English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Z ] / Zaire

Zaire tradutor Turco

94 parallel translation
It's almost unimaginable, I find, the thought of this mighty tree strolling through Nigeria, perhaps swaggering a little as it crosses the border into Zaire, hopping through the tropical rain forest, trying to find a quiet grove where it can jump around on its own.
Bu koca ağacın Nijerya'yı geçtiğini ağır ağır Zaire sınırını aştığını kafasını dinleyebileceği sakin bir koru ararken yağmur ormanında heyecanla koştuğunu düşünemiyorum.
Mr Limbani said there was a secret meeting in July of 1960 on the now Zambian-Zaire border.
Bay Limbani diyor ki : 1960 yılınada, bugünkü Zambia - Zaire sınında gizli bir toplantı yapıldı.
We bet everything we had that he'd knock out Foreman in the eighth round in Zaire, and he just did it a couple of seconds ago.
Kahire'deki maçta, Ali'nin, Foreman'ı sekizinci raundta nakavt edeceği üzerine elimizde ne varsa bahse yatırdık. Birkaç dakika önce de bunu başardı.
Submerged more and more in pleasure, I forgot about Tintin, I forgot about the Belgian Congo becoming Zaire in 1960.
Zevke daha da çok daldıkça Tintin'i unuttum...,... 1960'da Zaire olan Belçika Kongo'sunu da unuttum.
Today, in the cold, rainy, high ground of Rwanda, Uganda, and Zaire the gorillas live on, much as they have for thousands of years.
Bugün Ruanda, Uganda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin soğuk, yağmurlu ve yüksek bölgelerinde goriller, binlerce yıldır yaşadıkları gibi yaşıyorlar.
Once we let out what's happened, Zaire will shut the border.
Olanlar duyulunca Zaire sınır kapılarını kapatacaktır.
The Kigani have had it with Zaire and they're eating people.
Kigani'ler, Zaire'lilere karşı isyanda, adam yiyorlar.
First the Kigani in Zaire, now this godfather stuff.
Önce Kigani'ler, şimdi de mafyavari işler.
No one can go to Zaire.
Zaire'ye kimse gidemez.
- Are we in Zaire?
- Zaire'de miyiz?
- We're violating Zaire's airspace.
. - Zaire hava sahasını ihlâl ediyoruz.
The Zaire Air Force has got a piece of their ass.
Zaire Hava Kuvvetleri onları fazla rahat bırakmaz.
We have a situation in Zaire.
Zaire'de bir olay var...
You're off Hanta and flying to Zaire.
Hanta işini bırakıyorsun ve Zaire'ye uçuyorsun.
Zaire.
Zaire'ye.
Was it that bad in Zaire?
Zaire'de durum o kadar kötü müydü?
Wouldn't be African explorers back from Zaire, would they?
Bunlar sakın Zaire'den dönen Afrika kaşifleri olmasın?
This one is the one we got from Jimbo Scott, the one from Zaire.
Bu Zaireli Jimbo Scott'tan aldığımız örnek.
Zaire.
Zaire.
Ali and Foreman in Zaire?
Ali ve Foreman'ın Zaire'de yaptığı gibi.
The president of Zaire was willing to put $ 10 million of his country's own very scarce, hard-earned currency on the line, not for any short-term economic reason but because he felt that the fight would be good
Zaire başkanı 10 milyon dolar koymak istiyordu ülkesi o kadar zor durumdayken, zor kazanılan sıcak para tehlikedeyken kısa vadeli ekonomik gerekçelerle olmasa da dövüşün kendisini ve Zaire'yi tanıtmak adına iyi bir fırsat olacağını hissetti.
in terms of promoting Zaire and also in terms of promoting himself, and as Ali said at the time, countries go to war to get their names on the map and wars cost a lot more than $ 10 million.
Ve Ali'nin o zaman dediği gibi "Ülkeler haritalara adlarını yazabilmek için savaşlar yapıyor ve savaşlar 10 milyon dolardan çok daha fazlaya mal oluyor."
This is Muhammad Ali, September 10th at New York City airport, en route to Zaire to reclaim the heavyweight title of the world.
Yanımda Muhammad Ali, Eylül'ün 10'u New York hava alanındayız dünya ağırsıklet şampiyonunu belirlemek için Zahire'ye olan yolculuk için.
We're gonna fly in zee-air till we get to Zaire.
Zaire'ye varana kadar, Zee-air'de uçacağız.
'The fight was held in Zaire, the former Belgian Congo.
Dövüş Zaire'de yapılıyordu, eski Belçika Kongosu.
To call it Zaire didn't have quite the majesty, but there it was, the Congo.
Nedense sonra Zaire demeye başladılar, kulağa o kadar görkemli gelmiyordu ama işte oradaydı, Kongo.
'Before the fight came, the criminal rate in Zaire began to go up.'
Dövüş yapılmadan önce, Zaire'de suç oranı artmaya başladı.
I know what... The Zaireans kicked us out and they did not want us around, and they want the fight to go on, that's all there is to it.
Zaire'liler bizi kovdu ve bizi etraflarında istemiyorlar ve dövüşün de yapılmasını istiyorlar.
'Then he realised nothing could be done about it'except stay in Zaire an extra six weeks and make the best of it.'
Bir süre sonra sakinleşti ve fark etti ki bu konuda hiçbir şey yapılamaz Zaire'de altı hafta daha kalıp elinden geleni yapmaya devam etmek dışında.
This is the Minister of Finance of Zaire.
Bu Zaire'nin Maliye Bakanı.
But you have to give him his due for what he did to make Muhammad Ali versus George Foreman in Zaire.
Ama Muhammed Ali'nin, George Foreman'la Zaire'de karşılaşması için yaptıklarından dolayı hakkını vermek gerek.
'In 1974 in Zaire, the fight started at four in the morning,'in order that it could be shown on TV in America'at a reasonable hour like 10.'
1974'te Zaire'de dövüş sabah dörtte başladı Amerika'da olsaydı 10 gibi makul bir saatte gösterilirdi.
'He watched the fight on closed circuit. 'It was the only one in Zaire.
Dövüşü özel kameradan izledi ve Zaire'deki tek özel kamera sistemi sarayındaydı.
Years after the fight in Zaire, perhaps ten years after, I'd run into Ali on occasion after that, but I remember this meeting.
Zaire'deki dövüşten yıllar sonra, belki 10 yıl sonra Ali'yle sonra bir vesileyle karşılaştım ama özellikle bu görüşmeyi hatırlıyorum.
Currently working for the insurgent force in Zaire.
Şu anda Zaire'deki ayaklanma kuvvetleri hesabına çalışıyor.
All right Zaire, let's have one, you kissing the groom!
Pekâlâ Zaire, damadını öperken bir pozunu alayım.
YOU WERE IN GRENADA, ZAIRE.
Zaire, Grenada'daymışsın.
Near Tanzania.
Zaire'nin yanında değil mi? Tanzanya'nın yakınında.
After that, they're sending me to Zaire.
Daha sonra beni Kongo'ya gönderecekler.
I'm sure I won't be seeing much cake like this in Zaire.
Kongo'da buna benzer pastalar bulacağımı sanmam.
- Ha, Zaire. - What?
- Ya, Kongo.
You're really gonna go to Zaire and give up cake and double-stuffed Oreos and men?
- Ne? Gerçekten Kongo'ya gidip pastadan, erkeklerden ve diğer zevklerden vaz mı geçeceksin?
No, I just think that before you become a nun and move to Zaire, you might want to, um, you know, try this lifestyle out for, oh, a weekend.
Hayır, ben sadece rahibe olup Kongo'ya taşınmadan önce bu yaşam tarzını bir hafta sonu denemen iyi olur diye düşünüyorum.
No, you're Zaire's sister.
Hayır, Kongo'nun kardeşisin.
Yeah, but you get to go to Zaire, and I'm stuck here with his family.
Evet ama sen Kongo'ya gidiyorsun, ben burada bu aileyle çakılıp kaldım.
Voltaire's Zaire in Lyon...
Voltaire'in Zaire oyununda...
It was in Zaire.
Tamam Zaire oyununda.
Muhammad Ali and George Foreman in Kinshasa, Zaire.
Muhammad Ali ve George Foreman Kinshasa'da, Zaire.
- Don, Zaire?
- Zaire'de mi?
Cannot flower in the gloom and shade ofpostponement to the Astrodome... or any dome out ofZaire where it be deprivileged oflight and bled ofwater.
Eğer erteleme yüzünden dövüş olmaz ise bu bahçe çiçek açamaz. Burada ve Zaire'nin dışında her yerde bahçeyi suya hasret bırakırız.
What's eating you, Zaire?
Canını sıkan nedir, Zaire? "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]