me out of here, please!
İmdat, beni buradan çıkarmanız lazım, lütfen!