Translate.vc / Espanhol → Turco / Adónde
Adónde tradutor Turco
30,081 parallel translation
Y de todas maneras, ¿ adónde te largaste?
- Hem sen nereye kayboldun?
¿ Adónde se va a ir?
Nereye gidecek?
- ¿ Adónde vas?
- Nereye gidiyorsun?
¿ Adónde?
Nereye?
Sé adónde ibas, por eso vine.
Evet, oraya gittiğini biliyorum. O yüzden buradayım ya.
- ¿ Adónde crees que vas?
- Nereye gittiğini sanıyorsun?
¿ Adónde se fue tu padre?
Baban nerelere kaçtı?
¿ Cómo sabrían adónde vamos?
Nereye gittiğimizi nasıl biliyorlar?
¿ Adónde va a parar el mundo?
Dünya ne hale geliyor?
- ¿ Dónde, adónde va?
- Nereye gidiyor?
Solo quiero saber adónde llevaste el camión esa noche.
Benim tek bilmek istediğim kamyonu o gece nereye götürdüğün.
Aun si pudiera recordar adónde lo llevé, ¿ por qué empezaría a hablar después de todo este tiempo?
Kamyonu nereye götürdüğümü hatırlıyor olsam bile bunca zaman sonra niye konuşmaya başlayayım ki?
Esa es la copia principal, y es toda tuya si solo me dices adónde llevaste el camión esa noche.
Bu orjinal kopyası. O gece kamyonu nereye götürdüğünü söylersen senindir.
¿ Adónde vas?
Nereye gidiyorsun?
Oye, ¿ adónde vamos, viejo?
Hey, nereye gidiyoruz yahu?
¿ Adónde diablos has estado?
Neredeydin amına koyim?
¿ Adónde vas a ir?
Nereye gideceksin?
Entonces, ¿ adónde están?
Neredeler peki?
* No sé adónde ir *
# Bilmiyorum nereye gideceğimi #
¿ Adónde quieres llegar?
Üzgünüm, ne demek istiyorsunuz?
¿ Adónde fuiste?
Nerelerdeydin?
¿ Adónde fuiste?
Nereye gittin?
¿ Adónde vas?
- Nereye gidiyorsun?
"¿ Adónde navegaremos hoy, Dan?".
"Bu akşam nereye yelken açacağız Dan?"
¿ Adónde vamos mañana, Sophie?
Yarin nereye gidiyoruz Sophie?
Rachel, ¿ adónde vas?
- Rachel, nereye gidiyorsun?
¿ Adónde trabajan?
Nerede çalışıyorsunuz?
Estoy de acuerdo. ¿ Adónde va?
Katılıyorum. Bu iş nereye gidiyor?
Y si no sabes adónde ir
Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız
¿ Adónde hay que mirar?
Nereye bakacağız?
Alto. ¿ Adónde tienes que ir?
Dur. Nereye gitmelisin?
- ¿ Adónde se va?
- Nereye gidiyor ki?
No me gusta adónde va esto.
Bu konuşmanın gidişatını beğenmedim.
Charlie... ¿ Adónde te fuiste?
Charlie, nereye gittin?
La pregunta es, ¿ adónde?
Asıl önemli olan, neresi?
- ¿ Adónde lleva?
- Bilmiyoruz.
Dime adónde está ella.
Nerede olduğunu söyle.
"No sé adónde voy".
"Nereye gittiğimi bilmiyorum"
¿ Sabes adónde vamos?
Nereye gittiğimizi biliyor musun?
Habrá puesto barreras para que nadie vivo vaya adónde él no quiera.
Gitmemizi istemediği her yere canlıları uzak tutacak engeller koyacaktır.
Intentabas descubrir adónde estaba tu hijo...
Oğlun nereye gittiğini öğrenmek istiyordun.
Yo sé adónde retrocedería en el tiempo.
Ben solucan deliğiyle nereye gideceğimi biliyorum.
¿ Adónde retrocederías en el tiempo?
Sen ne zamana giderdin?
No tenía adónde más ir.
Gidecek başka yerim yoktu.
- ¿ Adónde ha ido?
- Nereye gitti?
- No puedo saber adónde.
- Barry. Nereye gittiğinizi bilmemeliyim.
Cisco, ¿ adónde después?
Cisco, şimdi nereye gidiyoruz?
¿ Adónde vas tan temprano en la mañana?
Sabahın köründe nereye gidiyorsun?
! ¿ Adónde se fue?
Nereye gitti?
¡ Adónde vas!
Nereye gidiyorsun?
¿ Adónde?
Nerede?