Translate.vc / Espanhol → Turco / Acre
Acre tradutor Turco
220 parallel translation
Pero señor, ¿ un dólar por acre?
Bayım. 0.4 dönüme, 1 dolar.
¡ Yo pagué quince dólares por acre!
Ben, 15 dolar ödedim.
Sólo tiene que firmar. Pero es tan poco, sólo dos dólares por acre.
O kadar az ki. 0.4 dönümü 2 dolar.
No, no, pagamos un dólar por acre, como a todos.
0.4 dönüm için bir dolar ödüyoruz.
Es la ley. Todos recibirán lo mismo, un dólar por acre.
Herkes aynı şeyi alıyor.
Debería saber que le estoy haciendo un favor ofreciéndole un dólar por acre.
0.4 dönüme bir dolar verip, iyilik yapıyorum.
Un día dijo que tendría la oportunidad de vender el acre a 500 dólares.
Bir gün arazinin hektarını 500'den satabileceğini söyledi.
Pensamos recoger más de 20 cestos por acre.
Sanırım dönüm başına yaklaşık 20 kile alırız.
Tú mismo, querido. Un imperio de diez millones de acres e invertimos una libra por acre.
Kendin için üzerinde çalış, sevgili ahbap... 10 milyon dönümlük İmparatorluğa dönüm başı bir poundluk yatırım...
Vende ahora ganado suficiente para pagar al viejo Anaheim, dejando limpio cada acre.
İhtiyar Anaheim'a ödeme yapmak için sürüyü sat şimdi. Arazinin her dönümü temiz ve boş.
Nunca he poseído ni un acre de tierra, nunca he querido.
Asla toprak sahibi olmadım, bunu hiçbir zaman istemedim.
Usted no podría vivir con un acre menos.
Sizse sahip olduğunuzdan daha azıyla yetinmezsiniz.
Pretendes hacerme creer que quieres aprender pero no has terminado ningún libro... -... que te presté para leer. - Terminél "La pequeña tierra de Dios" ( God's Little Acre ).
Seni eğitmemi istermişsin gibi davranıyorsun ama... verdiğim kitapları okumuyorsun.
Ese no te lo dí yo.
God's Little Acre'ı bitirdim. Onu sana ben verdim.
Hace un año que lo está leyendo.
God's Little Acre'ı bir yıldır okuyor.
Yo llegué con un acre de alfalfa, no me habéis devuelto nada.
Yoncamı getirdim sense iade etmiyorsun.
Y las pagaron bien, a cinco centavos el acre.
Para ödediler tabii. Yarım hektarına 5 sent verdiler.
Cuando mi padre nos trajo a Sleepy Hollow, Van Garrett le ofreció un acre y una casita medio derruida.
- Babam bizi Sleepy Hollow'a getirdiğinde, Van Garrett ona yarım hektar arazi ve yıkık dökük bir kulube vermiş.
Dov Gruner y otros tres líderes del Irgun han sido ahorcados en la prisión de Acre.
Dov Gruner ve Filistin grubundaki üç lider bugün Acre hapishanesinde asıldı.
Serán trasladados de inmediato a la prisión militar de Acre.
Acre askeri hapishanesine nakledilecekler.
Y la mitad de los líderes del Irgun y 40 de la Haganah están en la prisión de Acre.
Bu sırada Irgun ve üyelerinin yarısı Haganah'ın 40 üyesi Acre hapishanesinde çürüyor.
Necesitamos a alguien en Acre mañana.
Yarın geceye kadar hapishaneye birini sokmalıyız.
A Landau lo condenarán enseguida y lo enviarán a Acre.
Çünkü Landau yakalandıktan birkaç saat sonra yargılanır ve doğrudan Acre'ye yollanır.
Hay controles de carretera por todo el territorio Palestino, y están registrando Acre y los pueblos drusos limítrofes casa por casa.
Filistin'in dört bir yanında yollar tutuldu. Acre'de Druse mahallesinde ev ev arama yapıldı.
22 residentes del pueblo druso de Osfia han sido arrestados por su supuesta complicidad en la revuelta ocurrida en Acre.
Şimdi haberler. Bugün Acre'deki hapishane isyanında rol aldıkları gerekçesiyle Husifa'nın Druse köyünden 22 kişi tutuklandı. Gelişmeler için bir yere ayrılmayın.
El comandante de la prisión tiene pruebas de que la rendición de Dov Landau formaba parte del plan del Irgun para organizar el motín desde dentro.
Yeniden karşınızdayız. Acre hapishanesi komutanı, Dov Landau'nun teslim oluşunun, Irgun'un bu isyanı hazırlama planının bir parçası olduğuna dair deliller bulunduğunu açıkladı.
¿ Un dólar por acre?
Dönüm fiyatımı?
Yo diría que dos dólares el acre.
Dönümüne 2 dolar demek istiyorum.
Un hipopótamo puede comerse un acre de alfalfa en una noche.
Bir su aygırı bir dönüm otu tek başına yiyebilir.
Cada una de estas ciudades y cada uno de estos aeródromos... se combinan para aglomerar en Gran Bretaña... más objetivos nucleares potenciales por acre de superficie... que en ningún otro país del mundo.
Bu şehir ve hava alanlarının her biri... İngiltere'yi yüzölçümü bakımından... dünyada en çok potansiyel nükleer hedefe sahip... ülke yapmaktadır.
Unos cuantos aceptaron un dólar por acre, se casaron, tuvieron hijos y levantaron casas.
İnsanlar dönümüne bir dolar verip toprak almış, birbirleriyle evlenmiş, çocukları olmuş, evler yapmışlar.
- Bueno, yo pagué 2 $ el acre.
- Ben dönümüne 2 dolar ödemiştim.
Decían que el duque de Westminster era dueño de todo Londres excepto de un acre, mi tía.
Westminster dükünün halam hariç Londra'nın her dönümüne sahip olduğu söylenirdi.
Avanzamos lentamente en terreno de arbustos medio acre al día, y debemos hallar una salida.
Bu bölgeye çakılıp kaldık, günde 50 metre ilerliyoruz direnişi çözmenin yolunu bulmalıyız.
"Ruidosos los niños, empinada la cuesta... acre el perfume, pero usted sólo apesta"
"Çocuklar gürültülüdür, zil sesi yüksek... keskin olan parfümdür, ama kokan ise sen."
El medio acre de Nora.
Gerçek sorunlar. Nora'nın arazisi.
Los blancos son Acre, Haifa, Tel Aviv-Jaffa.
Hedefler Akra, Hayfa, Tel Aviv-Yafa.
El 12 de julio de 1191 la fortaleza de Acre cayó ante Ricardo.
12 Temmuz 1191'de güçlü Acre kalesi Richard'a teslim oldu.
Puede sentirse como un olor acre.
Keskin bir koku gibi hissediliyor.
Con beneficios de 4,75 dólares el acre...
Bir dönümden elde edilen kar 1.25 dolar.
un acre es el área de un rectángulo... cuya longitud es un estadio... y cuyo ancho es una cadena.
Bir "acre", 4047 metre karelik dikdörtgen bir alan olup uzunluğu 201,20 metre genişliği de 20,12 metredir.
Un acre es el área de un rectángulo... cuya longitud es un estadio... y cuyo ancho es una cadena.
Bir "acre" 4047 m2 lik, dikdörtgen bir alan olup uzunluğu 201,20 metre genişliği de 20,12 metredir.
Si asignamos a la tierra inútil - la playa y los acantilados -... un tercio del precio de la tierra útil y del pueblo, el precio medio es de 2,000 por acre.
Eğer işe yaramaz arazileri, kumsalı ve uçurumları çıkarırsak kullanılabilir arazinin ve köyün ortalama fiyatı dekar başına 20,000 dolara geliyor. - Sizin için uygun mu?
un ratón por cada 10 m2. Más de 40.000 m2 en un acre.
Bir dönüm arazi 1000 m ².
Son 4.000 ratones por acre.
Bu da dönüm başına neredeyse 1000 fare eder.
130 por acre.
Dönüm başına 32,5.
Eso es más que un acre para nosotros, Russ.
Bir kaç adım ötemizde, Russ.
No le digas a papá o a nadie sobre Acre.
Bunu Babama ya da başkalarına söylemek yok.
Desde que no tengo ningún misterio para solucionar... El coronel Carbury me ha convencido de visitar la ciudad de Acre con él.
Çözeceğim muamma olmadığına göre Albay Carbury onunla Akka şehrini gezmeye beni ikna etti.
Es una fortaleza.
Acre bir hapishane değil, bir kale.
"Ruidosos los niños, empinada la cuesta, acre el perfume, pero usted sólo apesta"
Hımm? "Çocuklar gürültülüdür, zil sesi yüksek... keskin olan parfümdür, ama kokan ise sen."