Translate.vc / Espanhol → Turco / Ait
Ait tradutor Turco
35,927 parallel translation
O más bien de mi propiedad.
Ya da sanırım bana ait.
Tener buenos reflejos no es la única cualidad de un atleta olímpico.
Yüksek reflekslere sahip olmak sadece olimpiyatçılara ait bir özellik değil.
Thea y yo decidimos hacer nuestra propia investigación.
Thea ve ben kendimize ait bir araştırma yaparız diye düşündük.
¡ Y esa persona no se da por vencida!
- Bu sorumluluk artık sana ait.
Las cenizas son suyas.
Küller ona ait.
Tiene un negocio de alfombras con una tienda en SoHo.
Yuruk Sezen isimli bu kişiye ait bir kargo. Kendisinin SoHo'da halı ithalat işleri yaptığı bir dükkanı var.
Consígueme todo lo que puedas sobre esa niña.
O kıza ait ne varsa bulun.
Usted sabe la mujer que posee este lugar abandonado la escuela secundaria, y ahora ella posee, al igual que, la mitad del lado sur y un barrio entero en Indianapolis?
Buranın sahibi olan kadın liseyi yarıda bırakmış ve şu anda güney kısmının yarısı ve Indianapolis'te koca bir muhit ona ait, biliyor muydun?
La casa pertenece a mi.
Ev bana ait.
Una cama toda para ti.
Kendine ait bir yatak.
"de quién es el sostén que encuentras entre los almohadones del sofá?".
"Kanepende bulduğun sütyenin kime ait olduğunu hatırlamamak çok kötü bir durum değil mi?"
Es solo... No pertenezco aquí.
Ben buraya ait değilim.
Escucha, estaba... pasando por una situación, estaba tratando de encontrar mi lugar, si es que eso tiene sentido.
Bak, başımdam bir şeyler geçiyordu o kadar tam da gerçekten nereye ait olduğumu bulmaya çalıştığım noktada.
Es de uno de los miembros.
- Sizin. Üyelerden birine ait.
Tu mamá no sabrá que es nuestra.
Annen bize ait olduğunu öğrenmeyecek.
Solo necesitas tu propia recámara.
Tek ihtiyacın kendine ait bir oda, değil mi?
- Podrían ser del asesino al irse.
Bu izler katile ve olay yerinden kaçtığı araca ait olabilir.
Usando las cámaras, lo seguimos a donde creemos que es su casa.
Trafik kameralarını kullanarak, Aracı şu eve kadar takip ettik ki muhtemel ev adama ait.
El honor es nuestro, emperador Aldercapt.
O onur bize ait, İmparator Aldercapt.
¡ No podéis estar aquí!
Siz buraya ait değilsiniz!
Quiero hacer algo diferente, algo que sea mío.
Farklı bir şey, bana ait bir şey yapmak istiyorum.
No pertenecían a mi cuerpo.
Benim vücuduma ait değillerdi.
Vale, ahora lo único que tenemos que hacer es ir al Instituto Dan Marino y conseguir toda la información personal de la promoción del 2003 y enseñarnos nuestros tatuajes.
Pekâlâ, tek yapmamız gereken Dan Marino Lisesine gidip 2003 yılına ait verileri ele geçirmek ve birbirimize dövmelerimizi göstermek.
¿ Alguien que se viera sospechoso, como que no era de por aquí?
Kabaca buralara ait olmayan birinin?
Pero antes de todo, nos gustaría saber de quién es esto.
Ama öncesinde bunun kime ait olduğunu öğrenmek istiyoruz.
Podemos con ella, y así todos los niños tendrían sus propias habitaciones.
Sallarız ve çocukların kendine ait odaları olur.
Estoy bastante seguro de que pertenece a Troy James, el hermano de Brandon.
Bradon'ın ağabeyi, Troy James'a ait olduğuna eminim.
Así que estoy esperando mi momento hasta que ella se disculpa, momento en el que voy a arrastrar mi culo de nuevo en nuestra habitación donde pertenece.
Benden özür dileyeceği anı bekliyorum. Öyle bir an gelecek ki, ait olduğum yere yani yatak odamıza döneceğim.
Cree que está haciendo todas estas opciones y la construcción de esta vida cuando nada de esto es realmente el suyo.
Kendi seçimlerini yaptığını sanıyorsun. Gerçekten sana ait olmayan davranışlarla bir hayat kurmaya çalışıyorsun.
Encontré unas cuantas fotos antiguas mías en una granja en Pikeview Road.
Pikewood yolunun dışındaki Çiftlikte bana ait olan bir düzine eski resim buldum.
Mira, él no tiene que hacer nada sin una citación pero la decisión sigue siendo suya, y te garantizo que no podrá resistirse a esa cara.
Bak, bir şey yapmasına gerek yok. Hele mahkeme emirleri yoksa ama karar yine de ona ait. Ama emin ol bu güzel yüze karşı koyamaz.
Esta es la versión más vieja encontrada hasta ahora de la historia sagrada de los mayas sobre la creación.
Mayalara ait bulunmuş en eski kutsal yaratılış hikayesi bu.
¡ Lo sé! Mi mamá trabajó toda su vida sólo para poder pagar su propio lugar y, ni siquiera pudo disfrutar de ella.
Annem kendine ait bir ev alabilmek için hayatı boyunca çok çalıştı.
Recién lo conocía y sin embargo mi cuerpo ya no era mío.
"Ona rastlayışımdan beri vücudum artık bana ait değildi."
Soy el dueño de esta casa.
Burası bana ait.
Esto es mío y de mi bebé.
- Burası bana ve aileme ait.
¿ No te parece curioso, el día en que tomamos la NSFNET y jodemos a Joe el se vuelve religioso y dice que Gordon inventó el Software sobre el que está construida esta compañía, dándole a su ex-socio,
Sen de bir gariplik sezmiyor musun? NSFNET işini askıya aldığımız ve Joe'yu kovduğumuz gün o yavşak imana geliyor ve üzerinde şirket kurduğumuz yazılımın Gordon'a yani eski ortağına ve onu dava eden kişiye ait olduğunu söylüyor.
No lo haré, ese dinero es mío.
- yapmayacağım. Benim param bana ait dostum.
Es un placer.
O zevk bana ait.
Mi país, amalo o déjalo.
- Bu ülke bana ait, "Ya sev ya terk et".
Son de un gato.
Bunlar bir kediye ait.
Eso no son buenas noticias para ti, considerando a quién pertenece ese dinero.
Paranın kime ait olduğu düşünülünce, haberler senin için hiç iyi değil.
La casa y todo lo que está en ella es tuyo. Es todo tuyo.
Burası ve içindeki her şey sana ait.
Y los exámenes de ADN confirman que el fallecido es Zhang Jiahui.
DNA testinden cesedin Zhang Jiahui'ye ait olduğunu öğrendik.
Significa que la sangre del cinturón... pertenece a alguien de tu familia.
Yani kemerdeki kan, ailenden birine ait.
No sé por qué fui creado, pero sé que no pertenezco a Gotham.
Neden yaratıldığımı bilmiyorum, fakat kesinlikle Gotham'a ait değilim.
Oh, y, esto... te pertenece.
Ayrıca, sanırım bu sana ait.
Asumo que pertenece a Cenicienta.
Buradaki külkedisine ait olduğunu varsayıyorum.
Por cierto, ese en realidad era yo,
- Çok güzel. - O bana ait, sakın kimseye söyleme.
Sí, bueno, soy una chica mayorcita y necesito mi espacio y es hora.
Evet, kocaman kadınım kendime ait bir yere taşınmamın vakti geldi.
La pregunta es, ¿ de quién?
Asıl soru kime ait oldukları.