Your work here is done tradutor Turco
46 parallel translation
I think your work here is done.
Bence buradaki işin bitti.
Mr. Harper, unless I'm mistaken, your work here is done.
Bay Harper, Yanlışım yoksa, buradaki işiniz bitti.
Your work here is done.
Burada işiniz bitti.
- One way or another, your work here is done.
Öyle ya da böyle. Buradaki işin bitti. Böyle olacağını bilmiyorduk.
Your work here is done.
Buradaki işin bitti.
So your work here is done.
Buradaki işin bitti.
Now, Mr. Spencer, if you and your new partner are finished urinating on things, I believe your work here is done.
Bay Spencer, eğer yeni ortağınızla eşyalara işemeyi bitirdiyseniz, sanırım işiniz kalmadı burada.
- Your work here is done.
- Buradaki işiniz bitti.
Message delivevered.Your work here is done.
- Mesaj alınmıştır. Buradaki işin bitmiştir.
Well then, since your work here is done, just go ahead and die
Peki o zaman, madem burada işin bitti, hadi git ve öl
Your work here is done.
Seninle işimiz bitti.
People, your work here is done.
Buradaki işiniz artık bitti!
- No. - Your work here is done, brave knight. - l am sworn to protect her.
Onu korumaya yemin ettim!
Your work here is done.
Işiniz burada yapılır.
It's been decided that your work here is done.
Buradaki işinizin sona erdiğine karar verildi.
I suppose your work here is done?
Galiba buradaki işin bitti.
Now when the time is right, Chuck will burst in and take pictures, and then your work here is done.
Şimdi, doğru zamanda Chuck içeri dalacak ve resimler çekecek ve sizin burada ki işiniz bitmiş olacak.
-'cause your work here is done.
- Zaten buradaki işini noktalamıştın.
Your work here is done, my daughter.
Buradaki işin bitti, kızım.
Historically, the Commissioner for a Day winners just spend less than an hour with the commissioner, so your work here is done.
Tarihe göre, Bir Günlük Emniyet Müdürlüğü kazananları Emniyet Müdürü'yle bir saatten az vakit geçirir bu yüzden buradaki işin bitti.
Oh, your work here is done, Dean.
Senin buradaki işin bitti Dean.
- your work here is done.
-... buradaki işin bitti.
Your work here is done.
Buradaki işiniz bitti.
Your work here is done.
İşiniz bitti sizin!
Your work here is done.
Burada işin bitti.
Your work here is done.
Senin işin bitti. Gidebilirsin.
Your work here is done.
Buradaki işin bitmiştir.
Nice job, boys but I believe your work here is done.
Aferin çocuklar, ama sanırım buradaki işiniz bitti.
Your work here is done.
Senin işin burada bitti.
- Your work here is done.
- Buradaki işin bitti.
Your work, for now, is done here.
Buradaki işin şimdilik bitti.
Yeah. I figure since I've alienated you from your sister and undermined the financial viability of your family business my work here is done.
Gidemezsin.
Now I'm humiliated, so your work is done here.
Şimdi, aşağılanmış oldum, böylece senin görevin de burada bitti.
But he does have a key. And when he turns it, the last two years of your life, all the hours you spent away from your family, all the work you've done to put me here, will go away. Just like that.
Ama anahtarı var ve çevirdiği zaman, hayatının en az iki yılı, ailenden uzakta harcadığın o kadar zaman, beni buraya koymak için yaptığın o kadar iş, boşa gitmiş olacak.
Now, Barbie, Jordan is here for her ultrasound today, and I'm going to be holding her claw the entire time, so what you've done is essentially volunteered to do all of your work and all of mine.
Barbie, Jordan ultrason için geldi, bu yüzden ben bütün gün pençelerini tutuyor olacağım ve sen az önce, kendi işlerini ve benim işlerimi yapmak üzere gönüllü oldun.
Us tools will be out of your way now that my work here is done.
Buradaki işim bittiğinde biz kazmalar senin yolundan çekileceğiz.
Guy here has done a study of your work, which is quite a compliment.
Guy yaptığın işleri inceledi, bu bir iltifat sayılır.
Your work is done here, Mac Taylor.
Buradaki işin bitti, Mac Taylor.
Gaius, is your work done here?
Gaius buradaki işin bitti mi?
- Your work is done here, go in peace.
- Burada işin bitti, için rahat olsun.
Then your work is done here, Martin.
O halde Martin sizin burada işiniz bitti.
Your work is done here.
Burada işin bitti.
I believe your work is done here, Father.
Buradaki işinizin bittiğini düşünüyorum, Peder.
Now, your work is done here, I think.
Sanırım artık buradaki işin bitti.
Your work is done here.
- Buradaki işin bitti. - Ne?
I hope you'll stick around here until your work is done.
Umarım işin bitene kadar buralarda kalırsın.