Translate.vc / Espanhol → Turco / Aero
Aero tradutor Turco
79 parallel translation
casco de diseño aerodinámico, funcionamiento silencioso gracias a cojinetes metálicos, sin olvidar nuestro plato sopero automático con ventilador, que evita el tener que soplar y gastar energía enfriando la sopa.
Güzel, aero-dinamik gövde. Hareketlerin yumuşaklığını sağlayan metal bil yatağı. Otomatik çorba tabağını gösterelim.
Hace unas semanas, la empresa de Lowell logró el control... de la mayoría de las acciones de Sud-Aero, una empresa extranjera que fabrica... material de defensa de alto secreto para la O TAN.
Birkaç hafta önce, ortaklarının oy çokluğuyla kontrolünü eline aldığı Sud-Aero şirketi, aynı zamanda NATO ülkelerinden bazılarının çok gizli savunma teçhizatlarını da üretiyor.
Lowell puso inmediatamente el material a su nombre... y se fue con él a América del Sur, fuera de nuestro alcance.
Lowell, uyanıklık ederek Sud-Aero hisselerini hemen kendi üzerine geçirdi ve Güney Amerika'da ulaşamayacağımız bir yere yerleşti.
Creemos que intenta poner... a la venta las patentes secretas de Sud-Aero al mejor postor.
Bize göre asıl amacı Sud-Aero'nun gizli patentlerini en yüksek fiyatı verene satmak.
- ¿ El de Sud-Aero Suiza? - Aha.
İsviçreli Sud-Aero gibi mi?
¿ Se refiere al acuerdo Sud-Aero?
Sud-Aero işinden mi bahsediyorsun?
Y las patentes de Sud-Aero.
Ayrıca Sud-Aero patentlerinden.
Había más gente interesada por Sud-Aero.
Bunları, Sud-Aero yönetimine girmek isteyenlerin çıkarttığını biliyorsunuz.
Sud-Aero es lo que andábamos buscando.
Sud-Aero, tam bizim aradığımız şey.
¿ Dónde estaba Ud? la noche del día 6 - En el teatro Aero
- Ayın altısında, gece neredeydin?
Oigo tu hacer cosas maravillosas con el tejido Aero Portal.
Aero Portal dokusunda harikalar yarattığını duydum.
Yo iba a sugerir que volar en el Aero-Gym pero yo preferiría un avión sillas.
Jimnastik Air ile uçalım diyecektim aslında ama koltuklu bir yolculuğu tercih edeceğini düşündüm.
Es "Aero Jordan".
"Air" Jordan.
¡ Aero J!
Air J!
Aero-Marítimo tratará de rescatarnos pero sin faro, escomo hallar una pulga en el trasero de un elefante.
Bizi bulmaya çalışacaklar ama sinyal olmadan, filin kıçında pire aramaya benzer.
Llama a Rescate Aero-Marítimo y llámame.
Hava - Deniz Kurtarmayla irtibat kur. Beni tekrar ara.
Si miran hacia el lado izquierdo de la nave verán a Homero y Marge "Sampson" que hoy están celebrando con nosotros su 11 ° "aero-niversario".
Uçağın sol tarafına bakacak olursanız bizimle 11. evlilik yıldönümlerini kutlayan Homer ve Marge "Sampson" ları göreceksiniz.
Si quiere que Calculón corra hacia la batalla en su Aero Ferrari, pulse 1.
Eğer Calculon lazerli dövüşe son versin diyorsanız, 1'e basın.
Aero Paris, vuelo 805 a la escuela de arte en Paris por puerta 122, ahora estan abordando
Paris Havayolları, 805 no'lu Paris'teki sanat okulu uçağına 122 no'lu kapıdan biniş başladı.
Un camarógrafo vuela con una camara encima de su casco, filmando al aero surfer... y vuela con el aero surfer para capturar los movimientos.
Denizde kullanılanlar gibi bir sörf tahtası ile havada gösteri yapılıyor. Görüntüler, başlığa takılan bir kamera ile kaydediliyor.
Los Aero Jordans.
Air Jordanslar
- ¿ El de Aero International?
- Aero International'dan mı? - Evet.
¡ Son las chicas de Aero Islandia!
İzlanda Havayolları'nın kızları gelmiş.
"Tropo, strato, meso, aero, iono, exo..."
"Tropo, strato, meso, aero, iono, exo..."
Aero y un Yorkie por favor.
Aero ve bir de Yorkie, lütfen.
Alas aeroelásticas.
Aero elastik kanatlar.
Ahora son todos de aero-boxing o alguna mierda parecida.
Ellerinde kalan bütün şey aerobik dersleri.. .. ya da ona benzer bir şey.
Aero-boxing, mi trasero.
Aerobik, kıçımın kenarı.
A su hermano se le quedó el brazo atrapado en una aero-silla.
Kardeşi teleferikte kolunu kırmış.
Como estar atrapado en un Aero gigante
Dev bir balonun içinde gibiyim.
Soy un instrumento de precisión de velocidad y aero-mática.
Aeromatik ve hız için yapılan hassas bir aracım.
¡ Adiós, Aero India!
Güle güle Hindistan Havayolları.
- ¿ Cómo sabe que está en un aero...?
- Bunu nereden bili- -
Identifiqué la insignia de la aerolínea con Aero Escondido... una pequeña línea aérea que conecta Oaxaca con Los Ángeles.
Amblemi de Oxaca ile Los Angeles arasında çalışan küçük bir firma olan Aero Escondido'ya ait.
Descubra si Aero Escondido tuvo algún vuelo llegando a L.A. en las últimas 12 horas.
Güzel. Bak bakalım Aero Escondido son 12 saat içerisinde Los Angeles'a sefer yapmış mı?
Aero Escondido tuvo un vuelo que llegó esta mañana y Landis estaba en él.
Aero Escondido'nun bu sabah inen bir seferi varmış.
- Aero...
- Heli...
Y están todas autorizadas por el mismo tipo, un geólogo de Columbia, Dr. Elliott Aero.
- Hepsi geçen haftadan. - Hepsi de aynı adam tarafından yazılmış. Columbia'dan bir jeolog, Doktor Elliot Aro.
Según esto, Aero testificó recientemente... antes el subcomité del Senado que reunió la Senadora Mills.
Bu kayıtlara göre Aro, Senatör Mills'in de bulunduğu parlamento komitesine ifade vermiş.
- Profesor Aero, cuanto más se niega a dar respuestas, más parece como sospechoso principal.
Bizi oyaladığınız sürece bir numaralı sanık olmaya devam edeceksiniz.
- Profesor Aero.
- Profesör Aro?
Comprobada la historia de Aero.
Aro'nun hikayesi doğrulandı.
Documentos clasificados de las Industrias Warrick que Aero le dio a Patricia.
Teknede bir şey mi buldun? Aro'nun Patricia'ya verdiği gizli belgeler.
He perdido mi frisbee Aero B Pro.
Frisbee Aero B Pro'mu kaybettim.
Marte ha entrado a la Via lactea Y Aero esta en conjuncion con la Galaxia!
Mars Samanyolu'na girdi ve hava galaksiyle birleşiyor.
- En el Aero Theatre.
- Aero Sinemasında.
Aero surfing es cuando haces paracaidismo, con una tabla en los pies, y tratas de hacer diferentes maniobras.
Buna hava-sörfü deniyor.
Aéro Uno a Comando. Tenemos blanco a la vista.
Hava 1'den üsse, hedef göründü.
Aéro Uno a Comando.
Hava 1'den üsse.
Se volvió aero transportable.
- Havadan bulaşır hale geldi.
Elliott Aero.
Elliot Aro.