You want to go upstairs tradutor Turco
110 parallel translation
Shall we take our coffee out to the piazza or do you want to go upstairs and nurse that tooth?
Balkonda kahve içelim mi... yoksa yukarı çıkıp dişine bir şeyler yapmak mı istersin?
Do you want to go upstairs? What?
- Yukarı çıkmak ister misiniz?
Do you want to go upstairs?
Yukarı çıkmak ister misiniz?
So do you want to go upstairs or not?
- Pekala, yukarı çıkıyor musun çıkmıyor musun? - Evet
It's pretty cold out here. You want to go upstairs?
Burası bayağı soğuk, yukarı gelmek ister misin?
You want to go upstairs?
Yukarı çıkmak ister misin?
You want to go upstairs?
Yukarı çıkalım mı?
Hey, you want to go upstairs and fool around?
Hey, yukarı çıkıp biraz eğlenmek istermisin?
Do you want to go upstairs?
Yukarı çıkmak ister misin?
Don't you want to go upstairs first?
Önce eve çıkmak istemiyor musun?
You want to go upstairs and have a drink?
- Yukarıda birer içki içelim mi?
What do you want to go upstairs for?
Yukarıda ne yapacaksın?
I take it you want to go upstairs.
Herhalde yukarı çıkmak istersin.
Don't you want to go upstairs? Uh-uh.
Yukarı çıkmak istemez misin?
You want to go upstairs, Donna?
Birlikte yukarı çıkalım mı Donna?
Do you want to go upstairs?
Yukarı çıkmamızı istemiştin değil mi?
Hey, you want to go upstairs and watch Sportscentre?
Hey yukarı gelip sporcentre izlemek istermisin?
Oh, all right, if you want to go upstairs, go ahead, but we'll just... We'll just have to have fun without you.
Peki, yukarı çıkmak istiyorsan, çıkabilirsin, biz sensiz eğlenmek zorunda kalırız.
So, do you want to go upstairs?
Ee, yukarı çıkmak ister misin?
- Right, girls, d'you want to go upstairs?
- Hadi kızlar, yukarı çıkın.
You want to go upstairs and check the Book, see if there's anything?
Yukarı çıkıp Kitap, bir şey var olmadığını? Kontrol etmek istiyorsanız
Ma, you want to go upstairs and lie down?
Anne, neden yukarı çıkıp biraz uzanmıyorsun?
So, you want to go upstairs with me?
Benle yukarı gelmek ister misin?
Mary, you want to go upstairs?
Mary, yukarı çıkalım mı?
Do you want to go upstairs?
- Aşağıda görüşürüz. - Oldu.
You want me to go upstairs and explain?
Ben mi gidip üstlere açıklama yapayım?
And if we're going for a walk after supper, you'll want to go upstairs and wash up, I'm sure.
Akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkacaksak, yukarı çıkıp temizlenmen gerek, eminim.
If you really want to help, you'll go upstairs and lock the door.
Gerçekten yardım etmek istiyorsan yukarı çık ve kapıyı kilitle.
You are not forced to stay with me, if you want, you can go upstairs.
Benimle kalmak zorunda değilsin, istiyorsan yukarı çıkabilirsin.
She said, "l want you... " to go upstairs... and kill that boy. "
Ve üst kata çıkıp o oğlanı öldürmemi istiyor benden.
I just want to go upstairs and get in the bed... with you.
Ben sadece yukarıya çıkıp, uzanıp... seninle uyumak istiyorum
Now, kids, I want you to go upstairs, lay out all the clothes you want to take, and keep this in mind... the first Howard Johnson's, the Pez is on dad.
Çocuklar, yukarıya çıkıp götüreceğiniz tüm kıyafetleri hazırlamanızı istiyorum. Ve şunu aklınızda tutun ilk Howard Johnson's The Pez'i babanız ısmarlıyor.
Now, Bud, I want you to go upstairs, and do not come back down until you figure out something else to do with your time besides torturing your sister.
Şimdi, Bud yukarı çıkıp, boş vaktinde ablana eziyet etmekten başka yapabileceğin şeyleri düşünmeden aşağı inmeni istemiyorum.
Did you want to go out again, or back upstairs?
- Evet, ama... dışarıya çıkacak gibi giyinmişsin.
Peg, I want you to go upstairs and talk dirty.
Peg. Seninde yukarı çıkıp edepsiz konuşmanı istiyorum.
I want you to go upstairs.
Yukarı gitmeni istiyorum.
You want me to go upstairs and wake her up?
Yukarı çıkıp onu uyandırmamı mı istiyorsun?
Hey, you guys want to go upstairs and watch big-screen TV?
Yukarı çıkıp büyük ekranda televizyon seyretmek ister misiniz?
I want you to go upstairs right now and wait for your daddy.
Üst kata çık ve babanı bekle. Hemen.
Hey! I want you to go upstairs right now and wait for your daddy.
Yukarı gidip babanı beklemeni istiyorum.
If you want to be alone you can always go upstairs.
Yalnız olmak istiyorsan, yukar?
Could you just give us a minute, please? You want me to go upstairs?
Bize biraz izin verir misin?
Is there a reason you don't want me to go upstairs?
Yukarı çıkmamı engellemenin bir nedeni var mı?
I want you to pour me a nice, cold beer...'cause I'm really thirsty and I'm gonna go upstairs, and I'm gonna count to 60
Bana soğuk bir bira dökmeni istiyorum, çünkü çok susadım ve yukarı çıkıp, 60'a kadar sayacağım.
Why don't you go upstairs and change because we really want to look our best for our dates.
Kızlar bizi en güzel halimizle görsünler, öyle değil mi?
What do you want me to do, go upstairs and apologize to him again?
Benden ne yapmamı istiyorsun? Yukarı çıkıp yine mi özür dileyeyim?
Do you want to go upstairs or are you okay right here?
Yukarı çıkmak ister misin? Burada rahat mısın?
Eric, I want you to go upstairs and brush your teeth.
Yukarı çıkıp dişlerini fırçalamanı istiyorum Eric.
Sam, I want you to go upstairs, tell your sister dinner's ready.
Sam, şimdi yukarı çık ve ablana yemeğin hazır olduğunu söyle.
Now if you want this check to clear, you will go upstairs and you will fuck my wife like the superstar you are while I stay down here and play billiards with your friends, huh?
Bu çekin gerçek olmasını istiyorsan, üst kata çıkacaksın ve karımla sevişeceksin süperstar gibi bende o sırada arkadaşlarınla burada kalıp onlarla bilardo oynayacağım.
Wait, you can't even go upstairs to check on your own mother, and now you want to go all the way across town?
Üst kata çıkıp annene bile bakmıyorsun kasabanın öbür ucuna mı gideceksin?