Translate.vc / Espanhol → Turco / 50s
50s tradutor Turco
50 parallel translation
Eso fue "Boom, Boom", una canción que yo escribí allá en los'50s.
Hayir bu "Boom, Boom," du Onu 50'lerde yazmistim,
El que se desarrolla en los'50s.
'50lerde çıkan.
En las décadas del 50s y'60s, hubo una droga experimental, Ephemerol. Que se le prescribió a un grupo de mujeres embarazadas.
60'lı ve 70'li yıllarda, Ephemerol adında deneysel bir ilaç vardı bol sayıda hamile kadına reçete ile verildi.
Pero con pensamiento de los 50s que espera, que le de preferencia a el?
İçinde 1950'lerden kalma bir koca figürü var. Kariyerinin peşinden gitmemi bekliyor.
Al diablo la supervisión del Congreso. Sé bastante bien que desde los 50s esta agencia reporta lo que quiere y oculta lo que quiere.
50 lere döndüğümüzde istenilen bu ajan raporları... ve yangınları Kogrenin istemediğini biliyorum.
Todo comenzó en lo'50s cuándo perdimos la Guerra de Corea.
Herşey 50'lerde Kore Savaşını kaybetmemizle başladı.
A lo largo de los 1940s y'50s, la isla caribeña de Cuba había sido el patio de juegos de los Estados Unidos ; playas, alcohol y casinos.
1940'lar - 50'ler boyunca Karayip adası Küba, Amerika'nın oyun sahasıydı ; kumsallar, içki ve kumarhaneler.
de que tu podias manipular personas en tal forma que ellos podian ser automatas si lo deseabas para cualquiera que fueran tus propositos esta es la imagen que la gente penso que era posible a finales de los 50s la CIA puso millones de dolares dentro del depto de psicologia de las universidades en toda USA
İnsanları öyle bir manipüle edebilirdiniz ki, sizin kendi amaçlarınızı gerçekleştirecek birer otomata dönüşebilirlerdi. İnsanlar bunun mümkün olduğunu sanıyorlardı. 50'lerin sonunda,... CIA Amerika'daki üniversitelerin psikoloji bölümlerine milyonlarca dolar yatırdı.
El lugar fue construido en los 50s como un centro de control para el Comando Aéreo Estratégico.
Burası 50'lilerde Stratejik Hava Kuvvetlerinin kumanda merkezi olarak inşa edilmiş.
En serio. Solo es un rumor que comenzó en algún momento de los 50s.
Ciddiyim. 50'lerde başlamış aptal bir söylenti bu sadece
En los 50s, cuando era joven, soñaba con convertirme en un gran escritor. Igual que usted.
1950'lerde, ben daha gençken, tıpkı senin gibi büyük bir yazar olmanın hayalini kurardım.
Está bien. Me parece que me perdí los 50s.
Tamam. 50'leri özledim.
Sí, cuando ellos están ya en los treinta... y en lo 40s y en los 50s y en los 60s y en los 70s
Otuzunda, kırkında, ellisinde hep onlardan hoşlanırlar. Altmışında bile. Bu doğanın kanunu.
- Ése era el look a finales de los'50s - ¿ Cuál? ¿ El cabeza de barril?
Bunları odama taşı.
Un corte a capas, rasgos afilados Si estuvieramos en los'50s estarías en la cárcel por bruja
Herkes işinin başına!
¡ Parecian de los'50s!
Tüm oyuncular 50 yaşın üstündeydi.
Son tan de los'50s, tan aburridos.
Çok 50'lerden kalmalar. Ne kadar sıkıcı.
Pero con la misma vieja corbata que nunca ha sido atada desde que fue atada a maquina en Londres por los'50s.
Fakat bu eski kravat 50'li yıllarda Londra'da makine ile bağlandıktan sonra bir daha bağlanmadı.
estas son las proyecciones del Departamento de defensa que ellos habían estado haciendo desde los 50s.
Onlar, Savunma Bakanlığı'nın 50'lerden beri hazırladığı şemalar.
RIKIDOZAN DE ALQUITRÁN ( Rikidozan fue un luchador profesional coreano que triunfó en Japón en los 50s )
KÖMÜR KATRANI RIKIDOZAN
¿ Qué estoy buscando? Ok, estos tipos están en sus 50s. Y encuentra otra banda que, estos chicos tienen 20 años
Tamam bu adamlar 50 li yaşlarda bu adamlarsa 20 li yaşlarda.
Ella esta en sus 50s y su novio esta en los 30s.
Kadın 50'lerinde, sevgilisi 30'larında.
Era la primera vez que los muchachos disparaban un Mark 19 o un calibre. 50.
Çocukların saldırı yaptığı ilk zamandı bu Mark-19s. 50s.
Este estudio presentó The Kraft Television Theatre en los 50s, donde escritores jóvenes como Paddy Chayefsky y Rod Serling por primera vez lograron renombre.
Bu stüdyo 1950'lerdeki Kraft Televizyonu Tiyatrolarına ev sahipliği yaptı. Paddy Chayefsky ve Rod Serling gibi genç yazarlar burada üne kavuştu.
Para los años " 50s, ser un empacador de carne era como ser un trabajador automotriz. Tenían buen salario, buenos beneficios, pensión.
50'li yıllarda, et sanayiinde çalışmak otomatikman iyi bir maaşa, iyi avantajlara emekliliğe sahip olmak demekti.
- ¿ Por allá en los 50s? Un peñique.
50'lerde bir saman peniydi.
En serio, necesitas parar. Necesitas dejar de insistir con... tu psicótica idea de las mujeres de los años'50s.
Gerçekten, 50'li yılların kadınlığı hakkındaki psikotik fikirlerini bana dayatmayı bırakmalısın.
En los'50s, el Servicio Nacional termina.
1950'lerde askerlik hizmeti bitti.
¿ Sabías que reportó haber visto tantos OVNIS en los " 50s que la policía ya no tomaba sus llamadas?
50'li yıllarda bir sürü UFO gördüğü ihbarını yaptığı için polisin telefonlarını açmadığını biliyor muydun?
Lo que muchas personas no se dan cuenta es que en la psiquiatría hasta los 50s, no se tenían conceptos acerca de que la neuroquímica tuviera efectos en las emociones o la conducta, lo que hoy en día parece increíble que así fuese.
50'li yıllara kadar bu alanda psikiyatri, nörokimyanın duygu ve davranışlar üzerinde önemli bir rol oynadığını farketmemişti. ve şimdi, bize çok garip gelse de pek çok kişi de bunu anlamış değildi.
En los 50s, todo era una avenida para el pensamiento.
50'li yıllarda, bütün caddeler düşünme mekanı olmuştu.
Porque cuando se habla de los 50s, ven días felices y piensan que era divertido.
Çünkü, 50'lilerden bahsedilği zaman, mutlu günler ve mutlu bir çağ düşünülür.
Era terrible en los 50s, una época horrorosa.
50'liler korkunctu, bir dehşet dönemdi.
Yo veo a Burroughs y Warhol como dos figuras paralelas, dos personas que en los tardíos 50s y principios de los 60s, se pusieron de pie por lo que creían.
Ben Burroughs'u görüyorum ve Warhol iki paralel figür gibi, 50'lilerın sonuna ve 60'lıların başında iki insan, düşündüklerini dile getirmek için ayağa kalktılar.
El quiebre de los tardíos 50s, luego de "Howl", fue un avance para los norteamericanos que no estaban concientes de sí mismos.
50'lerdeki'Howl'dan sonraki patlak, Kuzey Amerikalılar için bir kalkınmaydı ama kendileri farkında değildi.
Ok, pero ¿ Sabía que la niña que vivía allí se perdió en los 50s?
Tamam ama 50'lerde orada yaşayan kayıp kızdan haberiniz var mıydı?
Entonces busqué en la biblioteca y había una chica aquí que vivía en los 50s.
Ben de kütüphaneye baktım ve burada 50'lerde yaşayan...
Podrían ser como, serias y acartonadas de día... y después a la noche, volverse locas, tendrían hobbies locos como la repostería... o por tiempo estar metidas con muebles en miniatura me imagino construyendo comedores chiquititos de los años 50s con madera balsa.
Gündüz böyle sessiz, fazla konuşmayan ama gece ipini koparan, yemek pişirmek gibi hobileri olan kızlardan bahsediyorum. Ya da bir ara ufak mobilya takımlarına bayılan 1950'den kalma balza ağacından yapılmış yemek takımı yapımına ilgi duyan kızlardan.
" Pienso mucho en mí misma como esta mutación rara de los'50s.
"50'lerden beri geçirdiğim tuhaf mutasyonu düşünüyorum sürekli."
Tengo que hacer Biloxi Blues, luego Godzilla, y luego continuaré peinando mi cabello juvenilmente de lado, aunque ya esté en mis 50s y casi calvo.
Önce Askerliğim'i sonra Godzilla'yı çekeceğim, sonra da 50'li yaşlarda ve neredeyse kel olmama rağmen saçlarımı çocuk gibi yana yatıracağım.
Aquí estamos, alquilé una cabaña de troncos para poder estar es la intimidad y seguros, porque no estamos en los 50s, y no necesitamos estar en un auto ni viendo ningún paisaje.
İşte geldik, bu kulübeyi güvenli bir şekilde yakınlaşmak için kiraladım, çünkü 50'lerde değiliz o yüzden arabayı çekip öpüşmeye gerek yok.
Desde la depresión, Segunda guerra mundial, y el boom de posguerra, desde los'50s, hasta los'60s, la tasa de encarcelamiento se elevó.
2. dünya savaşından sonra buhran meydana geldi. 50'li ve 60'lı yıllarda, hapsetme oranı belli bir düzeydeydi.
¿ Estás al tanto que él aún está cultivando células de cáncer de una mujer que murió en los 50s, Henrietta Lacks?
1950'lerde ölen bir kadın olan Henrietta Lacks'in kanser hücrelerini hala ürettiklerini biliyor musun?
Ahora, recordando, Diria que ella se vestia como lo que uno cree que seria una trabajadora de fabrica de la Union Sovietica en los'50s o algo asi.
Şimdi geriye baktığımda, 50'lerin Sovyetler Birliği'ndeki kadın fabrika işçilerini andıran bir giyim tarzı olduğunu görüyorum.
Un hombre de cabello gris en sus 40s, 50s. ¿ Qué piensas, Lisa?
Sanırım 40-50 yaşlarında bir erkek. Sen ne diyorsun Lisa?
¿ Así que esto es de los 50s o anterior?
Yani en erken 1950'lerin anahtarı, öyle mi?
50s está empujando, 70 es insegura y si llega a mediados de los 90, alguien se lastime.
... 80 zorlama, 110 tehlikelidir fakat 140'lara gelinirse birileri yaralanacak demektir.
50S, calvo, formidable.
- Ellili yaşlarda. Kel, bayağı heybetli.
Dos caras men- - oculta, 40s, 50s temprano.
İki adam. Yüzleri gizli 40-50 yaşlarında.
- Son los 50s.
- 50'lerdeyiz.