Zoom's tradutor Turco
272 parallel translation
Zoom zoom goes your heart When he's in command
Güm güm atar kalbiniz Eğer oysa şefiniz
Let's zoom right across the room, right over there. Okay.
Haydi odanın öteki ucuna zoom'layalım, tam oraya.
Film this. She's so beautiful.
Yaklaş yaklaş, gözyaşlarına zoom yap.
Now, let's cheer up the mornir with some wham, bam, zoom, boom, wake-up music, with a little help from my friend!
Şimdi, bu güzel sabahı kışkırtıcı, hıçkırtıcı, sallayıcı, kollayıcı, uyandırıcı bir müzik ile selamlayalım! Arkadaşımdan küçük bir yardım alayım!
Then it's down that ramp, like hell into that first loop, up this ramp, zoom over the truck, down this ramp, straight into that big figure eight. Then it's down that ramp into that fire ring.
Sonra bu rampanın altına geliyoruz, cehenneme girer gibi ilk kıvrımın ardından rampadan çıkıp kamyonun üstünden fırlıyoruz, bu rampadan inip doğruca şu büyük sekiz rakamına gidiyoruz.
Try the zoom.
Zum yapmaya çalış.
It's used to zoom in on things.
Zoom merceği var.
I can't see anything yet. Wait a minute, let's zoom out a bit, and see whether we can see better then.
Bir dakika, biraz daha uzaklaşalım ve daha iyi görüp göremediğimize bakalım.
It's on zoom.
- 75'e çıkarsa 24 milyonluk temizleriz.
Listen, let's just take one "zoom" at a time.
Dinle. Bir kerede yalnız bir "zum" yapalım.
Zoom, zoom! My boyfriend's a pilot!
Benim erkek arkadaşım bir pilot....
I saw a car zoom away, if that's any help.
Yardımı olur mu bilmem ama hızla uzaklaşan bir araba gördüm.
Ingeborg, zoom in on this drunk's head.
lngeborg, şu sarhoşun kafasına yakınlaştır.
- It's a digital zoom!
Dijital zoom yapılmış!
The bugger used digital zoom.
Geri zekalı dijital zoom kullanmış. Ne olmuş kullandıysa?
Would you zoom in to a medium shot for me, Max?
Orta plana zumlar mısın Max?
- Zoom in on that, can you?
- Şuna yakınlaşır mısın?
Wait wait wait, zoom into a close up of my face when I do that.
Bunu yaparken zum yapıp yüzümü yakından al. Hazır mısın?
Now's the time you can come in on me.
Şimdi bana zoom yapacaksın.
- Zoom, zoom, zoom. - That's right.
Doğru.
That's when that stupid zoom fucked up.
Şu aptal zumun bi boka yaramadığı resim. Hatırladın mı?
( Megan ) Where's the zoom on this thing?
Bunun zumu nerede?
Zoom in on Takuya if he's in danger.
Tehlikedeyse Takuya'ya zumla.
We'll know it's the right one, we can at least zoom in on it.
Biliyorum hoş değil ama en azından zoom yapabiliriz.
We'll know it's the right one, we can at least zoom in on it. Kevin Mitnick, the world's most dangerous computer hacker.
Kevin Mitnick, dünyanın en tehlikeli bilgisayar korsanı.
Nowthat we know it's the right one, we can zoom in on it.
O olduğundan eminiz, yaklaştırabiliriz.
It's an N64 with 3-D matrix metering, 35 to 210 zoom.
Benim de Nikon'um var. N64. 3D matriks metrajlama 35-210 mm lens.
OH, LOOK, IT'S THE CAST OF "ZOOM".
Ah! Bak, "Zoom" kastı.
Most of the camera moves outside are hand-held, with snap zoom.
Dış çekimlerdeki kameraların çoğu elde taşınan, takılabilir zoomla yapıldı.
Like there's a camera guy there with a snap zoom.
Sanki orada takma zoomlu bir kamera ile çekim yapan biri var gibi.
Where's the zoom on this thing?
Bu şeyin zoomu nerede?
Can you zoom in any closer?
Görüntüyü yakınlaştırır mısın?
- Now, can you zoom in on that guy?
Şimdi şu adama zumlar mısın? Evet.
Not zoom in? It's a movie from the'60s.
- Hayır, 60'lardan bir film bu.
Malcolm's improved the zoom and the control sensitivity so it can almost see around corners.
Malcolm yakınlaştırmasını ve kontrol duyarlılığını arttırdı, neredeyse köşenin diğer tarafını görebiliyorsun.
That's not a zoom, incidentally.
Aklıma gelmişken, burada zum yapmadım.
Zoom in and see if it's suspended by wire.
Zoom yap, birşeyle bağlı olup olmadığını görelim.
The Zoom TV guys have started the Zoom ln and Zoom Out talent contest The winners will get the lucky break The first three will be signed by top producers in leading roles lt's a matter of only 5 months
bir televizyon kanalı yetenek yarışması başlattı kazanan yeni yetenek olacak ben şanslıyım ha baba başlangıçta yardımcı roller sonra başrol oyuncusu beş ay sonra belli olacak ama ben beş ay bekleyemem!
Can't read it, Zoom in, Let's see if you can read the sign,
Yazıyı okuyup okuyamayacağına bak.
"We zoom in fast, right into the Doctor's eye. " Now cutting round, freeze-framing details of the room.
- Tardis uzaktan kumandayla çalışmaz.
Let's now watch Natasha exclusively on zoom.
Hadi şimdi Natasha'ya odaklanalım.
Can't you just zoom in?
Yakınlaştıramaz mısın?
No, no, uh, to get a closer look at the assault, Erin used a camcorder with a 200-to-one zoom lens.
Hayır saldırıyı daha iyi görebilmek için, Erin 200 zom objektifli kamera kullanmış.
When we zoom in - we can't. The information's just not there.
Görüntüyü yakınlaştırmaya çalıştığımızda... yapamıyoruz.
Unlike Pennsylvania, it's legal for gays to get married there. Aha! So where do we buy our rocket ship tickets and zoom off?
Pennsylvania'nın tersine orada eşcinsel evlilikler yasal.
Hey, could you zoom out a sec?
Hey, bir dakika uzak çekim yapar mısın?
Let's zoom in on that upper right corner.
Sağ üst köşeye yaklaşalım.
Let's zoom in for a closer view.
Daha yakın bir görüntü için yakınlaştıralım.
Let's zoom in on that woman.
Kadının üzerine yakınlaştıralım.
Zoom's the only one who can train them.
Onları eğitebilecek tek kişi Zoom.
I have every issue of Captain Zoom And His Amazing Team, most of them still in their original plastic sleeves.
Kaptan Zoom ve Muhteşem Takımı'nın her sayısı bende var. Çoğu hala orijinal naylon poşetlerinin içinde duruyor.