Zk tradutor Turco
196 parallel translation
All of us here share in the fishing and heading back to Gloucester now we'd maybe lose all next winter's daily bread for us and our folks.
Burada hepimiz birlikte avlanıyoruz. Gloucester'a şimdi dönersek... kendimiz ve ailemiz için çıkaracağımız bütün kışın rızkını kaybedebiliriz.
For your bread and keep
Ekmeğin ve rızkın için
The Lord will provide.
- Tanrı rızkımızı verir.
Our daily bread, our victory and the land that is forever free.
Günlük rızkımız zaferimiz ve sonsuza dek özgür bir ülke.
Give us our daily bread.
Rızkımızı esirgeme bizden.
Kind Lord. It makes you the thanks for the gifts we receive.
Tanrıya yemek üzere bulunduğumuz rızkı, bize verdiği için şükranlarımızı iletiyoruz.
Give us this day our daily bread and forgive us our trespasses, as we forgive those who trespass against us.
Bize günlük rızkımızı ver, günahlarımızı affet ki biz de bize karşı günah işleyenleri affedelim.
Daily his own heart he eats. "
Gündelik rızkıdır onun için için tükettiği yüreği. "
Naturally I can't pretend to support Myra, but I ought to at least support myself.
Doğal olarak Myra'nın rızkını ben çıkarıyormuşum gibi davranamam ama en azından kendi rızkımı çıkarmalıyım.
Give us this day our daily bread.
Bize bugünkü rızkımızı ver.
We give thee humble and hearty thanks for this, thy bounty... beseeching thee to continue thy loving kindness... that our land may still yield her increase, to thy glory and our comfort.
Bize bahşettiğin rızk için sana gönülden şükrediyor ve cömertliğinin devamı için sana yalvarıyoruz. Senin büyüklüğünle topraklarımızdan ekin eksik olmasın.
Give us this day our daily bread And forgive us our debts As we forgive our debtors
Bugün bize rızkımızı ver ve bize karşı suç işleyenleri affettiğimiz gibi, suçlarımızı affet.
You've got to think of where your next meal's coming from.
Artık rızkını nereden çıkaracağını düşünmelisin.
God bless you, and may he give you more.
Tanrı sizi korusun ve rızkınızı arttırsın.
Give us this day our daily bread.
Bize günlük rızkımızı ver.
Give us our daily bread...
Bize günlük rızkımızı ver.
He will not suffer thy foot to be moved.
O, rızkının alınmasına izin vermez.
Lord, bless our daily bread
Rabbim, günlük rızkımızı ver
Our Father, who art in heaven, we thank you for our food today.
Cennetteki babamız, bugünkü rızkımız için sana şükürler olsun.
Our Father, who art in heaven... thank you very much for our food today.
Cennetteki babamız bugünkü rızkımız için sana şükürler olsun.
The Madonna sees all and provides for all.
Meryem Anamız her şeyi görür, herkese rızkını verir.
Suffer it, we pray you, so that we may dwell here and obtain our daily bread, for in us there is a great hunger.
Onu bize ver ki biz de sana dua edelim. Böylece buraya yerleşebilir ve günlük rızkımızı kazanabiliriz. Zira büyük bir açlık içerisindeyiz.
Gotta defend our livelihood.
Rızkımızı korumamız lazım.
I was confident the Lord would provide.
Tanrının rızkımı vereceğine güveniyorum.
" Give us this day our daily bread.
Bugün de rızkımızı bize bahşet.
" Give us this day our daily bread.
" Bugün de bize gündelik rızkımızı ver.
He has his own businesses And I want to earn my own living
onun başka işleri var ve bende kendi rızkımı kazanmak istiyorum!
- You trying to ruin my afternoon trade?
- Bugünkü rızkımla mı oynayacaksın? - Hayır.
Give us this day our daily bread... and lead us not into...
Bugünkü rızkımızı karşıla ve bizi günahlardan koru.
Lord, bless this food and drink.
Tanrım, rızkımızı kutsa.
Your studies don't concern my household.
Senin eğitiminin benim evimin rızkıyla hiç ilgisi yok
"When an angel comes to earth, God gives him his own bundle".
"Dünyaya bir melek geldiğinde Tanrı onun rızkını verir."
Give us this day, our daily bread, and deliver us from evil.
Bugün bize rızkımızı ver ve bizi kötülüklerden koru.
" My daily bread!
" Benim günlük rızkım!
Oh Merciful Lord, watch over Jill, their daughter.
Bize rızkımızı ver bu dünyada tek başına kalan kızları Jill'i koru.
But I need it like my daily bread.
Fakat ona günlük rızkım kadar ihtiyacım var.
Give us this day our daily bread And forgive us our trespasses, As we forgive them that...
Bize bu günün rızkını ver ve günahlarımızı bağışla, tıpkı bizim onların günahlarını bağışladığımız gibi...
God will provide, have faith.
Tanrı rızkını verir, inançlı ol.
Give us this day our daily bread...
Rızkımızı sen verirsin.
If you keep supporting these people, we won't have anything to leave to the grandchildren, except good intentions.
Tanrım. Bu insanlara rızkını vermeye devam et. Torunlarını geçindirmek için hiçbirşeyin olmayacak.
You want to take food out of our kids'mouths?
Çocuklarımın rızkını mı yemek istiyorsun?
Give us this day our daily bread, and forgive us our trespasses, as we forgive those who trespass against us ; and lead us not into temptation, but deliver us from the evil one. "
Bugün bize rızkımızı ver, Günahlarımızı bağışla başkalarının bize yaptıklarını bağışladığımız gibi baştan çıkarılmamıza izin verme, kötülüklerden koru bizi.
I'll grab dinner with Maggie, make it a girls'night out.
Maggie ile kızkıza birşeyler yaparız.
"Give us today our daily bread." What is that Silver?
"Bize bugünlük rızkımızı ver" Bu nedir Silver?
Mr. Holmes surely you don't believe I'd be so foolish to carry my livelihood here in my pocket?
Bay Holmes herhalde rızkımı üzerimde burada cebimde taşıyacak kadar aptal olduğumu düşünmüyorsunuzdur.
Allah will provide for all of us.
Allah rızkını verir. Hepimizin.
You don't know what it is to have your whole livelihood resting on the land.
Toprağında uzanan tüm rızkına sahip olmanın... ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Give us this day our daily bread...
Bize rızkımızı ver...
Give us this day our daily bread, and forgive us our trespasses as we forgive those who trespass against us.
Bize günlük rızkımızı ver ve günahlarımızı bağışla, biz de bize karşı günah işleyenleri bağışlayalım.
God will provide.
Rabbim rızkını verir.
He robbed his own children!
Öz çocuklarının rızkını çaldı!