You might just make it tradutor Turco
69 parallel translation
" you might just make it here first.
"ilk aşamayı başarmış olacaksınız." dedi.
You might just make it as an actress after all.
Belki de gerçekten bir aktrist olabilirsin.
They waited as long as the dead, then they left by the north gate. You might just make it.
öldükleri sürece zararsızdırlar.
Say a prayer. You might just make it.
Ona sadece dua edebilrsin.
Still, if you're motor does 180 miles an hour you might just make it.
Yine de motorun saatte 190 yapıyorsa belki de yetişirsin.
You might just make it out of this, counsellor.
Bunun üstesinden gelmiş olabilirsin Avukat.
If you know what to say, you might just make it through the night.
Ne diyeceğini bilirsen geceyi çıkarabilirsin.
You just might make it through this.
Buradan canlı çıkabilirsin.
You just might make it as a Pharaoh yet, boy.
Hâlâ Firavun olma şansın var, oğlum.
But don't you think it's possible that someone might have been able to get hold of it, the watch, I mean, and reset it just to make you think that the Commodore was murdered at 12 : 42.
Fakat birinin onu, yani saati ele geçirmiş olabileceği, demek istiyorum ki, onu Kaptanın saat 12 : 42'de öldüğünü düşündürecek şekilde ayarlayabileceği hiç aklınıza gelmiyor mu?
Well, I just thought that... that maybe you might want to do something to try and make it up to her.
Ben sadece belki sen, onun gözüne girmek için birşeyler yapmayı istersin diye düşündüm.
If I get it for you, you might just make the effort.
- Onu senin için getirirsem belki bir şeyler yaparsın.
I might just make it after dropping you.
ancak seni bıraktıkdan sonra gidebilirim.
I just thought it might make you a little uncomfortable.
Biraz rahatsız olursun diye düşünmüştüm.
You'll go in the end so you might as well just go now and fucking make it just as easy for both of us.
Zaten sonunda gideceksin en iyisi şimdi git... ve ikimiz için de bunu kolaylaştır.
I honestly believe if you make the death penalty a little more entertaining and learn to market it correctly you just might be able to raise enough money to balance the stupid fucking budget.
Cidden inanıyorum ki eğer ölüm cezasını biraz daha eğlenceli hale getirir ve düzgünce pazarlamayı öğrenirseniz belki de bu koduğumun aptal bütçesini dengeleyebilecek kadar para kazanabilirsiniz.
You know, it may just be the wine talking, but I'm beginning to think in a crazy world like this, you and me just might make sense.
Belki şarap çarptı ama Düşünmeye başladım da Böyle çılgın bir dünyada, Sen ve ben bir anlam katabiliriz.
So you're saying that an arrow or dart being much slower in velocity than, say, a bullet Just might make it through.
O halde, diyorsun ki bir ok ya da dart bir kurşundan daha yavaş olduğu için içinden öylece geçebilir.
Wanda, you might have a case but it's just too tough to make.
Wanda, haklı olabilirsin ama bu zor bir dava. Bence vazgeçmelisin.
Just so you're not surprised, we might not make it that far.
Oraya kadar varamazsak hiç şaşırma.
If it sucks, I will tell you over coffee and you might just get to make out with me again.
- Berbatsa, sana söylerim. Kahve içerken. Belki yine benimle öpüşme şansı yakalarsın.
I just think that he's Luke's nephew, and we like Luke... we eat at Luke's every day, we see Jess when we eat there every day... and that it just might make things nicer if you liked him.
O, Luke'un yeğeni. Luke'u seviyoruz. Her gün Luke'un yerinde yemek yiyoruz.
Try being alone. l-l-It just might make you happier.
Yalnız kalmayı dene biraz.
And even if you make it before a judge, I draw a lot of water in town, and I got this feeling you might just get declared a flight risk.
Eğer yargıcı buna ikna etsen bile, bence senin kefaletini ödeyip kaçma ihtimalin yüksek.
- Dr. Shepherd told me you might not make it home before the breakfast, so I should just ask you what you need from your closet, and I'll go grab it for you.
- Dr. Shepherd kahvaltıdan önce eve gidemeyebileceğinizi düşündü ve gelip dolabınızdan neyi almam gerektiğini sormamı söyledi.
You know, Fred, if you keep your sense of humor like you do you just might make it after all.
Doğrusu Fred, mizah yeteneğini böyle korumaya devam edersen her şeye karşın halledebilirsin.
well, it's just that they're very old-fashioned hearth-and-home types, and they might wonder why- - why you didn't make the effort.
Aslında onlar eski tip insanlar. Evde oturup da..... neden çaba sarf etmediğini merak edebilirler.
It might've made a difference if you'd told me then. Now you're just telling me to make yourself feel better, which is the worst kind of selfishness.
Şimdi sadece kendini daha iyi hissetmek için söylüyorsun ve... bu da bencilliğin en kötü hali.
But I should say it just so that one day, you might remember it, and maybe it will make you feel better.
Ama söylemeliyim ki bir gün hatırlayasın ve kendini iyi hissedebilesin.
Yeah, I was just thinking that, you know, it might make fiscal sense for you to stay close to home for a while.
Düşündüm de bir süreliğine eve yakın olman maddi açıdan seni rahatlatır.
I thought you might make a move tonight, so I shaved it into a "C," just in case.
Düşündüm de, beni bu gece götürürsün diye, ne olur ne olmaz kukumu "C" şeklinde tıraş ettim.
I'm telling you, we just might make it.
İnan bana, vaktinde varabiliriz.
Anyway, I think it may very well be all the beautiful differences among us that might just give us the tiniest glimmer of a chance of saving my nephew and letting me make it up to you for getting us into this crazy whatever-it-is.
Aramızdaki mükemmel farklılıklar bize yeğenimi kurtarma şansı, bana da sizi bulaştırdığım bu beladan ötürü kendimi affetirme fırsatı verebilir.
Call me crazy, but I think you kids might just make it.
Deli de bana ama bence siz bu işi başarmışsınız.
dr. shepherd told me you might not make it home Before the breakfast, so i should just ask you What you need from your closet, and i'll go grab it for you.
- Dr. Shepherd kahvaltıdan önce eve gidemeyebileceğinizi düşündü ve gelip dolabınızdan neyi almam gerektiğini sormamı söyledi.
Indians on Mardi Gras day, man. Kind of makes you think, uh, New Orleans just might make it.
Mardi Gras günü Kızılderilileri görmek ümitlendiriyor adamı New Orleans belki atlatır diye.
Looks like there's more than a million there, but you might want to count it just to make sure.
Görünüşe göre, 1milyondan fazla ama emin olmak için sayabilirsin istersen.
When you know the crowd has turned and there are that many people, it just feels like you might not make it out of there alive.
Kalabalığın değiştiğini anladığınız ve çok fazla insan olduğunu gördüğünüz zaman, oradan sağ çıkamayacağınızı düşünürsünüz.
You do and I might just put it on you, make you do the dishes.
Hele bir kalkış, önlüğü sana giydirip bulaşıkları yıkatırım.
Keep it up, and you boys might just make detective.
Böyle devam edin, ve siz çocuklar belkide dedektif olursunuz.
I just might make it back to you after all.
Belki de, her şeyden sonra size yetişirim.
Nah, if they didn't see in your eye that you were willing to go all the way, just kill or be killed, you might not make it home.
Hayır, eğer gözünün içine bakıp, ölmeyi ya da öldürülmeyi göze almadığını görmezlerse, eve dönemeyebilirsin. Rap yapmaya başlamayacaksın değil mi?
"You go that step further, you just might make it."
"Bu sayıyı giderek arttırırsanız, kazanma şansınız olabilir."
I thought it might make sense for you to stay home for a few clays, just until the police clear you as a suspect.
Polis sizi şüpheli olarak göstermeyene dek birkaç gün evde kalmanız daha iyi olur diye düşündüm.
You know, Parker, we never really talk about it, But if you lost someone when you were just a child, then you might put up walls to make sure that you never got hurt again.
Parker, normal insanlar genelde bu konudan konuşmazlar,... fakat daha küçücük bir çocukken bir yakınını kaybettiysen insanlarla arana duvarlar koyarsın.
I just thought that, deep down, when you had our baby, it might make you change your mind.
İçimde bir umutla, belki bebeğimizi taşırken fikrin değişir diye düşünmüştüm.
Might as well say it one more time, just to make sure you know who you are.
Bir kez daha söyle, Sadece kim olduğundan emin olmak için.
You know, it might help if you just- - you make her call you sir and tell her to hold her ankles.
Ayrıca onun sana "efendim" demesini sağlarsan ve ayak bileklerine kadar eğilmesini sağlarsan daha iyi olabilir.
And just maybe if you tried it once, you might find it can make you feel good about yourself, too.
Bi kez denesen.. belki kendin için de iyi hissedersin
I'm just worried that I might be disappointed, and if I'm disappointed, I might have a hard time hiding it, and then that might make you feel uncomfortable, and then you'll be wondering what's bothering me, when all along, it was just on account of the meats.
Sanırım biraz hayal kırıklığı yaşamış olabilirim, ve bunu gizlemekte güçlük çekebilirim, ve belki de seni huzursuz edebilirim, ve sende benim canımı sıkan şeyi merak edebilirsin, bunların yaşanmasına gerek kalmadan sorunun etler olduğunu söyleyebilirim.
It may not produce gallons, but it might just make enough to help you subdue that beast.
Litrelerce çıkmaz ama canavarı kontrol altına almaya yetecek kadar çıkabilir.