You know what you need tradutor Turco
3,583 parallel translation
You know what you need?
Neye ihtiyacın var biliyor musun?
I think you know what you need to do.
Seni biliyorum yapmanız gereken ne.
You know what? I do need to apologize. For excluding you.
Seni bunun dışında tuttuğum için özür dilemem gerek.
You know what? Sorry. We actually need to talk right now.
Biliyor musun, afedersin, bizim gerçekten de konuşmamız lazım.
Help me grab some more firewood, and I will tell you everything you need to know. Tell you what. Ok.
Tamam.
What you really need to know is the name I was originally known by.
Sana asıl gereken ise konulan ilk ismim.
I know what you need, both of you.
İkinizin de neye ihtiyacı var biliyorum.
I know what you need.
Size ne lazım biliyorum.
They just don't have places like that anymore, and you know what, we need to find someplace like that.
Artık buralarda böyle mekanlar bulmak imkansız, ve ne biliyor musunuz, buna benzer yerler bulmaya ihtiyacımız var.
I need to know exactly what you told the cops.
Polislere ne anlattığını bilmem gerek.
If you want to know what changed Derek, you need to know what changed the color of his eyes.
Derek'i neyin değiştirdiğini bilmek istiyorsan gözlerinin rengini değiştiren şeyi bilmen gerekiyor.
- I need information. - What do you want to know?
- Ne öğrenmek istiyorsun?
I need to know what you think of it.
Ne düşündüğünü bilmem gerekiyor.
Well, you need to know what I'm talking about.
Neden bahsettiğimi bilmen gerekiyor.
Peter, if I'm gonna help you, I need to know what I'm facing.
Peter, eğer sana yardım edeceksem, neyle karşı karşıya olduğumu bilmeliyim.
Excuse me. You know what? I'm gonna need to move, so...
Kusura bakmayın, benim hazırlanmam lazım.
I need to know where you are and what you're doing and who you're with.
Nerede olduğunu, kiminle ne yaptığını bilmem gerek.
I don't know what happened between the two of you, but I need to save my team and protect Aunt May.
İkiniz arasında ne oldu bilmiyorum fakat takımımı kurtarıp May Yengemi korumalıyım.
You know what? I need a minute.
Biraz vakte ihtiyacım var.
Mm, see, I need to know what you've done, what you've compromised.
Mm, bak, ne yaptığını bilmeliyim, ne üzerinde anlaştığını.
There's still so much we don't know. we need to ask what you want to do.
Henüz bilmediğimiz çok şey var ama şimdilik en önemli olan, niyetinin ne olduğunu sormak olacak.
Probably don't need to mention what happened or what was said or what you thought was said, you know...
Ne olduğundan, ne söylendiğinden ne söylendiğini düşündüğünden bahsetmemize gerek yok.
We just need a little more- - you've been singing that song for the better part of a decade, and you know what?
İhtiyacımız olan biraz daha- - Deminden beri hikayenin en güzel, kısmını anlatıp duruyorsun, ama ne var biliyor musun?
But, I think, I know what you need.
- Ama galiba ihtiyacın olanı biliyorum. - Morfin.
That is what you need to know. The truth.
İşte bunu yani gerçeği bilmeniz gerekiyor.
I don't know what's going on in here, but you need to get out of my bath. And you... need to go down to reception and ask if they have any scented candles.
Burada neler dönüyor bilmiyorum ama sen banyomu terk etmelisin ve sen de resepsiyona inip kokulu mumları var mı diye sormalısın.
You know what? We need a third impartial bro to settle this.
Aslında bu konuyu çözmesi için tarafsız bir üçüncü kardo gerekiyor.
You know what? That's why I only need you.
Biliyor musun işte bu yüzden sadece sen yetiyorsun.
You know what? I need to get back to the city, get my suit and a few other things.
Aslında, benim de takım elbisemi ve birkaç bir şeyi almak için şehre gitmem gerekiyor.
Just let me know what you need me to do, and I-I will do it.
Sen ne yapmam gerektiğini söyle, hemen yapayım.
As in, we need to know what you know and not the other way around.
Yani bizim sizin ne bildiğinizi öğrenmemiz gerekiyor, tam tersi değil.
It seems like everybody needs something from me, but you know what I need?
Bakın ne diyeceğim ; herkesin bir konuda bana ihtiyacı var gibi görünüyor ama benim neye ihtiyacım var biliyor musunuz?
You really do know how to turn people into exactly what you need them to be, don't you?
İnsanları tam istediğin şekle sokmayı gerçekten çok iyi biliyorsun, değil mi?
I don't know how to shear sheep, but I know what you need for infections. A shot.
Bir koyun nasıl kırpılır bilmem ama enfeksiyon için ne gerekir bilirim, bir iğne.
Never know what you're gonna need for the job.
İş için neye ihtiyacın olacak bilemezsin.
- And I am dealing with a number of personal crises which you really don't need to know about, but I feel like I'm gonna tell you anyway. What is wrong with me?
Bilmeni gerektirmeyecek bir sürü kişisel sorunla uğraşıyorum yine de anlatacakmış gibi hissediyorum.
I don't know if this is the penalty kick you need, but here's what I got Jesse Gentry.
İhtiyacın olanı verir mi bilmem, ancak işte Jesse Gentry'yle ilgili bulduklarım.
You know what? I don't need the apartment that bad.
Aslında var ya, o eve o kadar da ihtiyacım yok.
Sometimes you need to step away from a situation before it goes bad, you know what I mean?
- Pekâlâ. Bazen durum kötüye gitmeden önce uzaklaşman gerekir, anlıyorsun değil mi?
When patients are lying on your table completely at your mercy, they need to know that when you make that first cut... you know what you're doing.
Hastalarınız tamamen sizin insafınıza kalmış bir şekilde masada yatarken ilk kesiğinizi yaptığınızda yaptığınız şeyin farkında olduğunuzu bilmek isterler.
I need to know what you're not telling me about the courier.
Kurye hakkında bana neleri söylemediğini bilmem gerekiyor.
And this isn't an ultimatum, but what I need to know is... If or when there comes a time that you aren't on that path with me, you need to tell me. Okay?
Bu bir ültimatom değil ama bilmek istediğim şey şu eğer aynı yolda olmadığımız bir zaman gelecekse, bana söylemelisin.
If I see someone in need, then I want to give back to them, - if you know what I mean?
Muhtaç birini görürsem, o zaman ondan aldıklarımı geri vermek isterim.
I know you must hate me right now, Leslie, and that's justified, but I need to thank you for what you just did in there.
Şu anda benden nefret ediyor olduğunu biliyorum Leslie. Olması gereken de bu. Ama içeride yapmış oldukların için sana teşekkür etmem gerekiyor.
I need to know what you're doing, Tara.
- Ne yaptığını bilmem gerekiyor Tara.
We need to know exactly what happened a year ago when you first started noticing a change in Daniel's behavior.
Bir yıl önce Daniel'ın tavırlarında değişim fark ettiğinizde ne olduğunu bilmemiz gerek.
What more do you need to know? If not for me, you probably would have died.
Ben olmasaydım bugün muhtemelen ölü olurdun.
Um, you know what? I think I still need to be drunk to understand this story.
Aslında bu hikâyeyi anlamak için sarhoş olmam gerekiyor.
You need to know what kind of man he is.
Onun ne tür bir adam olduğunu bilmen gerek.
You tell me what I need to know, I'll have you home.
Bana bilmek istediğim şeyi söyle ben de seni evine yollayayım.
You know what, I-I actually have a lot of work to do, and need to get to bed early, but... you guys have fun.
biliyor musunuz, aslında yapacak çok işim var,... ve erken yatmam gerekiyor, ama size iyi eğlenceler.