Translate.vc / Espanhol → Turco / Adore
Adore tradutor Turco
190 parallel translation
Saldré a tratar de encontrar otro empleo... y voy a encontrar un apartamento... y después terminaré el "viejo de hierro" para un niño de ocho años... con la cara sucia y que adore el modelismo de navíos tanto como yo.
Gidip kendime yeni bir iş bulacağım. Bir de yeni bir daire bulacağım. Bir de sekiz yaşında, eli yüzü kirli, maket gemileri benim kadar seven bir çocuk için yaptığım Old Ironsides'ı bitireceğim.
No dejes que Bud te adore por ser un asesino.
Silahşör olmandan dolayı Bud'ın seni ilahlaştırmasına izin verme.
No hay otro hombre que adore mi cuerpo como tú.
Vücuduma senin kadar tapan başka bir erkek yok.
Te adore.
Buna bayıldım.
¡ Pero mejor que no te adore mucho por que le pateare el trasero!
Ama çok da sevmese iyi olur yoksa k.çına tekmeyi basarım.
¡ Adore!
Adore!
Adore, ¿ dónde estás?
Adore, neredesin?
Adore, ¿ cómo te atreves a hacerme esto?
Adore, bunu bana ne cüretle yaparsın!
Adore, ¡ ven aquí inmediatamente!
Adore, derhal buraya gel!
Alguien que te adore y obedezca.
- Sana tapacak, sözünü dinleyecek birine.
Haz que la adore.
Ona tapmasını sağla.
Y no es culpa suya que él no pueda amarte a ti... ni es mía que yo te adore.
Benim sana taptığım kadar artık o seni... sevemiyorsa bu onun hatası değil.
Vi a Adore.
Bir çıkış kapısı gördüm.
Estoy seguro de que Adore querrá ver esto.
Eminim Adore bunu görmek ister.
Pero, ¿ Qué pasa si encuentras al hombre correcto..... quien te venere y adore,..
Fakat ya sana tapacak ve seni sevecek bir adam karşına çıkarsa?
¡ Je t " adore!
Je t'adore!
Llena mi corazón de la canción,... y permíteme cantar para siempre.
Kalbimi şarkıyla doldur. 100 ) } Fill my heart with song 100 ) } and let me sing forever more all I worship and adore please be true ve bırak söyleyeyim sonsuza kadar.
Llena mi corazón de la canción,... y permíteme cantar para siempre.
100 ) } Kalbimi şarkıyla doldur. 100 ) 1 } Fill my heart with song 100 ) 1 } and let me sing forever more all I worship and adore 100 ) } ve bırak söyleyeyim sonsuza kadar.
Llena mi corazón de la canción,... y permíteme cantar para siempre.
100 ) } Kalbimi şarkıyla doldur. 100 ) \ k53 } Fill my heart with song 100 ) \ k18 } and let me sing forever more all I worship and adore please be true 100 ) } ve bırak söyleyeyim sonsuza kadar.
L adore mi gallo pequeño, Y mi gallo me quiere
Küçük horozumu seviyorum ve o da beni seviyor
Y l adore mi gallina pequeña, Y mi gallina, me quiere
Küçük tavuğumu seviyorum ve o da beni seviyor
Y l adore mi guinea pequeña, Y mi guinea me quiere
Küçük beç tavuğumu seviyorum ve o da beni seviyor
Que cada hombre adore como quiera.
Şu andan itibaren bırakın istedikleri tanrıya ibadet etsinler.
"Que cada hombre adore como quiera."
"Bırakın istedikleri tanrıya tapsınlar."
No es que ella adore al diablo.
Şeytana tapmıyor ya.
- Alguien que le adore su madre y adore mi madre.
Annesini seven, benim de annemi sevecek biri.
Francia está lejos, no conozco a nadie, no hablo su idioma y no sé si pueda vivir en un país que adore a Mickey Rourke.
Fransa çok uzak, kimseyi tanımıyorum Dillerini bilmiyorum. Mickey Rourke'a tapan bir ülkede bir yıl geçirebilir miydim, bilmiyorum.
No descansará hasta que la gente de este mundo lo adore como su dios.
Dünya insanları ona tanrıları olarak tapmadıkça rahat etmeyecektir.
No descansará hasta que la gente de este mundo lo adore como su dios.
Dünya'nın insanları ona Tanrı gibi tapmadan durmayacaktır.
Sí. Está edificando una base poderosa de gente que la adore.
Ona tapan insanları baz alan bir güç inşa ediyor.
Necesita una esposa que se preocupe por usted y lo adore.
Sizin de size önem verecek hayran olacak bir eşe ihtiyacınız var.
Puedo hacer que el mundo entero te adore.
Bütün dünyanın seni sevmesini sağlayabilirim.
No existe una máquina en Marte que no me adore.
Mars'taki makineler beni sever.
Hay una familia en North Beach que quiere encontrar... un buen perro guardián, bien educado y que adore a los niños.
North Beach'te iyi bir bekçi köpeği arayan bir aile var. Salyasını tutan ve çocuklarla iyi geçinen biri.
Quizá yo adore el campo.
Belki ben de severim. Bir dakika.
¿ Sólo porque Aidan lo adore tú también debes adorarlo?
Aidan ormanı seviyor diye, sen de mi sevmek zorundasın?
Más vale que te adore.
Bu iyi. Umarım seviyordur.
El hecho de que no te adore como los demás profesores de esta escuela no quiere decir que esconda un oscuro pasado.
Adam seni okuldaki diğer öğretmenler gibi sevmiyor diye karanlık bir geçmişi olduğu söylenemez.
Es lo primero que desde lejos adoré.
Uzaktan uzaktan sana tapıyordum.
Le adoré tanto.
Sana çok hayrandım.
Adoré su último libro.
Son kitabını çok sevdim.
- Lo adoré.
Çok beğendim.
"Como adore Paris."
"Paris'e nasıl da bayılıyordum."
En otras palabras ; Por favor se verdad.
all I worship and adore please be true
Yo te adoré, pero destruiste mi ganado, arruinaste mi cultivo mataste a mi esposa e hijos.
"Ben sana taptım, sense hayvanlarımı yok ettin." "Mahsulümü bozdun, karımı ve çocuklarımı öldürdün."
Quería que supiese que adoré este trabajo.
- Onun çalışmalarını gerçekten sevdim.
Lo adoré. ¿ Sabes que hice antes de matarlos?
Onları öldürmeyi sevdim. Onları öldürmeden önce ne yaptım biliyor musunuz?
Hace unos pocos días, vi a Chunhyang en Kwangharu,... e instantáneamente la adoré como una mariposa deseando una flor.
Ekmek mi çaldım? Anneme karşı mı çıktım ya da kardeşlerime ihanet mi ettim? Değilse, beni neden cezalandırıyorsunuz?
- Adoré el filme.
Filmini sevmiştim.
Es todo. De paso, adoré tu columna de hoy.
Bu arada köşe yazını sevdim.
Siempre adoré verte jugar.
- Seni izlemeyi hep sevmişimdir.