You think that's a good idea tradutor Turco
269 parallel translation
Well, I'm sure you do, but I don't think that's such a good idea.
Şey, eminim öyle, fakat bunun iyi bir fikir olduğunu sanmam.
You think that's a good idea?
Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun?
Do you think that's such a good idea?
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanıyor musun?
You think that's a good idea?
Benim eskilerden bazılarını benzerlerinin yapılması için aşağıya getirdim. - Bunun iyi bir fikir olduğunu mu düşünüyorsunuz?
I think it may be a good idea if you take a wee peek... at some of these prospective brides... you're figuring to match up with that Hereford of yours.
Olası eş adaylarından bazılarına bir göz gezdirmeniz sizinkinin Hereford ile bir eşleşme yapabilmesi açısından iyi bir fikir olabilir.
Do you really honestly think that it's a good idea for Donnie to live there alone?
Donny'nin yalnız yaşamasının iyi bir fikir olduğuna gerçekten inanıyor musun?
- You think that's a good idea?
- Bu iyi fikir mi sence?
Do you think that's a good idea?
Sence bu iyi bir fikir mi?
As Frasier Crane, MD, I don't think that's a good idea for the two of you.
Ben, MD Frasier Crane, bunun ikiniz için iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
I DON'T THINK THAT YOU THINK THAT'S A GOOD IDEA.
Bence senin düşüncen de iyi bir fikir değil.
You think that's a good idea?
Sence iyi olur mu?
That's very nice of you... but I don't think it's a good idea.
Bu... Bu çok güzel olur ama iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
- your gonna have sex - no, that's a good idea though god knows when your teenagers you think about sex 125 % of the time god what is up with this shirt Cohen is it like childproof when you've ben married 200 years
Tavsiyene ihtiyacım var. - Seks mi yapacaksınız? Hayır.
I told you, I don't think it's a good idea that we see each other.
Sane dedim seninle görüşmem artık iyi bir fikir değil.
You know George, I'll tell you I don't really think that's such a good idea
Biliyor musun George, bunun iyi bir fikir olduğunu zannetmiyorum.
Do you think that's a good idea?
Bence bu iyi bir fikir değil?
So you don't think that it's a good idea?
Yani bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorsun?
This is the first time the O'Haras have ever been over for dinner and I think, maybe, it's not such a good idea that, you know, they think this kind of thing happens all the time.
O'Hara'lar evimize ilk kez yemeğe geldi ve bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum, bunu her zaman yaptığını düşünecekler.
I don't think it's such a good idea for you to be doin'that shit before a job.
İşe başlamadan evvel bu boku çekmenin senin için iyi olacağını sanmıyorum.
- Do you think that's a good idea?
- Sence bu iyi bir fikir mi?
You really think it's a good idea to give that freak his job back?
Sizce bu manyağa işini geri vermek doğru mu?
There's only Londo, but I don't think that's a good idea... and since you're a woman, I thought you might have some ideas.
Londo var ama bu iyi bir fikir değil sen de kadın olduğundan bir fikrin olabilir diye düşündüm.
You think that's a good idea?
Sizce bu iyi bir fikir mi?
- Do you think that's a good idea?
- Sence bu iyi bir fikir mi? - Neden olmasın?
- You think that's a good idea?
- Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin?
I'm just here to make sure that you don't think it's a good idea, to run amok, on some childish vendetta.
Sapıtıp kan davası gütmenin İyi bir fikir olmadığını düşündüğünden emin olmak için geldim.
Do you still think that's a good idea?
Bunun hala iyi bir fikir olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you still think that's a good idea?
Hala bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin?
- Do you think that's such a good idea?
- Bunun iyi bir fikir olduğunu mu düşünüyorsunuz?
I don't think that's such a good idea for you.
Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
You think that's a good idea?
Nasıl, fikrimi beğendin mi?
be distributed among your soldiers, to boost troop morale. Do you think this is a good idea? It's very important that this mental confusion stop.
On gün sonra, ağır yaralanan Céline Thibaudier cesetlerin arasında, parkın birine diri diri gömülecekti.
You think that's a good idea?
Sence bu iyi bir fikir mi?
Doug, if you don't think it's a good idea, just say that. - Don't humour me.
İyi bir fikir olduğunu düşünmüyorsan söyle, benimle dalga geçme.
I THINK IT'S PROBABLY A GOOD IDEA THAT YOU NOT GO.
Muhtemelen senin gelmemen daha iyi bir fikir.
- Well, either way, I think it's a good idea that you stay away from this Finn guy.
- Her halükârda bu Finn denen heriften uzak durman iyi olur.
But mostly, for isabel, don't you think that's a good idea?
Evet. Silahı kapıda veririm.
And you think that's a good idea?
Sen de bunun iyi fikir olduğuna karar verdin?
You think that's such a good idea?
Sen iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum?
Mm-hmm. Do you think that's a good idea?
Sence bu iyi bir fikir mi?
If you think that spending Christmas here on Walton Mountain is my idea of a good time then you all are about as high as I am right now.
Çünkü Noel'i burada geçirmenin eğlence anlayışım olduğunu sanıyorsanız, siz de en az benim kadar kafayı bulmuşsunuz demektir.
You really... You think that's a good idea?
Gerçekten iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun?
If that's your idea of a good speaker I suggest you think about who really keeps this parish alive year after year.
-... bahsettiğimi de duydunuz. - Öğle toplantısı için iyi konuşmacı anlayışınız buysa bu kiliseyi yıllardır kimin ayakta tuttuğunu düşünmenizi öneririm.
You think that's such a good idea?
Bunun iyi bir fikir mi olduğunu düşünüyorsunuz?
- Yeah. You think that's a good idea?
Sence bu iyi bir fikir mi?
And he doesn't think it's a good idea that you send her to California.
California'ya göndermeniz ona göre yanlış.
You think that's my idea of a good time?
İyi vakit geçirme anlayışım bu mu sence?
Sharon, do you think that's such a good idea?
- Sharon sence bu iyi bir fikir mi?
Sir, do you think that's such a good idea?
Efendim, bunun iyi bir fikir olduğundan emin misiniz?
But what makes you think that's a good idea?
Ama bunun iyi bir fikir olduğu ne malum?
I don't think it's a good idea that you seat Lana next to me.
Lana'yı yanıma oturtman iyi bir fikir değil bence.