You want me to help you tradutor Turco
2,231 parallel translation
Hey, do you want me to help you run lines?
Replikleri okumana yardım edeyim mi?
So, you want me to help you find a Russian spy?
Sana bir Rus ajanını bulman konusunda yardım etmemi mi istiyorsun?
You want me to help you get out of your spot?
Yerinden çıkman için yardım etmemi mi istiyorsun?
But if you want me to help you, You have to tell me what happened this morning...
Ama yardım etmemi istiyorsan, sabah ne olduğunu anlatmalısın.
So you want me to help you with my people.
Yani sana benim insanlarım konusunda yardım etmemi istiyorsun.
Do you want me to help you?
Yardım etmemi istiyor musun?
So you want me to help you break in late at night and secretly record.
İşte bu yüzden gece gizlice içeri girip kayıt yapmana yardım etmemi istiyorsun.
- Do you want me to help you? - No!
- Yardım etmemi ister misin?
You want me to help you grow pot.
Ot yetiştirmene yardım etmemi istiyorsun.
You want me to help you?
Sana yardım etmemi mi istiyorsun?
Do you want me to help you?
Yardım etmemi ister misin?
Do you want me to help you sort this out?
Bundan kurtulmanda sana yardım etmemi ister misin?
So, what, you... you want me to help you pass the time until you completely nut out?
Ne yani tamamen delirene kadar seninle zaman geçirmemi mi istiyorsun?
If you want me to help you, you got to tell me where I can find you.
Sana yardım etmemi istiyorsan nerede olduğunu söylemelisin.
I think I may know, and I want you to help me identify our mystery - -
Bulacağım ama şu gizemli kişinin kim olduğunu söylemen gerek.
- Do you want to help me?
- Sana yardım edeyim mi?
But if you still want to help, why don't you buy me a new box of poptarts?
- Harvey, biraz meşgulüm, o yüzden boş konuşacaksan- -
Hey, do you want to, um, do you want to help me run lines?
Bana yardım... Rolümü çalışmama yardım eder misin?
And I know you want to help me, but I don't think that you can this time.
Ve bana yardım etmek istediğini de biliyorum. Ama bu sefer beni
I really want to help you, but you have to let me do that, okay?
Sana yardım etmek istiyorum. Ama senin de buna müsaade etmen gerek.
Tell me what I can do. I... I want to help you.
Ne yapabilirim söyle, ben yardım etmek istiyorum.
You want to help me raise the threat level?
Tehdit seviyesini bir sonraki aşamaya taşımama yardım etmek ister misin?
I want you to help me get Chang to sign it.
Chang'in bunu imzalamasını sağlamanı istiyorum.
You want to help me try to get this thing in the backyard?
Şunu arka bahçeye koymama yardım eder misin?
- I want you to help me with one thing
- Bana bir şeyde yardım etmeni istiyorum.
I want you to help me.
Bana yardım etmeni istiyorum.
You don't want to help me?
Bana yardım etmeyeceksen, tamam.
Say, Wally, you wouldn't want to help me with something, would you?
Wally, bana bir konuda yardım etmek istemez miydin?
You want to help me run away, don't you?
Kaçmama yardım etmek istiyorsun, değil mi?
So if you want help cleaning up this stupid bar so you can all move into a stupid house without me, you can get your own damn kid to help you out.
Bu aptal barı temizlemene yardım etmemi istiyorsun. Ama tüm bunları bensiz de aptal bir evin içine taşıyabilirsin. Sana yardımcı olması için kendi lanet çocuğunu alabilirsin.
Well, I don't want your help. Besides, you ain't got no leg to stand on preachin'at me how to be a good girlfriend.
Bana iyi sevgili nasıl olunur dersi veremezsin ki sen hem.
Do you want to help me, uh...
Yardım etmek ister misin, ııh...
Don't you want to help me anymore?
Artık bana yardım etmek istemiyor musun?
And I guess that makes me want to help you or be nice to you or...
Ve sanırım, sana yardım etmek,
You want me to help out?
Yardımcı olmamı mı istiyorsun?
- You want to help me?
- Bana yardım etmek mi?
You really want to help me?
Bana gerçekten yardım etmek mi istiyorsun?
You want to help me pass these out?
Bunları dağıtmama yardım eder misin?
Why don't you think of a better excuse if you don't want to help me.
Bana yardım etmeyecekseniz, neden daha iyi bir bahane düşünmüyorsunuz?
You want me to break my health in a dirty factory for two shillings a week to help your friend make his fortune?
Ben haftada iki şilin kazanıp arkadaşınız ise servetine servet katacakken o pis fabrikada sağlığımı bozayım mı istiyorsunuz?
And you want me to help?
Benden yardım istiyorsun yani?
And I would love to help if you want me... not pushy, just available, be it friend or uncle or dad-ish, on some level.
Ve eğer kabul ederseniz yardımcı olmayı çok isterim. Teklif var, ısrar yok. Bir seviyede ona arkadaş, amca ya da babacık olurum.
Yeah, why do you want to help me?
Evet, neden bana yardım etmek istiyorsun?
Well considering the kind of man I was I didn't think you'd really want to help me.
Kim olduğumu göz önüne alırsak gerçekten bana yardım etmek isteyeceğini düşünmedim.
So, like my father before me... I want to help you.
Bu yüzden, daha önce babamın yaptığı gibi sana yardım etmek istiyorum.
You want to help me out here?
Bir el atacak mısınız?
Okay, if you want to help me, Aaron, then just let me be who I am.
Bana yardım etmek istiyorsan, Aaron, olduğum gibi bırak beni.
I already put the details of the car on wire but if you really want me to help you, you need to tell me more...
Bundan daha çabuk olmam imkansız. Ama sana yardım etmemi istiyorsan daha fazlasını anlatmalısın.
I'm no psychiatrist, but I want you to promise me that you'll give talking a go, because I think it'll help.
Ben psikiyatrist değilim. Ama söz vermeni istiyorum. Konuşmaya bir şans ver.
Why you want to help me? You don't even know me.
Bana neden yardım etmek istiyorsun?
This isn't where I want to be, But you can help me change that.
Tamam ikincisi de şu, ki bu bayağı önemli.