English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You know what i'm gonna do

You know what i'm gonna do tradutor Turco

599 parallel translation
You know what I'm gonna do?
Biliyor musun ne yapacağım?
I don't know what you're gonna do about it. I don't hear or see any riot.
Ben isyan görmedim ve duymadım.
- You know what I'm gonna do, Ed?
- Ne yapacağım, biliyor musun?
How do I know I'm gonna get what - what you promised me?
Peki bana verdiğin sözü tutacağını nasıl bileyim?
Ada, Ada, you know what I'm gonna do?
Ada, Ada, biliyor musun ne yapacağım?
You know what I'm gonna do?
Ne yapacağım biliyor musun?
If I make a lot of tips tonight, you know what I'm gonna do?
Bu gece çok bahşiş toplarsam ne yapacağım biliyor musun?
Then you know what I'm gonna do? What, Papa?
- İşte o zaman ne yapacağım biliyor musun?
I didn't explain to you what I was gonna do is I didn't know myself until I got here.
Yapacaklarımı size anlatmamamın sebebi benim de ne yapacağımı bilmememdendi.
You know what I'm gonna do?
Bilirsin ne yapacağı mı?
You know what I think I'm gonna do?
Ne yapmayı düşünüyorum, biliyor musun?
You know what I'm gonna do?
Ne yapacağım, biliyor musun?
You know what I'm gonna do with my share?
Payımla ne yapacağım biliyor musun?
So you know what I'm gonna do, my boy?
Ne yapacağım biliyor musun, evladım?
You know what I'm gonna make her do?
Ona nasıl da yaptıracağım?
MISSISSIP : You know what I'm gonna do?
Ne yapacağım biliyor musunuz?
You know what I'm gonna do when I sell them steers? What?
- Biliyor musun, öküzleri sattığım zaman ne yapacağım?
You know what I'm gonna do the minute we get in?
Varır varmaz sence ne yapacağım dersin?
When I come in on Monday, if Mr. Johnson looks at me funny just once... just once... you know what I'm gonna do to him, Marty?
Pazartesi döndüğümde... bay Johnson bana bir kez daha tuhaf tuhaf bakarsa... Bir kez bile- - Ona ne yapacağımı biliyor musun, Marty?
Do you know what I'm gonna do?
Ne yapacağım biliyor musun?
You know what I'm gonna do for you when I'm on Easy Street?
Easy Street'e gittiğimde senin için ne yapacağım, biliyor musun?
You know what I'm gonna do?
Şimdi ne yapacağım biliyor musun?
- Do you know what I'm gonna do?
- Ne yapacağım, biliyor musun?
Do you know what I'm gonna do, Virgil?
Ne yapacağım biliyor musun, Virgil?
Do you know what I'm gonna do about Walker?
Walker'la ilgili ne yapacağım, biliyor musun?
- You know what I'm gonna do?
- Ne yapacağım biliyor musun?
When we get to Miami, what I`m gonna do is... get some sort of job, you know?
Miami'ye gider gitmez..... kendime bir iş bulacağım.
I don't know what you two people are gonna do... but I'm gonna take a bath.
İkinizin ne yapacağını bilmiyorum... ama ben banyo yapacağım.
Do you know what I'm gonna do?
biliyor musun ne yapacağım?
Now, you know what I'm gonna do?
Ne yapacağım biliyor musun?
I'm not saying you know what he's gonna do.
Ne yapacağını bildiğini söylemiyorum.
I don't know about you, but I know what I'm gonna do.
Seni bilmiyorum ama, ben ne yapacağımı biliyorum.
Do you know what I'm gonna do?
Ne yapacağımı biliyor musun?
You know I'm gonna do it for you. That's what I'm like.
Söyle, bilirsin yaparım.
You know what? I was gonna do a mirepoix.
Aslında bakarsan, Mirpua yapacaktım.
You know what the first thing I'm gonna do with you is?
Artık bir menajerin var. - Seninle önce ne yapacağım, biliyor musun?
When I take over your job, you know what I'm gonna do?
Senin işini devraldığımda, ne yapacağım biliyor musun?
You know what I'm gonna do?
Peki ben ne yapacağım?
I don't know what you're gonna do. I'm gonna get me a bottle of tequila, one of those Keno girls... that can suck the chrome off a trailer hitch, then kinda kick back.
Sen ne yaparsın bilmem ama ben elime bir şişe tekila alacağım ve benim ufaklığa muamele çekecek bir hatun bulup, rahatlayacağım.
Hell, you know what I'm gonna do for you?
Senin için ne yapacağım, biliyor musun?
I don't know what I'm gonna do with you, but whatever your price is, it can't be too much, and I can always sell you to someone when you become worthless to me.
Seninle ne yaparım bilmiyorum, fakat fiyatın neyse, ki çok fazla olamaz, benim için bir değerin kalmadığında seni daima başka birine satabilirim.
When I get my share of the take, Lilica I'm gonna buy a nice black.38 and you know what I'll do?
Ben payımı aldığımda, Lilica güzel, siyah bir 38'lik alacağım kendime ve sonra ne yapacağım?
♫ I want the Nut sack and you, I know what I'll gonna do ♫
♫ Geceyi istiyorum ve seni, Ne yapacağımı biliyorum ♫
You know what I'm gonna do?
Ne yapacağım biliyor musunuz?
I don't know what I'm gonna do with Buddy now that you're leaving.
Sen gittiğin için Buddy ile ne yaparım bilmiyorum.
- Don't know what they're gonna do to you, but since Mr. T. ain't here, I'm gonna be too busy licking'their boots to see!
- Sana ne yapacaklarını bilemem ama bay T. burada olmayacağından ayakkabılarını yalamaktan başka yapacak şey yok!
- You know what I'm gonna do with my half of the million?
- Yarım milyonla ne yapacağım biliyor musun?
- You know what I'm gonna do? - I'm gonna turn this car around and I am gonna block the whole highway sideways. - What?
- Ne yapacağımı biliyor musun?
I'm gonna ask you one more time. do you know what they were looking for?
Size birkez daha soracağım. Ne arıyorlardı biliyor musunuz?
I'm not gonna put anybody else through this until I know what you're gonna do with the men once you find them.
Bu adamları bulduğun zaman ne yapacağını söylemedikçe başka kimseye sormuyorum.
ONE DAY, YOU KNOW WHAT? YOU KNOW WHAT I'M GONNA DO?
Bir gün, biliyor musun, ne yapacağım?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]