Youthfulness tradutor Turco
18 parallel translation
TO A WOMAN IS A WOMAN FOR ITS ORIGINALITY, YOUTHFULNESS, DARING AND IMPERTINENCE.
Kadın Kadındır orijinalliği, gençliği, cüretkarlığı ve küstahlığına
To God who enlivens my youthfulness.
Gençliğimi ihya eden Allah'a..
Charm, sincerity, sweetness and youthfulness speak of the man as the recreation of God in human form.
Çekiciliği, samimi ve hoş tavırları ve gençliğiyle bu adam... ... Tanrı'nın insan bedeninde yeniden dünyaya gelişini anımsatıyor.
Number two had a geriatric youthfulness.
- İki numara ihtiyar ama genç.
There's craziness in the air... we're going astray, our youthfulness is compelling
Ortamda bir delilik var. Biz yoldan çıktık, gençliğimiz zorluyor.
And George, his youthfulness.
Ayrıca George, şu gençlik konusu.
She has the youthfulness to carry it and a waist like a wand!
Bunu taşıyacak gençliğe de, tığ gibi bele de sahip!
Your bones are full of your youthfulness.
Kemiklerin gençliğinle dolu.
With this bustling youthfulness.
~ Hem de bu güzel gençliğinle. ~
Happiness and youthfulness... are short-lived.
Mutluluk ve gençlik... kısa ömürlüdür.
Uh, restoring vitality and youthfulness.
Yaşama gücünü artırırlar ve gençlik verirler.
Should I show you my youthfulness.
gençliğimi göstereyim mi sana
What I love about this painting is the youthfulness, the freshness.
Bu tabloyu sevmemin nedeni, gençlik, tazelik dolu olması.
A man and woman meeting under the moonlight to conspire a rebelion, isn't that unworthy of our youthfulness?
Bir erkekle bir bayanın ayışığı altında buluşmaları, hayal kırıklığı mı oluşturur?
My appearance has not improved, so I suppose it was a lucky break when he was attracted by my youthfulness.
Görünüşümde bir değişiklik olmadı. O yüzden sanırım o benim gençliğimi çekici bulduğunda şanslıydım.
Yeah, that was before your youthfulness threatened my bottom line.
Evet, o gençliğinin benim kârımı tehdit etmesinden önceydi.
It is all here, the might, the power, the energy, the sadness, the glory and youthfulness of our American lands.
Burada her şey var. Güç. Kudret.