Youcan't tradutor Turco
8 parallel translation
you can push them out of a plane, you can march them off a cliff, you can send'em off to die on some godforsaken rock, but for some reason, youcan't slap'em.
Onları bir duvara tırmandırabilirsin, onları bir yamaçta yürütebilirsin, onları terkedilmiş bir kaya parçası için ölüme yollayabilirsin, fakat herhangi bir nedenle, onlara tokat atamazsın.
[Pitch Changes] / / You can't fight the moonlight / /
[Pitch Changes] / / Youcan'tfight themoonlight / /
I forgot to tell you. Uh, youcan't use that stuff anymore.
Artık bunları kullanamazsın.
But if youcan't accept that, then, you know, you'renot who I thought you were.
Fakat bunu kabullenemiyorsan o zaman sen de benim sandığım kişi değilsin.
that's because youcan't see what you look like.
Neye benzediğini göremediğin içindir.
Yep, there should be no reason why the two of youcan't get pregnant.
- Çocuk yapmamanız için bir neden yok.
Doesn't mean youcan't give me a winner.
Bu bana bir tüyo vermeyeceğin anlamına gelmiyor ya.
saying, youcan't quote me, but I'm really concerned.
The Financial Times Editör