English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Acabo

Acabo tradutor Turco

33,538 parallel translation
Acabo de apagarlas.
Sadece gücünü azalttım.
Le acabo de decir que si quiere vivir aquí tiene que conseguir un trabajo.
Ona burada yaşayacaksa, bir iş bulması gerektiğini söyledim.
Acabo de desarmar la bomba.
- Bombayı etkisiz hâle getirdim.
Claro que no, acabo de acusar a Chapel de provocar un incendio.
Az önce Chapel'ı kundaklamakla suçladım.
Acabo de perder a mi marido por 38 años... y lo único por lo que siento una brizna de gratitud es por... haberse ido antes de que este disparatado delirio llegara más lejos.
38 yıllık kocamı kaybettim ve elimdeki tek teselli tuhaf durumunun daha da kötüye gitmeden ölmüş olması.
Y acabo de tener una pelea horrible con mamá... sobre papá, que ya no está.
Merhum babam hakkında annemle fena bir kavga ettik. Bilmiyorum.
- Acabo de subir una colina.
- Tepeyi tırmandım.
- Es lo que acabo de decir.
- Aynen öyle dedim.
Acabo de llegar.
Eve daha yeni geldim.
Me acabo de comprometer.
Yeni nişanlandım.
Acabo de observar al jurado espejo deliberar durante dos horas y media.
Ayna jürinin 2.5 saat boyunca tartıştığını gördüm.
¡ Acabo de estar en tu departamento!
Senin dairene gittim!
Acabo de hablar con mi padre.
Babamla telefonda görüştüm.
Tío, mira, me acabo de enterar de que existen,
- Doğrusu, var olduklarını bile bilmiyordum.
Acabo de volver de Charleston, South Carolina.
Charleston, Güney Carolina'dan yeni döndüm.
Acabo de recibir un informe sobre eso...
Ben sadece durumla alakalı rapor aldım.
Acabo de hablar con Eli.
Az önce Eli'la konuştum. İlginç bir çocuk.
Acabo de llegar de hablar con el sheriff y tenías razón.
Şerifin yanından yeni geldim ve sen haklıydın.
Hola, acabo de recibir un aviso desde el lago Wren.
Hey, Wren gölünden telefon ettiler. Benimle gelmelisin.
Acabo de leer los papeles y he pensado que es extraordinario, además él sigue dirigiendo la red regional que construimos y que tanto nos costó.
O hala bizim oluşturduğumuz ulusal bir ağda çalışıyor. Üstünde fazla düşünemedim.
No entres ahí y la alborotes, acabo de dormirla.
Kızı uyandırma, daha yeni uyuttum.
Acabo de volver de trabajar en Canadá.
- Kanada'dan işten geldim.
Acabo de dejar a otro cliente satisfecho.
Bir başka memnun müşteriyi az önce bıraktım.
Acabo de escuchar las palabras "cierre patronal" y eso es todo.
Biliyor musun, lokavt kelimesini duydum, bu kadarı yeterli.
Acabo de enviarle un email a Doug con mi carta de renuncia.
Doug'a istifa mektubumu şimdi gönderdim.
Acabo de decirle a Doug Benson que renuncio ¡ y que me chupe mi polla gay!
Gittim Doug Benson'a "istifa ediyorum, sen gel gey kıçımı öp benim" dedim!
Espera. Acabo de acordarme de que no tengo dinero.
Dur ya, param olmadığını hatırladım.
Acabo de volver del aeropuerto.
Şimdi havaalanından döndüm.
Porque acabo de perder un 30 por ciento de mi credibilidad con Charles Kemp.
Çünkü Charles Kemp'e karşı güvenilirliğimin % 30'unu yaktım.
¿ Sabes qué acabo de recordar?
Aklıma ne geldi biliyor musun?
Acabo de llamar a estos tipos.
Yapmayın. Adamları aradım bile.
- Acabo de romper aguas.
- Suyum geldi.
Ya que acabo de torpedear mi carrera, creo que puedes permitirte un extra, sabes, 100 calorías o lo que sea.
Kariyerimi mahvettiğime göre, 100 ya da daha fazla kalori... almamda sakınca yoktur sanırım.
- ¿ Qué acabo de decir?
- Az önce ne dedim?
Acabo de hablar con él.
Az önce onunla konuştum.
Acabo de elegir un bando y estoy en el tuyo.
Az önce bir taraf seçtim. Ben senin tarafındayım.
Creo que acabo de amenazar a DeLuca.
DeLuca'yı tehdit etmiş olabilirim.
Acabo de pasar seis horas en quirófano por su culpa.
Onun yüzünden son altı saatim ameliyathanede geçti.
Yo acabo de congelar una verruga.
Az önce bir siğili dondurdum.
Lo acabo de comprar.
- Daha yeni satın aldım.
Acabo de llegar del banco.
Az evvel bankadaydım.
- Hola. Acabo de terminar mi turno.
Mesaim yeni bitti.
DeLuca, ¿ qué acabo de decir? Cierto.
Az önce ne dedim DeLuca?
Acabo de empezar.
Hayır, yeni başladım.
Escucha, Dra Kepner, lo entiendo, de verdad que sí, pero acabo de pasar 16 horas extrayendo un meningioma, y grapando algo así como un millón de aneurismas uno tras otro.
Dinleyin Dr. Kepner. Empati kurmak istiyorum ama 16 saattir menenjiyom çıkarma ameliyatındaydım. Milyonlarca anevrizma klipslemiş gibi hissediyorum.
Bueno, acabo de leer su historial.
Dosyasını oku.
Acabo de escuchar la voz de mi padre.
Sanki babamın sözlerini duydum.
Quiero decir, acabo de hacerlo... Voy a llamar a la policía.
Polisi arayacağım.
Te acabo de dar 4 millones de dólares.
4 milyon dolar gönderdim sana.
¿ Qué acabo de hacer?
Ne yaptım ben?
Acabo de hablar con el primer ministro.
Şimdi Başbakanla konuştum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]