Translate.vc / Espanhol → Turco / 1830
1830 tradutor Turco
52 parallel translation
- Broadway y el 42ma carretera, verano de 1830.
- Broadway ve 42. Sokak, 1830'daki hali gibidir.
Christina Georgina Rossetti poetisa inglesa nacida en 1830, fallecida en 1894.
Christina Georgina Rossetti, şair, İngiliz, doğum 1830, ölüm 1894.
En 1830, la viuda inconsolable y su querido hija embarcan de vuelta a Europa.
-... ve 1830'da... - Hayır, bu kadarı yeter! ... avutulamaz dul ve çok sevdiği kızı Avrupa'ya döner.
La revolución de 1830 no trajo la República, sino a Luis Felipe, y Francia se agitaba.
İKİNCİ DÖNEM 1830'lardaki Devrim'den Cumhuriyet çıkmadı.
Transcurría en 1830.
1830 yılında geçiyordu.
1830 : llegada de su amante.
18 : 30 : metresin geliş saati.
Según cuenta Mérimée, estamos en Sevilla, en 183O... en la fábrica de tabaco.
Merimee'ye göre. 1830 yılında Seville'de bir tütün fabrikasındayız.
- Ahora son las 1830 horas.
- Şimdi yapıyorum... saat şu an 1830.
Pasajeros con destino a Colchester vayan al andén 9. ¿ Dónde puedo trabajar?
1830 numaralı bilete sahip yolcularımız, Shenfeild, Chelmsford ve Colchester treni için 9 no'lu perona çağrılıyorsunuz.
Félix Graff, 1830 Jefferson Place, Los Ángeles, California.
Felix Graff. 1830 Jefferson Place, Los Angeles, California.
¡ Los cinturones! Va de la 1818 a la 1830.
Kemerlerinizi takın!
- Si lo soy.
- onların dikkatlerini çekmek için bunu deniyorum pekala. yeni öğretmeniniz ile iyi geçinin çocuklar millet, ben 1830'ların Texas kovboylarındanım - sen deli misin?
Soy un vaquero Texano de 1830. - Preguntenme lo que quieran. - ¿ Podemos jugar kickball?
- bana istediğini her şeyi sorabilirsiniz - yakan top oynayabilir miyiz?
Eso no existe en 1830. ¿ Alguna otra pregunta?
1830'larda böyle bir oyun yoktu. başka sorusu olan?
Sir Allan fue elegido para... la Asamblea Legislativa Superior de Canadá en 1830.
Sör Allan, 1830'da Yukarı Kanada Yasama Meclisi'ne seçildi.
Me parece lamentable oír cantar "La Carmagnole", después de lo que pasó en 1789, en 1830 y en 1848...
Kuşatma sırasında,... siyasal alanda tanınmadığımızı gördük.
Pero yo creo que eso se debe a nuestra falta de clara comprensión de la cuestión política central.
'89'da, 1830'da ve 1848'de yaşananlardan sonra Carmagnole'yi nasıl söylerler...
Paris, 1830
Paris, 1830
15 de Abril de 1830. Testigo de Perrine Dorin.
15 Nisan 1830 Perrine Dorin tanığı
Testigo de Etienne Valmont. 3 de Mayo de 1830. 24 de Junio de 1830.
Etienne Valmont tanığı 3 Mayıs 1830-24 Haziran 1830
Su extracción estaba fijada a las 1 830.
1830'den alınacaktınız.
Central, aquí 18-30, no divisamos al sospechoso.
Rapor, ben 1830. Şüpheli görünmüyor.
Está puesta para las 1830 horas.
18 : 30'da patlamak üzere ayarlandı.
Construida en 1830. - ¿ Tan vieja?
1830'lu yıllarda yapılmış.
En 1830, St Arnaud pacificó la región emparedando... niños y hombres armados que se refugiaron en una caverna.
1830'da Yüzbaşı St Arnaud 500 kişiyi bir mağaraya kapatıp çoluk çocuk demeden hepsini öldürerek bölgeyi pasifize etti.
Ya. Y 1830 dólares.
Bir de 1830 dolar.
Montes Apalaches, 1830
Appalachia, 1830
Y mi alcance es de 1830.
Benim 1830'umu ayarlayın.
Aquí, en el zoo de Londres, en los años 30 del siglo XIX, la llegada de los primeros simios escandalizó a la sociedad.
Burada, Londra Hayvanat Bahçesi'nde 1830'lara geri dönersek, ilk maymunların gelişi üst düzey toplumu çok öfkelendirmişti.
De nuevo en Londres, a finales de los años 30 los especímenes que había reunido y el informe de su viaje convirtieron a Darwin en un científico reputado.
1830'ların sonlarında Londra'ya döndü, topladığı örnekler, ve yolculuk raporları Darwin'e bilimsel bir şöhret sağladı.
¡ Rey de Inglaterra, 1830!
1630 da İngiltere kralı kimdi?
James ll fue el rey en 1830.
1630 da ikinci James kraldı. Başla!
James ll fue rey en 1830... no tengo idea quién era rey de Inglaterra en 1830, pero no creía que él lo fuera a averiguar.
1630 da kral II. James'di. 1630 da İngiltere'nin kralının kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu ama onun bildiğini de sanmıyordum.
Cuando estuvieron excavando la ciudad en 1830, los arqueólogos encontraron un gran mosaico que representa un batalla entre
Arkeologlar bu şehri 1830'larda kazarken, Büyük İskender ile Pers Kralı Darius arasında geçen bir savaşı resmeden büyük bir mozaik buldular.
La conquista, hecha para vengar un golpe de abanico al embajador de Francia comenzó en 1830.
Fetih, misillemelerle 1830 yılında başladı.
El Club Peavey comenzó como un refugio para leñadores en la década de 1830.
Peavey Kulübü 1830'larda kerestecilerin sığınma yeri olarak açılmıştı.
En el siglo XVIII se vuelve un centro de fabricación de tejidos y en 1830 trataron de cambiarle el nombre.
18. yüzyılda kumaş üretiminde merkez haline gelmiş. 1830'da ise ismini değiştirmeye kalkmışlar.
Te agradezco la ayuda, Jez.
Evet, bana yardım etmen güzel Jez ama 1830'larda değiliz.
Uno de los descendientes de Robert Schumann el compositor, confirma que Schumann poseía el metrónomo en los 1830s.
Evet. besteci Robert Schumann'ın soyundan biri 1830'larda metronomun Schumann'da olduğunu onayladı.
Fue fabricado en 1830.
1830'da üretilmiş.
Un lenguaje maritimo documentado por primera vez en una novela de 1830 del Capitán Frederick Marryat.
Kaptan Frederick Marryat'ın 1830 yılı romanı "The King's Own" da yayınlanmış.
" 30 de Julio de 1830...
" Temmuz 30, 1830...
Bernie era un famoso cazador de osos en el Kodiak, durante 1830.
Bernie 1830'larda Kodyak Ada'sında ünlü bir ayı avcısıydı. Ayrıca Bethel'de Junie Halamın evine dadanmıştı.
1830, hora de Greenwich.
Bizim saate göre 18 : 30'du.
Un especial de 1830 del Álamo.
Alamo Kutlamaları'ndan.
Se remonta a comienzos de 1830.
1830'lara dayanır.
Hubo una fuga de convictos en 1830.
1830'larda hüküm giymiş kaçak bir çete vardı.
No podía dejar que nadie tocara este, no el menor de ellos debe al hecho de que antes de 1830, casi todos los relojes de repisa americanas tenían motores de madera porque el láton era muy caro.
Başkasına elletemezdim hayatta. 1830'dan önceki neredeyse bütün Amerikan masa saatleri pirinç çok pahalı olduğu için tahta mekanizmaya sahipti çünkü.
Sobre 1830, inversores alemanes y austríacos radicaron sus negocios aquí en la histórica Willamsburg en Brooklyn.
1830lu yıllarda, Alman ve Avusturyalı kapitalistler şirketlerini tarihi Williamsburg Brooklyn'de kurdular.
"El aire en California en los 1830 estaba perfumado por las flores de la risa y el humo de la aventura".
"1830'ların California'sında hava kahkaha çiçeği ve macera dumanı kokuyordu."
¡ No venceréis! No venceréis...
1830'da, Fransız ordusunun Cezayir'e gelmesinden bu yana tek amaçları ülkedeki zenginliği sömürmek oldu.