You want to know what i think tradutor Turco
433 parallel translation
You're a reporter and you want to know what I think about Charlie Kane.
Siz bir muhabirsiniz ve Charlie Kane hakkındaki düşüncelerimi öğrenmek istiyorsunuz.
If you want to know what I think... he'd love to see you wind up inside...
Eğer ne düşündüğümü bilmek istersen... senin işinin bir şeyin midesinde bittiğini görmeye bayılacak...
You want to know what I think?
Ne düşündüğümü bilmek ister misin?
If you want to know what I think...
- Ne düşündüğümü bilmek istiyorsan...
You want to know what I think of the nurses on my team. I'll tell you.
Hemşireler üzerine düşüncelerimi bilmek istiyorsun. Söylerim.
Do you want to know what I think of you?
Hakkında ne düşündüğümü bilmek ister misin?
You know what I think? Do you want to know what I think?
Aklımdan geçenleri, dinlemek ister misin?
You want to know what I think?
Ne düşündüğümü bilmek ister misiniz?
If you want to know what I think, someone is trying to make it confusing... by putting shoes on purpose in front of us.
Ne düşündüğümü sorarsan, birisi kasten önümüze ayakkabılar koyarak durumu karmaşıklaştırmaya çalışıyor derim.
I mean, do you want to know what I think?
Yani ne düşündüğümü bilmek istiyor musun?
As for me if you want to know what I think, I'll show you something.
Bana gelince... ne düşündüğümü merak ediyorsanız, size bir şey göstereyim.
- You want to know what I think?
- Ne düşündüğümü bilmek ister misin?
- If you want to know what I think...
- Benim ne düşündüğümü bilmek istersen...
I'm serious, I want to know what you think the difference is.
Ciddiyim ben. Aramızda gördüğün farkı bilmek istiyorum.
Well, I guess all I'm trying to say is that - and I really mean this, Lloyd - if what you want is a family like our fathers have and promotion in the air force and position in society like our mothers have, and you marry me because I'm pretty and smart and have guts and know the ropes... then I don't think you want to marry me, Lloyd.
Aslında sana anlatmak istediğim şu, bu konuda çok ciddiyim, Lloyd eğer bütün istediğin babalarımızınki gibi bir hayatsa Hava Kuvvetleri'nde yüksek bir rütbeyse annelerimizin sahip olduğu gibi sosyetede bir pozisyonsa benimle sadece güzel ve akıllı olduğum, cesur olduğum için evlenmekse benimle evlenmek istediğini sanmıyorum, Lloyd.
I know I should refuse but I want to know what you think.
Biliyorum, kabul etmek zorunda değilim. - Ama ne düşündüğünü bilmek istiyorum.
So I want to know what he's saying and what you think he's feeling.
Yani onun dediklerini öğrenmek ve ne hissettiği konusunda senin fikrini almak istiyorum.
Ray, I want to know what you think.
Ray senin ne düşündüğünü bilmek istiyorum.
I want you to go to your mistress and tell her I think I know what she means.
Hanımına gidip ona, ne demek istediğini anladığımı sandığımı söyle.
I want to know what you think because I love you.
Ne düşündüğünü öğrenmek istiyorum, çünkü seni seviyorum.
If you want your kids to know you let me, that's fine with me, but I don't think that's what you want.
Çocuklarınızın buna izin verdiğinizi... öğrenmelerini isterseniz, bana uyar. Ama sanırım bunu istemezsiniz.
- You don't want to know what I think.
- Ne diyeceğimi bilmek istemezsin.
word, every syllable every inflection I think you know what I want to say.
Colossus'un beni duymadan, her kelimemi, her hecemi ses tonumdaki her değişimi analiz etmeksizin sizinle rahatça konuşabildiğim son an olacak.
I don't think you know what's important... the amnesty provision and I want to read it to you
Neyin önemli olduğunu bilmiyorsunuz bence,... af hükmünü okumak istiyorum sana
I want to know what you think of Frieda.
Frieda hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyorum.
You really want to know what I think?
Gerçekte ne düşündüğümü bilmek ister misin?
- I want to know what you think.
- Ben senin ne düşündüğünü bilmek istiyorum.
Yeah, I know all about that, but, like... I want to know what you think.
Evet, biliyorum ama sen ne düşünüyorsun bilmek istiyorum.
Ye Gucheng, though I don't know... what you'll do tomorrow night I want you to think carefully whether you should help these people
Ye Gucheng, düelloda ne olacağını ve... işin aslını bilmesemde,.... senden iyi düşünmeni isterim
Yeah, I know what you think, and I don't want to hear it.
Evet, ne düşündüğünü biliyorum ve duymak istemiyorum.
Sir, I think I know what you're going to say... and I want you to know... that I will try to make Wendy as happy as I can.
Efendim, ne diyeceğinizi tahmin ediyorum. Bilmenizi isterim ki... Wendy'yi elimden geldiğince mutlu edeceğim.
I don't know who you are or where you came from, but you're a guest in this house, and there was a Janey, but no one is mad at you, and we don't want to judge you, and I don't think... you should be so fast to judge other people's blow jobs... because what you see isn't always what you get.
Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum. Ama siz misafirsiniz. Bir Janey vardı eskiden.
I want to know for two reasons... to know if it's what I think it is and that I haven't done something to offend you.
İki nedenle bilmek istiyorum. Düşündüğüm şey mi bilmek istiyorum, ve seni kırmadığıma emin olmak istiyorum, çünkü yapmak istediğim en son şey bu.
I want to know what you think. You.
Sen ne düşünüyorsun.
Look, I think I should tell you, you know, I mean... if this is about Maggie and I... if she's led you to believe that I am... something other than what I am, I just... want to say that I'm a friend.
Termal giysilerinizi giyin, Cicely. Hava sıfırın altında 22 derece. Coho Rüzgârları kesildi.
- You don't want to know what I think.
Ne düşündüğümü bilmek istemezsin.
Well, I just want to know what you think was going on in his mind.
Ben sadece onun aklından geçenin ne olduğunu bilmek istiyorum.
So tell me, cos I'd like to know, what on earth could make you think... we'd want to share this flat with someone like you?
Peki söyler misiniz, bu gezegende bu daireyi... neden sizinle paylaşmak isteyelim?
You know what I want to think of myself?
Kendimi ne olarak düşünmek istediğimi biliyorsun?
But I think what telethon viewers really want to know is how you got your fantastic powers.
Ben teleton izleyicilerinin sizin harika güçlerinizi nasıl elde ettiğinizi merak ettiğini düşünüyorum.
" I want you to know what I think Don't want you to guess anymore
Bilmeni istiyorum ne düşündüğümü Tahmin etmeni istemiyorum artık
I want you to know, just think what you're gonna be missing.
Sadece ne kaybwetmiş olacağınızı düşünün.
I think I know what the problem is so if you want to get that transceiver on line hand me the laser-torch and give me some room.
Sanırım sorunun ne olduğunu biliyorum. Şimdi, eğer o alıcı-vericiyi çalıştırmak istiyorsan lazer havyayı bana verip kenara çekil.
I know how you feel about Lenara but I want you to think about what will happen if you pursue this.
Lenara hakkında ne hissettiğini biliyorum ama bu işi kovalarsan neler olacağını düşünmeni istiyorum.
Oh, you really want to know what I think?
Gerçekten ne düşündüğümü bilmek mi istiyorsunuz?
I know you think we're getting what we want now... but it's going to come back to us threefold.
İstediğimizi elde edeceğiz sanırız, ama bize üç katı olarak gelir.
I just want to know what you think the gay man's role is in the black community.
Eşcinsellerin zenci toplumundaki rolü sence nedir merak ettim.
I suppose I could tell you I just saw fresh paw prints out there which make me think they're already thinking about feasting in here, but I don't want to answer you because when you question me, you are saying to me that I don't know what I'm doing.
Sanırım söyleyebilirim ki dışarda taze pençe izleri gördüm bu da bana burada ziyafet düşündüklerini söylüyor, ama sana yanıt vermek te istemiyorum çünkü beni sorguladığında, bana ne yaptığımı bilmediğimi söylemiş oluyorsun.
What am I to believe? What do you want me to think? If you're happy, I'd like to know it.
Eğer mutluysan bunu bilmeliyim.
I think I know what's going on here, and I just want to hear it from you.
Galiba burada ne olup bittiğini anladım ama bir de senden duymak istedim.
- You don't want to know what I think. Yes.
Bence bunu bilmek istemezsiniz.