Translate.vc / Espanhol → Turco / Alegra
Alegra tradutor Turco
17,331 parallel translation
Me alegra que vengas. Necesito un adelanto de mi pago diario.
Günlük harçlığımdan avans almam lazım.
Me alegra ser el primero.
İlkin olacağım için sevindim o zaman. - 20 dakika oldu.
Me alegra que estén de vuelta.
Geri dönmeniz çok güzel.
Niños... Sólo fueron una molestia y me alegra deshacerme de ustedes.
Çocuklar, siz mankafalar sıkıntıdan başka birşey değildiniz ve sizden kurtulduğum için mutluyum.
Me alegra que no seas una de esas locas.
Diğer manyaklar gibi olmadığına memnunum.
Me alegra que te guste ese traje, porque te van a enterrar en él.
Bu elbiseyi beğenmene sevindim çünkü bununla gömüleceksin.
Bueno... me alegra ver a la familia reunida.
Yani... Aileyi bir arada görmek çok hoş.
Me alegra que estés bien.
İyi olduğuna sevindim.
Me alegra.
Buna... sevindim.
Me alegra ver que alguien más pudo llegar.
Başka birinin de gelebildiğine sevindim.
Me alegra que el primer ministro tenga tiempo para frivolidades.
Sayın Başbakan'ın şakalara ayıracak vakti olmasına sevindim.
Apu, me alegra ver que lo llevas tan bien.
Apu, iyi olduğunu görmek güzel.
Una pequeña parte de mí se alegra de que la bragueta de Chalmers no esté cubierta de abejas.
İçimdeki küçük bir parça Chalmers'ın takımları arılarla kaplanmadığı için mutlu.
Me alegra verte, Harvey.
- Evet. - Geri dönmen güzel, Harvey.
Y me alegra de que Mike lo haya solucionado.
Mike işi hallettiği için mutluyum.
- Soy Tom Keen. - Tom, me alegra que llames.
- Aramana sevindim Tom.
Me alegra oírlo.
Bunu duyduğuma sevindim.
Me alegra tanto que la conocieras.
Onunla tanışabildiğin için çok mutluyum.
Me alegra de que te pasaras a mi lado.
- Benim tarafa geçtiğine sevindim.
Me alegra tanto oír tu voz.
Sesini duymak çok güzel.
Lamento lo de tu rodilla, pero me alegra que patinaras.
Üzüldüm, ama buz pateni yapmış olman harika.
Me alegra verlo en mi Corte, pero, ¿ dónde está el Sr. Novak?
Mahkeme salonunda seni görmek ne kadar güzel olsa da, Bay Novak nerede?
Daniel... Me alegra que estés en un lugar mejor.
Daniel daha iyi bir yerde olduğun için öyle mutluyum ki.
Me alegra que estés creando una relación con la niña.
Çocukla aranızda bir bağ oluşmasına sevindim.
Y se alegra de ser mi padrino. No se alegra tanto de tener que llevar esmoquin.
Sağdıcım olacağı için mutlu ama smokin giymekten pek memnun değil.
Me alegra que hayamos podido curarte.
Seni tedavi edebildiğimize sevindim.
Por si sirve de algo, me alegra que estén aquí.
Ne olursa olsun, burada olduğunuz için mutluyum.
Me alegra mucho que llamaras, Pipes.
Aradığına çok sevindim, Pipes.
Me alegra mucho verte.
Seni gördüğüme sevindim, hepsi bu.
Y por eso me alegra deciros... deciros a todos... ¡ que ahora ha llegado el momento!
Ve bu yüzden artık size, hepinize sonunda vaktin geldiğini söylemekten mutluluk duyuyorum!
Bueno, me alegra saber que vencer a un simple mortal aún tiene un cierto encanto para ti.
Sıradan bir ölümlüyü yenmenin sana hâlâ zevk verdiğini bilmek güzel.
Nunca pensé que diría esto, pero... me alegra que trabajemos juntos.
Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama... Birlikte çalışacağımız için mutluyum.
Me alegra mucho que estés bien.
İyi olduğuna çok sevindim.
Nos alegra que lo lograras, Barry.
- Buraya gelmen iyi oldu Barry.
Me alegra tanto que hayas vuelto porque estamos a punto de morir.
Geri döndüğüne çok sevindim, ölmek üzereyiz çünkü.
Barry, me alegra que estés bien.
Barry, iyi olduğuna sevindim.
- Me alegra mucho que estés de acuerdo.
Haklısın. Katıldığına sevindim.
Las chicas estan enojadas por ser troleadas en el tablon de anuncios. Los padres estan turbados por las eleciones. y sabes, me alegra que no estes viviendo en este pais ahora mismo
Kızlar okulun mesaj panosunda trollendiklerine, halen çok kızgın ailelerimiz seçim diye kafayı yedi, demek istediğim, bu ülkede yaşamayı artık istemezsin.
Me alegra mucho por Richard.
Richard için çok heyecan verici.
Me alegra que no tenga que dormir en la tienda contigo.
Seninle aynı çadırda yatmayacağım için mutluyum.
Me alegra que lo hayamos hablado.
- İyi ki söyledik. - Aynen.
Me alegra que acudiera a mí.
İyi ki önce bana geldiniz.
"¡ ME ALEGRA NO ESTAR EN ESE PROGRAMA!" DICE EL CREADOR DE CAVEMEN
CAVEMEN'İN YARATICISI "İYİ Kİ O DİZİ DEĞİLİM!" DEDİ
Me alegra que quisieras verme, porque me entusiasma contarte sobre los proyectos que preparo para ti.
- Peki. Buluşmak istemene sevindim çünkü senin için ayarladığım heyecan verici projeleri anlatmak için sabırsızlanıyorum.
¿ Te alegra haberte librado de mí?
Hayatından çıktığıma seviniyorsun.
Me alegra que ya no hagamos esas cosas.
- Aynen. - Çok şükür, artık böyle şeyler yapmıyoruz. - Aynen.
bien, me alegra que me lo dijeras, ahora lo sé me crees completamente?
Bana anlattığına sevindim, sonuçta şu an biliyorum. Bana inandın mı yani?
Me alegra morir si te llevo conmigo.
Seni de yanımda götürdüğüm sürece rezil olmaktan son derece mutluyum.
Me alegra que nos hayamos encontrado.
- Tamamdır. - Karşılaşmamıza sevindim.
Srta. Valdes, me alegra encontrarla.
Denerim. Bayan Valdes. Sizinle karşılaşmak ne güzel.
Y me alegra mucho que pasara.
Olduğu için çok mutluyum.