You want me to tell you tradutor Turco
7,195 parallel translation
I saw him would you want me to tell you?
Tamam, varsayımsal olarak onu başka bir kızla flört ederken gördüm diyelim.Bilmiyorum, mesela alışveriş merkezinde yemek yerken. Sana söylememi ister miydin?
I don't know what you want me to tell you.
Bana ne söyleyeceğini bilmiyorum.
What do you want me to tell you, roy?
Ne söylememi bekliyorsun Roy?
So tell me what do you want to share.
Ne paylaşmak istediğini söyle.
Tell me what you want to know!
Ne bilmek istediğinizi söyleyin yeter.
Y... you want to tell me your thoughts and weigh in?
Düşünelerini söylemek ister misin?
I want you to write me up every lie you tell in this notebook.
Her yalan söylediğini bu not defterine yazmanı istiyorum.
Just tell me where you want to go.
Nereye gitmek istiyorsunuz, yardımcı olayım.
You want to tell me what we're doing here?
Burada ne işimiz olduğunu anlatacak mısın?
If there's anything that you can tell us about your son's activities, anything that you're personally aware of... you want me to do what?
Oğlunuzun faaliyetleri ile ilgili bize söyleyebileceğiniz bir şey varsa, şahsen farkında olduğunuz bir şey... Ne yapmamı istiyorsunuz?
All right, so, Frank... you want to tell me a little bit about the family?
- O zaman devam ediyoruz. Bana biraz ailenden bahsetmek ister misin?
I want you to look at something and tell me what you think.
Bir şeye bakıp, ne düşündüğünü söylemeni istiyorum.
Don't know whether he would want me to tell you all this.
Tüm bunları sana anlatmamı ister miydi bilmiyorum.
You want to tell me what's wrong or are you just going to drink it away?
Sorunun ne olduğunu söyleyecek misin yoksa öylece içecek misin?
Tell me what you want me to do and I'll do exactly that, but you have to say it.
Ne yapmamı istediğini söyle, isteğini yerine getireyim. Ama söylemek zorundasın.
You don't want to tell me what you're carrying, so be it.
Ne taşıdığını söylemek istemiyorsan sıkıntı yok.
So the next time that you want to come in here and tell me what I'm doing wrong you are welcome to keep it to yourself.
Bir dahaki sefere kapımı çalıp da bana neyi yanlış yaptığımı söylemek istersen kendine saklaman çok daha iyi olur.
You both read this and then tell me that you wouldn't want to play this.
Şunu okuyun ve bana bu oyunu oynamak istemeyeceğinizi söyleyin.
Anything you want to tell me about yourself?
Bana kendiniz hakkında söylemek istediğiniz bir şey var mı?
What do you want me to tell them?
Ne yazmamı isterler ki?
You tell me what you want me to write.
Yazmamı istediğin şeyi söylüyorsun.
You want to tell me what I did?
Ne yaptığımı söyler misin?
No, screw that, I want you to tell me what she was like back when it was Pearson Hardman.
Ya da siktir et, bana Pearson Hardman zamanındaki halinden bahset.
I want you to tell me the truth.
Gerçeği anlatmanı istiyorum.
I want you to tell me all about it...
Bana bununlu ilgili her şeyi anlatmanı istiyorum...
You want me to tell her?
- Ben söyleyeyim ister misin?
And you might want to tell me who the hell you really are.
Sen de gerçekten kim olduğunu söylemek isteyebilirsin.
I have a lot I'm dealing with right now, so unless you want me to vent my frustration by frying the crap outta you, tell me : where's my partner?
Şu anda başım çok kalabalık seni lime lime ederek cevap almamı istemiyorsan söyle ortağım nerede?
So unless you want a bullet to the head, "old drinking buddy", you're gonna tell me who you are.
Eğer kafanın ortasına mermiyi yemek istemiyorsan kim olduğunu söyleyeceksin.
I want you to tell me you need me. No.
Bana ihtiyacin oldugunu soylemeni istiyorum.
Want me to tell Lou you need a few hours?
Birkaç saat bekleyeceğini Lou'ya söyleyeyim mi?
So I want you to keep an eye on Ursel, tell me what you see and hear.
Bu yüzden gözünün Ursel'in üzerinde olmasını her gördüğünü işittiğini söylemeni istiyorum.
Can't we just get to the part where you tell me who I am? You want the leaves to talk, you got to sip the tea. Heh.
Ne zaman kim olduğumu söyleyeceğimiz kısma geleceğiz?
You want to tell me what had you so upset?
Seni bu kadar üzen ne, söylemek ister misin?
You want to tell me what's going on now?
Bana artık olanları anlatmak ister misin?
So tell me, what do you want to talk about?
- Ne hakkında konuşmak istersin?
Is there something you want to tell me?
Bana anlatmak istediğin bir şey mi var?
So is there anything I should know or that you want to tell me, or do I need to go round up a few dozen more people?
Söylemek istediğin ya da bilmem gereken başka bir şey var mı yoksa bir kaç düzine daha insan mı toplamalıyım?
So that's what you want me to tell him, the moment he wakes up?
Yani uyandığında ona ilk bunu söylememi mi istiyorsunuz?
You want me to go to my boss and tell them to stop a high-profile murder trial because the morgue medium said so?
Patronuma gidip, kamuoyunca iyi bilinen bir davayı sırf medyumun teki... -... söyledi diye durdurmasını mı isteyeyim?
Tell me what you want to know.
Neyi bilmek istediğini söyle.
You want me to go grab Jane so you can tell us all at once?
Jane'i gidip çağırayım mı, böylece sende bir kerede anlatmış olursun?
So, you want to tell me why you need a tactical vest to watch your son?
Neden oğlunu izlerken yeleğe ihtiyacın olduğunu söylemek ister misin?
- I want you to tell them what you told me.
- Bana söylediklerini onlara söylemeni istiyorum.
Anything you want to tell me?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Why would you not want to tell me that that was a painting of him?
Tablodakinin o olduğunu neden bana söylemedin?
Now, I just want you to tell me again how did it start.
Şimdi, bana nasıl başladığını söylemeni istiyorum.
Do you want me to tell him that I found it while I was trying to plant evidence?
"Kanıt yerleştirirken bak ne buldum" dememi mi istiyorsun?
What do you want me to do, tell the cops somebody stole your pot?
Ne yapayım yani? Polisleri arayıp otunun çalındığını mı söyleyeyim?
She doesn't even know you, but you want me to tell her you said goodbye?
O seni hiç tanımıyor, ama bana ona veda ettiğini söylememi istiyorsun?
Want me to tell you?
Sana söylememi mi istiyorsun?