Zev's tradutor Turco
12 parallel translation
My grandpa Zev would turn over in his grave... if it wasn't filled with some veteran.
Büyükbabam Zev'in kemikleri sızlardı eğer üzeri başka kemiklerle kaplı olmasaydı.
Anyway, since hunting down Zev's murderer, I've sort of been concentrating on my studies.
Neyse, Zev'in katillerini bulup öldürdüğümden beri eğitimime konsantre oluyorum.
I'm just watching Zev's table, but I... um... We could go right now.
Hemen şimdi gidebiliriz.
When you see him, you know that's Zev.
Onu gördüğünde hemen tanırsın.
So when some snot-nosed Special Agent comes into my command and tells me he's a part of my team, expects my men to entrust him with their lives just because some guy named Zev vouches for him, that is a joke.
Bu yüzden, sümüklü bir Özel Ajanın komutam altına girdiğini, takımımın bir parçası olduğunu söylemesi adamlarımda hayatlarını ona emanet etmelerini umması... ve Zev adında birinin de ona kefil olması işte şaka budur.
Zev's here.
Zev geldi.
Zev's inside.
Zev içeride.
Like I said, Zev's good.
Dediğim gibi, Zev iyi.
My name's Zev.
Benim adım Zev.
- Max, it's Zev.
- Max, ben Zev.
Zev's your friend, Poppy?
Zev arkadaşın mı, Poppy?
And Zev's name was Otto Wallisch.
Ve Zev'in adı da Otto Wallisch idi.