Zillions tradutor Turco
21 parallel translation
I mean, my apartment's zillions of miles from here.
Yani, benim dairem buradan milyarlarca km ötede.
like, zillions, man.
Trilyonlarca, dostum.
Now, remember, sweetface zillions of people all over the world are gonna be watching you.
Sakın unutma bebek surat dünya üzerinde milyonlarca insan seni seyrediyor olacak.
A hundred million people watchin'on TV, zillions of dollars in endorsements, and he blew the Masters.
Milyolarcan kişi tv'den izledi. Cirolar milyonlarca dolar ve ustalarda patladı.
There are zillions of milky ways in this universe.
Evrende milyonlarca samanyolu var.
I dated zillions of chicks.
Milyonlarca kızla çıktım.
Look, there are zillions of Peacekeepers.
Bak, etrafta kıyamet gibi Barış Muhafızı var.
We're all here to try to land the Rothford Estate. lt's worth zillions.
Hepimiz burada Rothford arazisine yerleşmeyi deniyoruz. Zirilyonlar ediyor.
And there's zillions of kids, and they're all ages.
Orada kendi yaşlarında onlarca çocuk vardır.
We have had sex zillions of times. I used to try to keep track on a pad, but it got unwieldy. Oh, god.
biz zilyon kere seks yaptık bir kağıda not etmeyi denedim, ama hızlı yazamadım Oh, tanrım.
Zillions of dollars spent.
Trilyonlar harcandı.
Everyone on this platform is worth zillions!
Bu Platform'daki herkes milyonlara değer.
Liquids that come out of oil as it's processed and refined, create the building block for all of our petrochemical, chemical, plastic, pharmaceutical, you know, zillions of things :
Petrolün işlenişi ve rafine edilişi sırasında ortaya çıkan sıvılar petrokimyasalların, kimyevi maddelerin, plastiklerin, ilaçların ve daha milyarlarcasının yapımında bir yapı taşı vazifesi görmüştür.
A force like this, a power like this. Zillions of people connected sharing data, sharing their work, sharing the work of others this situation is unprecedented in human history, and it is a force that will not be stopped.
Birbirine bağlanmış zilyonlarca insanın veri paylaştığı, çalışmalarını paylaştığı, başka insanların çalışmalarını paylaştığı böylesi bir kuvvet, böylesi bir güç.
Plus, I got zillions of dollars and no parents to tell me what to do.
Ayrıca, milyon dolarlarım var ve ne yapmam gerektiğini söyleyen bir ailem yok.
I heard it zillions of times.
Yüzlerce kez dinledim.
Love you zillions. - OK.
Seni milyarlarca seviyorum.
I love you zillions, superstar.
Seni milyar kere seviyorum, süperstarım benim.
There are zillions of possibilities.
Milyonlarca olasılık var.
You know, you'd think somewhere in the zillions of questions that I was asking you, you could have said,
Acaba sana sorduğum trilyonlarca soru içinde... şöyle diyebilir miydin...
- I'd like to sit in a chair all day and say, "Tell me more," and make zillions of dollars.
- Çünkü ben de bir sandalyede oturup "Anlatmak ister misiniz?" diyerek milyonlar kazanmak istiyorum.