Zek tradutor Turco
96 parallel translation
My dear lady, I should be delighted to get behind you with a pencil.
Sevgili hanımefendi, bir kalem alıp, peşinizden gitmekten zek duyarım.
But I think he's brilliant.
Ama bence çok zek ¡ b ¡ r ¡.
He was very clever, keeping it at a third grade level, that's what they understand.
Söyled ¡ kler ¡ n ¡ ¡ Ikokul sev ¡ yes ¡ nde tutmasi çok zek ¡ ce. Böylece anlayab ¡ l ¡ yorlar.
The Grand Nagus Zek's personal subspace frequency.
Bu nedir? Yüce Nagus Zek'in kişisel altuzay frekansı.
In other words, Zek, if you hold your negotiations here and you cheat the Dosi, you'll never set foot on this station again.
Başka bir deyişle Zek, ister Yüce Nagus ol ister olma,... burada bu görüşmeyi yapmanıza izin verirsek ve Dosi'leri aldattığınızı anlarsak bir daha bu istasyona adım atamazsınız.
Zek should be nervous with Quark as his chief negotiator.
Gergin olması gereken Zek çünkü Quark baş müzakereci.
We should be talking directly to Zek.
Zek'in kendisiyle konuşmalıydık. Ben Zek'le konuştuğumuzu sanıyordum.
- Then bring us Zek.
- Öyleyse Zek'i getir.
Are you implying that Zek is too important to negotiate with us?
Zek'in bizimle pazarlık etmeyecek kadar çok önemli birisi olduğunu mu ima ediyorsun? Asla bu tür bir şey ima etmek istemedik.
Because if we kill you Zek will have to talk to us.
İstemediniz çünkü sizi öldürürsek Zek bizimle konuşmak zorunda kalır.
Did Zek think this would get him anywhere?
Zek gerçekten bir şey elde edebileceğini mi sandı?
Another Ferengi would have let Zek pick him to pieces.
Diğer Ferengiler Zek'in onu acımasızca eleştirmesine izin verirdi.
"The most profitable opportunity in Ferengi history."
Zek buna, Ferengi tarihinin en karlı fırsatı demişti.
But Zek didn't mean tulaberries.
Fakat tula çileğini kastetmemişti.
I thought you should tell Zek yourself.
Zek'e senin söylemen gerektiğini düşündüm.
- No one will tell Zek anything.
Kimse Zek'e bir şey söylemeyecek. Anladın mı?
If Zek learns that I've been deceived by a female, I'd be ruined.
Zek bir kadın tarafından oyuna getirildiğimi öğrenirse mahvolurum. Bir daha bana asla güvenmez.
I'm Krax and this is my father, Grand Nagus Zek.
Ben Krax ve bu babam, Yüce Nagus Zek.
So am I. And please, call me Zek.
Ben de aynen. Ve lütfen, bana Zek de.
Zek?
Zek?
- My piece of Zek.
- Benim Zek parçam.
You're sure all of Zek's associates attended the funeral?
Zek'in ortaklarının cenaze törenine katıldığına emin misin?
- What about Zek's servant?
- Peki ya Zek'in uşağını?
For Maihar'du not to have shown up at Zek's funeral is very odd indeed.
Maihar'du için Zek'in cenaze töreninde gözükmemesi gerçekten çok garip.
Tell me, Nava, when Zek announced I was to succeed him, were you pleased?
Söylesene bana, Nava, Zek onun halefi olduğumu açıkladığı zaman, memnun oldun mu?
Zek never mentioned that he'd travelled to the Gamma Quadrant, or that he opened negotiations with one of its worlds.
Zek Gama Çeyreğini dolaştığından hiç bahsetmemişti, yada oradaki dünyalardan birisiyle görüşmelere başladığından.
We'll establish an economic empire beyond even Grand Nagus Zek's wildest dreams and I'll control it all.
Yüce Nagus Zek'in en çılgın düşlerinden bile daha büyük bir ekonomik imparatorluk kuracağız ve ben hepsini kontrol edeceğim.
- Grand Nagus Zek.
- Yüce Nagus Zek.
What does Zek want with me?
Zek benden ne istiyor?
It means we'll be the first Ferengi to benefit from Zek's wisdom.
Zek'in bilgeliğinden ilk faydalanan Ferengiler biz olacağız demek.
You and I will be there when Zek personally announces the "New Rules of Acquisition" on the Grand Steps of the Sacred Marketplace.
Zek, Kutsal Pazar Yüce Girişimi üzerine yeni Kazanç Kurallarını açıklarken biz de orada olacağız. "
Zek's behaviour, the new Rules, the Ferengi Benevolent Association... everything.
Zek'in davranışlarını, yeni Kuralları,... Ferengi Yardımseverler Derneğini, her şeyi.
- Maybe Zek's just giving them the box.
- Belki de Zek onlara sadece kutuyu verecek.
Zek said the New Rules were a gift.
Zek yeni kuralların bir hediye olduğunu söyledi.
A gift from Zek to the Ferengi people.
Zek'ten Ferengi halkına bir hediye.
A gift to Zek from them.
Onlardan Zek'e bir hediye.
They put the idea for the New Rules in Zek's head.
Anlamıyor musun? Yeni kuralları Zek'in kafasına onlar soktu.
I'm going to try to break into Zek's personal logs.
Ben Zek'in kişisel kayıtlarını kırmaya gidiyorum.
According to Zek's logs, he obtained the Orb from one of his contacts on Cardassia lll.
Zek'in kişisel kayıtlarına göre,... Küreyi, Kardasya 3 ile yaptığı temasların birinde almış.
In his personal logs, Zek said... that the future... was looking very bright indeed.
Kişisel kayıtlarında Zek,... geleceğin çok parlak göründüğünü söylüyor.
We are aware of the Zek.
Zek'ten haberimiz var.
The Zek wanted to know the outcome of the game before it was played.
Oyun oynanmadan önce sonucunu öğrenmek istiyordu.
At first we did not understand the Zek's request.
İlk başta Zek'in ne isteğini anlamadık.
The Zek wanted to understand events outside the restrictions of linear time.
Zek lineer zamanın kısıtlamaları olmadan olayları anlamak istedi.
The Zek explained the value of gain.
Zek kazancın değerini açıkladı.
We found the Zek's adversarial nature... invasive... threatening.
Zek'in çatışmacı yapısını istilacı, tehditkar bulduk.
We restored the Zek to an earlier, less adversarial state of existence.
Biz Zek'i, varlığın daha az çatışmacı olduğu duruma geri döndürdük.
- That is what the Zek said.
- Zek'te böyle söyledi.
Just as I came to find out what happened to Zek.
Tıpkı Zek'e ne olduğunu öğrenmek için buraya geldiğim gibi.
Did you know it was funded with Zek's personal fortune?
Zek'in kişisel servetinden finanse edildiğini biliyor muydun?
Zek likes me.
Zek beni sever.