You haven't changed a bit tradutor Turco
269 parallel translation
Well, you haven't changed a bit.
Şey, sen hiç de değişmemişsin.
You haven't changed a bit since Friday.
Cuma'dan beri hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit since our last barbecue at Twelve Oaks... where you sat under a tree surrounded by dozens of beaus.
Twelve Oaks'taki son barbeküden beri hiç değişmedin ağacın altında, etrafın bir düzine delikanlıyla çevriliydi.
You haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin.
- Madame Gauthier I must say you haven't changed a bit. - Ha-ha-ha.
- Madam Gauthier biraz bile değişmemişsiniz.
Annie, you haven't changed a bit from the little girl... who used to go running in and out of the house.
Annie, evin içinde koşup duran o küçük kız halinden bir parça bile değişmemişsin.
You haven't changed a bit. Neither have you, Joe.
Hiç değişmemişsin.
No husky dogs? No sled? Uncle Billy, you haven't changed a bit.
- Billy amca hiç değişmemişsin.
Gee, Ma, you haven't changed a bit.
Anne, hiç değişmemişsin.
- You haven't changed a bit.
- Hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit, Doctor.
Hepsi bu. Hiç değişmemişsin doktor.
No, Les, you haven't changed a bit.
Hayır, Les, zerre kadar değişmemişsin.
You haven't changed a bit.
Biraz değişmediniz.
MILES, "where the wild thyme grows." You haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit, Agnes.
Hiç değişmemişsin Agnes.
Oh, and you haven't changed a bit.
Oh, ve sen hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit.
Her şey yolunda mı?
I was really thinking that you haven't changed a bit.
Hiç değişmediğini düşünüyordum.
You haven't changed a bit.
Sense hiç değişmemişsin.
I must say, you haven't changed a bit.
Bir parça bile değişmediğini söylemeliyim.
Much as I hate to agree with G.W. About anything, you haven't changed a bit. You're still an hysterical fool.
Her ne kadar G.W.'den nefret etme konusunda hem fikir olsak da, sen hâla gülünç aptalın tekisin.
- You haven't changed a bit, have you?
- Hiç değişmedin değil mi?
You haven't changed a bit.
Biraz bile değişmemişsin.
You haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsiniz.
You haven't changed a bit. Things have changed for you, haven't they?
- Ama vaziyetler senin için değişti.
You haven't changed a bit sinceyou were little.
Küçüklüğünden beri hiç değişmemişsin..
- It's amazing. You haven't changed a bit.
- Hiç değişmemiş olman çok ilginç.
Guilou, you haven't changed a bit
Guilou, hiç değişmemişsin.
- I was eatin'dinner. - You haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin.
But you haven't changed a bit.
Siz hiç değişmediniz
And you haven't changed a bit.
Hiç değişmedin.
But you haven't changed a bit
Hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit!
- Hiç değişmemişsin.
- Mr. Templeton you haven't changed a bit.
- Bay Templeton hiç değişmemişsiniz.
- You haven't changed a bit.
- Bir gram bile değişmemişsin.
You haven't changed a bit.
- Hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit.
Sen hiç değişmedin.
Sixteen years and you haven't changed a bit.
16 sene ve sen hiç değişmedin.
You haven't changed a bit, Sam.
Hiç değişmemişsin, Sam.
Gee, you haven't changed a bit.
Tanrım hiç değişmemişsin.
God, you two haven't changed a bit.
bu buluşmaya gitmemin hiçbir yolu yok.
You haven't changed a bit.
ben tamam demiştim. sonra,
You haven't changed a bit!
Biraz olsun değişmemişsin!
You haven't changed a bit. You're still a saint.
Biraz olsun değişmemişsin.
You haven't changed a bit!
Birazcık bile olsun değişmedin!
You know, you haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin.
- You haven't changed a bit.
- Bir parça bile değişmemişsin.
- You haven't changed a bit
- Hiç degişmemişsin! Hemde hiç!
You haven't changed a bit.
Birazcık bile değişmemişsin.
- God, you haven't changed a bit.
- Aman Tanrım, hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit, you rascal!
Hiç değişmemişsin, serseri!