You shouldn't have done that tradutor Turco
381 parallel translation
MR. J ACKSON : You shouldn't have done that, Miss Davis.
Bunu yapmamalıydınız, bayan Davis.
You shouldn't have done that just for me.
Benim için bunu yapmamalıydın.
You shouldn't have done that.
Bunu yapmayacaktiniz.
- Now, you shouldn't have done that.
- Bunu yapmamalıydınız.
- That's what you shouldn't have done.
- Bunu yapmamalıydın.
You shouldn't have done that.
Bunu yapmamalıydınız.
You shouldn't have done that.
Bunu yapmamalıydın.
You shouldn't have done that.
Bunu yapmayacaktın.
- You shouldn't have done that.
- Biliyorsun, bunu yapmaman gerekirdi.
You shouldn't have done that, Nina.
Bunu yapmamalıydın Nina.
Herr Walz, you shouldn't have done that.
Herr Walz, bunu yapmamalıydınız.
You shouldn't have done that, ma'am.
Böyle bir şey yapmamalıydınız, hanımefendi.
You shouldn't have done that, Valerie.
Bunu yapmamalıydın Valerie.
You shouldn't have done that, Guy.
Bunu yapmamalıydın.
You shouldn't have done that. You know the Colonel's orders.
Bunu yapmamalıydınız.Albayın emirlerini biliyorsunuz
You shouldn't have done that.
- Bunu yapmayacaktın işte.
You shouldn't have done that, my dear.
Bunu yapmamalıydın, canım.
YOU SHOULDN'T HAVE DONE THAT.
Bunu yapmamalıydın.
You know I'm on your side and understand everything, but you shouldn't have done that. You are the Empress of Austria!
Biliyorsun, hep seni tuttum ama bunu yapmamalıydın.
- You shouldn't have done that.
- Bunu yapmamalıydın.
You shouldn't have done that to me.
Bunu bana yapmamalıydın.
You shouldn't have done that.
- Bunu yapmamalıydın.
Andy, you shouldn't have done that to the manager.
Andy, müdüre bunu yapmamalıydın.
You were just testing me. You shouldn't have done that.
Sen... beni sınıyordun demek!
You shouldn't have done that, Jackie.
Bunu yapmamalıydın Jackie.
So, Don Juan? You shouldn't have done that.
Evet Don Juan, bunu yapmamalıydın.
Oh, John, you shouldn't have done that.
Oh, JohnBunu yapmamalıydın.
You shouldn't have done that.
Yapmamalıydın.
You shouldn't have done that, Blanche.
Bunu yapmamalıydın Blanche.
You shouldn't have done that, Mother.
Bunu yapmamalıydın.
Gee, you shouldn't have done that... but I'm glad you did, on account of the girls.
Vaay, bunu yapmamalıydın... ama kızlar açısından iyi oldu.
Brother Shan, you shouldn't have done that.
Shan Kardeş bunu yapmaya, hiç gerek yoktu.
You shouldn't have done that, Stengel.
Bunu yapmamalıydın, Stengel.
You may think I shouldn't have done that.
Bunu yapmamam gerektiğini düşünüyor olabilirsin.
You shouldn't have done that to his car.
Arabasına öyle yapmamalıydın.
Joe, you shouldn't have done that.
Joe, bunu yapmayacaktın.
You shouldn't have done that.
Böyle yapmamalısınız, Bayan Tanner.
You shouldn't have done that, Mother.
Bunu yapmamalıydın anne.
You shouldn't have done that, Doc!
Bunu yapmamalıydın Doktor!
You shouldn't have done that, Marlowe.
Bunu yapmamalıydın, Marlowe.
- You shouldn't have done that.
- Barnett... -... almana hiç gerek yoktu.
You shouldn't have done that, Caldwell.
Bunu yapmamalıydın.
Brother Mute, you shouldn't have done that
Dilsiz birader... bunu yapmamalıydın
Oh, you shouldn't have done that.
Bunu yapmayacaktın.
I shouldn't have done that last night without checking with you first.
Biliyorum, dün gece önce size gelmeliydim.
You shouldn't have done that!
Bu yaptığını yapmamalıydın!
You shouldn't have done that! He's your father. Don't forget that.
Bunu yapmamalıydn.Unutma o senin baban.
You shouldn't have done that, baby.
Bunu yapmamalıydın bebek.
You shouldn't have done that.
Yanlış yaptın.
If you think we shouldn't have done it... then you should also think that human nature is bad.
Eğer bunu yapmamamız gerektiğini düşünüyorsan... insan doğasının kötü olduğunu da hesaba katmalısın.
you shouldn't have done that.
- Bunu yapmamalıydın. Hem tehlikeli hem de aptalcaydı.