You guys know each other tradutor Turco
303 parallel translation
You guys know each other?
- Siz birbirinizi tanıyor muydunuz?
You guys know each other? Sure.
- Tanışıyor musunuz?
You guys know each other?
Siz ikiniz tanışıyor musunuz?
How do you guys know each other?
Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz?
- You guys know each other before jail?
- Hapse girmeden önce tanışıyor muydunuz?
So how well do you guys know each other?
Birbirinizi ne kadar tanıyorsunuz?
Yeah, so how do you guys know each other?
Nereden tanışıyorsunuz?
- Wait, do you guys know each other?
- Siz tanışıyor musunuz?
Listen, do you guys know each other?
Bakın, birbirinizi tanıyor musunuz?
- Where do you guys know each other from?
- Siz kızlar nereden tanışıyorsunuz?
You guys know each other?
Birbirinizi tanıyor musunuz?
We're not famous. How do you guys know each other?
- Birbirinizi nereden tanıyorsunuz?
Yeah. Why, you guys know each other?
- Tanışıyor musunuz?
So you guys know each other?
- Birbirinizi tanıyor musunuz?
You guys know each other?
Tanışıyor musunuz?
How do you guys know each other?
Birbirinizi nereden tanıyorsunuz?
- Wait, you guys know each other?
- Bekle, siz tanışıyor musunuz?
You guys know each other?
Siz birbirinizi tanıyor musunuz?
Yeah, I guess you guys know each other.
- Tabii siz tanışıyorsunuz.
You guys know each other?
- Birbirinizi tanıyor musunuz?
Where you guys know each other from?
Sizler birbirinizi nereden tanıyorsunuz?
Well, how do you guys know each other?
Nereden tanışıyorsunuz?
You guys know each other?
Sizler birbirinizi tanıyor musunuz?
Since when do you guys know each other?
Siz ne zamandır tanışıyorsunuz?
How do you guys know each other?
Siz nereden tanışıyorsunuz?
You guys know each other.
- Birbirinizi tanıyor musunuz?
- How do you guys know each other?
- Siz nasıl tanıştınız?
Oh, do you guys know each other?
Birbirinizi tanıyor musunuz?
I know how you guys feel about each other.
Siz çocukların birbiriniz için ne hissettiğini biliyorum.
"We're on our way into action for the first time... " and I don't mind telling you, I'm scared to death, " but I'm with a great bunch of guys, and I know my friends and I will see each other through all this.
İlk görevimiz için yola çıktık ve ölümüne korktuğumu söylemekte sakınca görmüyorum ama muhteşem insanlarla birlikteyim ve arkadaşlarımla bu işten sıyrılacağımızı biliyorum.
I DIDN'T KNOW YOU GUYS KNEW EACH OTHER REALLY.
Sizin birbirinizi tanıdığınızı bilmiyordum.
You guys know each other already?
Siz tanışıyor muydunuz?
I didn't know you guys were seeing each other.
Çıktığınızı bilmiyordum.
You know, growing up, spending all that time with you guys I think I was too little to really understand it, but l- - l always knew there was something special about the way you guys looked at each other.
Büyürken sizinle çok fazla vakit geçirdim. Sanırım o zamanlar bunu anlamak için çok küçüktüm. Ama birbirinize baktığınızda aranızda özel bir şey paylaştığınızı biliyordum.
You know, all the guys, they, uh... they take turns cooking meals for each other.
Bilirsin herkes birine yemek yapabilir.
Um, engine and ladder... we work out of the same firehouse and sometimes we hang out together, but, uh, we don't know each other's guys, you know, the same way.
Motor ve merdiven olarak aynı itfaiyede bulunuruz. Bazen beraber takılırız ama... Ama diğerlerini bu şekilde tanımayız.
You guys know each other?
Siz tanışıyor musunuz?
I don't know what happened between you two... but I feel you guys were made for each other
Aralarında ne olduğunu bilmiyorum... ama ben sizin birbiriniz için yaratıldığınızı düşünüyorum.
You know what, you guys, why don't we just go in and hammer it out, all right, instead of hammering on each other.
Neden birbirimizden çıkaracağımıza, gidip acısını müzikten çıkartmıyoruz?
Why don't you guys sit down, get to know each other?
Beyler neden oturup, biraz birbirinizi tanımıyorsunuz?
You guys all know each other?
Sizler birbirinizi tanıyor musunuz?
And when you do, you'll know that you guys are perfect for each other.
Onunla buluştuğunda, birbiriniz için mükemmel olduğunuzu anlayacaksın.
In fact, this is better'cause you guys can just sit down and get to know each other better.
Aslında böyle daha iyi, çünkü onlar oyun oynarken biz de birbirimizi daha iyi tanıyabiliriz.
You know, it is so great that you guys have each other. - Thanks.
Biliyor musunuz, birbirinize sahip olmanız çok güzel.
You guys have a million stories and you know each other so well.
Çocuklar milyon tane hikayeniz var. ve birbirinizi çok iyi tanıyorsunuz. Kendi diliniz var gibi.
- How do you guys all know each other?
- Peki... nasıl tanıştınız?
Guys, do you think... Guys, do you think we're gonna know each other forever?
Hey çocuklar, sizce sonsuza dek birbirimizle arkadaş olacak mıyız dersiniz?
Guys, do you think we're going to know each other forever?
Çocuklar, sizce sonsuza dek birbirimizle arkadaş olacak mıyız?
You guys must know each other pretty well, working together, and she said you guys were dating for a couple of years.
Siz çocuklar birbirinizi iyi tanıyor olmalısınız, beraber çalışıyorsunuz ve birkaç yıl çıktığınızı söyledi.
You guys know each other!
Siz ikiniz birbirinizi tanıyor musunuz?
you know it started with all those founding father guys blowing each other.
Her şey kurucu atalarımızın birbirlerine saksofon çalmalarıyla başlamış...