You got to get out of here tradutor Turco
560 parallel translation
He's sorry, but you got to get out of here.
Çok üzgün olduğunu söyledi, sizin şimdi gitmeniz gerekiyor.
You got to get out of here, and don't stop for nothing.
Buradan gitmelisin ve hiç bir şey için durmamalısın.
We got to get you out of here.
Seni buradan götürelim.
You guys got to get out of here, go, go, go!
Buradan kurtulmanız gerekiyor! Hadi, hadi, hadi!
I tell you I got to get out of here, out of the country.
Mutlaka buradan, ülkeden çıkıp gitmeliyim.
No, but you fellows have got to get out of here.
Hayır, ama buradan çıkmanız lazım.
You got to get out of here.
Buradan kaçmalısın.
You've got to get that thing out of here.
O şeyi buradan çıkarmalısın.
You've got to get dressed and out of here - before they slap a subpoena on you. - A subpoena?
Eline mahkeme celbi tutuşturmalarından önce giyinip buradan çıkmalısın.
Whatever Yates decides, he's got to get you out of here by dawn.
Yates gün doğmadan seni buradan çıkarsın.
I'm still trying to get out of the jam I got into bringing you here.
Sizi buraya getirerek başıma aldığım beladan kurtulmaya çalışıyorum hala.
Well, will you say what you've got to say and get out of here?
- Diyeceğini de ve defol buradan.
- Clem, you've got to get out of here.
Bak Clem, burada kalamazsın.
I've got to get you out of here.
Seni buradan çıkarmalıyım.
You've got to get dressed and get out of here before they slap a subpoena on you.
- Mahkeme celbi gelmeden giyinip buradan çıkman lazım.
We've got to get you out of here before they slap a subpoena on you.
Mahkeme emri gelmeden seni buradan çıkarmamız gerek.
In any case, you've got to get out of here.
Nasıl olsa, buralardan gitmek zorundasın.
Jesse, you've got to get out of here.
Jesse, buradan gitmek zorundasın.
Nan, thanks for everything, but I got to get out of here... or you'll be in a mess of trouble.
Nan, her ºey için sag ol ama gitmeliyim. Yoksa baºin belaya girecek.
Oh, Steve, you've got to get out of here.
Steve, buradan gitmelisin.
You've got to get me out of here.
Beni buradan götürmelisin.
You've got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısın.
I'll explain it all to you later, but right now we've got to get out of here.
Sana sonra her şeyi açıklayacağım ama hemen şimdi buradan gitmek zorundayız.
You've got to help me get him out of here.
Onu buradan çıkarmak için bana yardım etmelisin.
I've got to get out of here, I tell you!
Buradan çıkmam gerek diyorum size!
You've got to get Sara out of here.
Sara'yı buradan götürmelisiniz.
Please let me... I found out from Dummy What happened. You've got to get out of here.
Lütfen beni içeri al.
Now you know why I didn't want to tell you, and why we've got to get out of here and lock this place up and never come back again!
Artık sana neden anlatmak istemediğimi..... ve neden buradan ayrılıp, kapattığımızı..... ve geri dönmediğimizi biliyorsun!
You got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısın.
But you got to get me out of here.
Ama beni buradan çıkarman lazım.
Doctor, you've got to help me get him out of here!
Doktor, buradan çıkmama yardım etmelisiniz!
You've got to get out of here...
- Buradan çıkmalısın.
We've got to get you out of here right away.
Seni hemen buradan çıkarmak zorundayız.
Mother, you've got to get out of here.
Anne, hemen burdan gitmen gerekiyor.
I've got to get out of here, and you've got to let me go.
Buradan hemen gitmeliyim! Sen de buna izin vermelisin!
Listen, I'm gonna convince you... you've got to get out of here!
Dinleyin, Sizin buradan... hemen gitmenizi istiyorum!
You've got to get us out of here.
Bu gemiyi bölgeden çıkarmalısınız.
Look, I can't explain, there's no time, you've got to get out of here, understand?
Şimdi olmaz!
You've got to get out of here.
Kontrol sizde değil. Buradan çıkmak zorundasınız.
I've got to get you out of here.
Seni buradan çıkartmam lazım.
We've got to get you out of here.
Seni buradan çıkarmalıyız.
Kids. If you've got nothing to do here. Get out of the way.
Çocuklar, burada yapacak bir şeyiniz yoksa ayak altından çekilin.
I'm gonna get the hell out of here, but if something happens, I get jumped, can't come around for a couple days, you might have to rabbit out of here, we'll meet at Yazoo City, you got that?
Şimdi bu lanet yerden gidiyorum. Ama bir şey olursa, anında gelirim. Ancak yine de birkaç gün ortalıkta görünmemem iyi olur.
I've got to get you out of here.
Peder, buradan gitmeniz lazım.
You've got to get out of here.
Buradan çıkmalısın.
Please! Please, you got to get me out of here!
Lütfen, lütfen, beni buradan çıkarın.
You got five minutes to shower and get the hell out of here.
Duş için beş dakikanız var, sonra buradan defolup gidin!
You've got to get me out of here, man!
Beni buradan çıkartmak zorundasın!
B.A., you got to get him out of here now.
B.A., onu hemen buradan çıkarmalısın.
Please, you've got to get me out of here.
Lütfen, beni buradan çıkarmak zorundasın.
You've got to get these people out of here.
Bu insanları buradan uzaklaştırın.