You should know that by now tradutor Turco
98 parallel translation
You should know that by now.
Şimdiye kadar bunu anlamιş olmalιydιn.
But you should know that by now you're dancing to her tune...
Ama melodinin onu bilmeli dansederken sizin tarafinizdan simdi...
You should know that by now.
Bunu şimdiye kadar öğrenmiş olman gerekirdi.
Get up, Galen. I'm not Aesclepius. You should know that by now.
Ben Aesclepius değilim, şimdiye kadar bunu biliyor olmalıydın.
No! And I think at your age, you should know that by now.
Hayır. ve senin yaşın bu konuda konuşmak için erken şu anda.
And you should know that by now!
Ve bunu şimdi bilebilirsin!
Okay. but... h-here's the thing- - you should know that by now. right? I don't have to tell ya.
Bunu zaten biliyorsundur, söylememe gerek yok.
You should know that by now.
Şimdiye kadar bunu anlamış olmalıydın.
You should know that by now.
Şimdiye kadar anlamış olmalıydın.
You should know that by now.
Bunu biliyor olmalısın.
As a member of the House of Lords, I don't need a visiting order. You should know that by now.
Lordlar Kamarası üyesi olarak öyle bir belgeye ihtiyacım yok.
You should know that by now.
Şimdiye kadar bunu öğrenmiş olman gerekirdi.
You should know that by now.
Şimdiye kadar bilmeliydin.
You should know that by now.
Şimdiye kadar farkına varmış olmalıydın.
- You should know that by now, you can ask me anything.
- Bunu şimdiye kadar biliyor olmalıydın, bana istediğini sorabilirsin.
You should know that by now.
Bunu şimdiye kadar öğrenmiş olmalıydın.
But I'm not going to let you do that. - You should know that by now.
Ama bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Renee, you should know that by now.
Renee, bunu biliyor olmalıydın!
You should know that by now.
Bu vakte kadar bunu öğrenmiş olman gerekir.
You should know that by now.
Bunu bilmen gerekiyor.
Nobody's are, no matter what they claim, and you should know that by now.
Kimse öyle değildir, ne derlerse desinler ve bunu biliyor olmalıydın.
- You should know that by now.
- Şimdiye kadar bunu anlamalıydın.
You should know by now that men play rough.
Erkeklerin kaba olduğunu şimdiye dek anlamalıydın.
You should know by now that Miss Railton-Bell never has anything but a poached egg for breakfast.
Bayan Railton-Bell'in kahvaltıda kayısı yumurta yemediğini şimdiye kadar öğrenmiş olmalıydın.
Well, by now, Lieutenant, you should know that no one in our business is ever who he says he is.
Şey, şu sıralar, Komiser, bizim meslekteki hiç kimsenin söylediği kişi olmadığını biliyor olmalısın.
You should know by now that we wouldn't hurt you.
Sana zarar vermeyeceğimizi çoktan anlamalıydın.
You should know by now that we wouldn't put a dark cloud over your head.
Ününü zedeleyecek bir şey yapmayacağımızı... çoktan anlamalıydın.
You should know that by now, 2707.
Tamam.
That you should know my heart,..... look into it,..... finding there the memory and experience that belong to you,..... that are you,..... is a comfort to me now as I feel the tethers loose and the prospects darken..... for the continuance of a journey that began not so long ago,..... and which began again with a faith shaken and strengthened by your convictions.
Bilmelisin ki, çok da uzun olmayan bir süre önce başlayan, ve inançlarınla güçlenen bu yolculuğun, devam etmesi için, tüm çarelerim tükenirken ve ve tüm umutlarım kararırken kalbimin derinliklerinde sana ait olan, hatıralarım ve deneyimlerim bana huzur veriyor.
Let me explain something that you should know by now.
Sana bilmen gereken bir şey söyleyeyim.
You should know by now that my interest is in protecting Sydney.
Sydney'yi korumaktaki isteğimi şimdiye kadar anlaman gerekirdi
I know what you're doing, and you should know by now that I will not play.
Ne yaptığını biliyorum ve şu andan itibaren ben oynamıyorum bunu bilesin.
You should know by now that you can't have everything you want.
İstediğin her şeye sahip olamayacağını öğrenmişsindir.
- Now, I don't mean to be forward, Lu, but you should know by now that a full-figured girl like yourself
senin gibi alımlı bir kız...
Your Majesty, you should know by now... that nothing and no one shall ever keep me from you.
Siz majesteleri, şimdiye dek... hiçbir şey ve hiç kimsenin beni, sizden uzak tutamayacağını bilmeliydiniz.
But, you know, we should judge Otis by the pretty music that he makes and how kind he is to all them animals,'cause that's all we know about him now... right?
Ama biliyor musun, Otis'i yaptığı müzikle ya da hayvanlara karşı ne kadar nazik davrandığıyla yargılamalıyız çünkü onunla ilgili bildiklerimiz bunlar değil mi?
You should know by now that time is money.
Artık zamanın da para kadar değerli olduğunu anlarsın.
Oh, we all know that if your training is worth a damn, by now, I should be able to take this crowbar and swing it as hard and as fast as humanly possible, and never get within an inch of you.
Hepimiz biliyoruz ki bu antrenmanların bir boka yaradığı yok. Öyle olsaydı, bu demiri alıp tüm hız ve gücümle sana savurduğumda sana bir milim bile yaklaşamamam gerekirdi.
Darling, you should know by now that your father is not a fan of the difficult conversation.
- Canım, babanın böyle konuşmalarda iyi olmadığını şimdiye kadar bilmen gerekirdi.
By you, and I should know by now that when someone tells you who they are, you should believe them.
Senin tarafından ve şimdiye kadar birisi kim olduğunu söylediğinde ona inanılması gerektiğini bilmeliyim.
You people should know me better than that by now.
Sizler şu ana beni daha iyi tanımış olmalısınız.
You should know by now that I'm probably not acting.
Amacım buydu. Bunu yapabilirdim.
Well, um, i guess you should know by now that being a concierge in Las Vegas Uh, is not like any other position.
Las Vegas'ta concierge olmanın başka hiçbir işe benzemediğini fark etmişsindir.
You should know by now that Luisa has a mind of her own.
Luisa'nın kafasına eseni yaptığını bilmelisin.
Sir, by now you should know that he wasn't like that...
Efendim, aslında şimdi bunu bilmeniz gerek bunlar Samirle bir ilgisi olmadığını...
You should know by now that you can't outthink me.
Beni kandıramayacağını öğrenmiş olman lazımdı.
So tell me, you've known me all these years. You should know by now, that I never lie.
Söylesene, sen beni yıllardan beri tanıyorsun o zaman yalan söylemeyeceğimi de bilmen gerekiyor.
You should know me better than that by now.
Beni şimdiye kadar daha iyi tanımış olmalıydın.
They should have been back by now. And if you weren't so busy sniffing my hair, you'd know I'm right about that.
Saçımı koklamakla meşgul olmasaydın, bu konuda haklı olduğumu bilirdin.
You should know by now that girls have different plumbing.
Kızların farklı bir su tesisatı olduğunu bilmen gerekir.
You should know by now that your breasts needs fixing!
Biliyorsunuz ki, göğüslerinizin düzeltilmesi lazım.