English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Ambassador

Ambassador tradutor Turco

97 parallel translation
AMBASSADOR Cocoanut Grove ORQUESTA DE GLENN williams
- Cocoanut Grove GLENN WlLLlAMS ORKESTRASl
Dentro de dos días, debe hallarse en el Ambassador East de Chicago.
İki gün içinde, Şikago'da Ambassador East'te olacaksınız.
Kaplan se ha ido, va al Ambassador East de Chicago.
Kaplan ayrılmış, Şikago'da Ambassador East Oteli'ne gitmiş.
El Marguerita Dulce
Bu sefer gerçekten hasta. Ambassador Kulüp'te şarkı söylemeni ayarladım. Aynı anda iki yerde olamam.
Marguerita simpática, simpática
Bu gece Ambassador Kulüp'ün müdürü seni dinleyecek. - Aynı şey.
Usted hizo. De lt porque la I no ha tenido Bastante experiencia con chicas.
Senyor Delgado, Ambassador Kulübü'nün müdürüdür.
Él no iría de cualquier manera.
- Ambassador Kulübü mü?
Usted no creerá Esto, pero i no hizo. Usted no tiene cualquier derecho Para estar enojado
Ambassador sizden daha fazla teklif ettiği için üzgün.
Al menos él no hace Un espectáculo de sí mismo
- Ambassador ne kadar veriyor?
Ambassador-2779.
Elçilik, 2779.
El Ambasciatori... Vírgenes para un príncipe, una comedia.
Ambassador'da "Bakireler Süt Sever."
No cubriría ni la última cena para ti... aunque fuera en la piscina del hotel Ambassador East.
Bay Burns, büyükelçilik rezidansında İsa'nın son akşam yemeği var deseniz, sizin için takip etmem.
Y luego salió del Hotel Ambassador y se subió a un coche.
Sonra Ambassador Hotel'e gitmek için aşağıya indi ve otomobile bindi.
El que dan los guionistas en el Ambassador.
Büyükelçilikteki Metin Yazarları Balosu.
nunca antes salió del Tibet, así que lo alojé en el Ambassador.
Bu yüzden, onu Ambassador'a yerleştirdim. Bakalım.
El Ambassador.
The Arlington.
- Ambassador East, ático.
- Ambassador East'in çatı katında.
Bienvenidos al Salón Ambassador.
Ambassador Lounge'a hoş geldiniz.
Ese sitio especial es éste : La Sala Ambassador.
O yer, burası, Ambassador Lounge.
... en el hotel Ambassador
- Şikago, Ambassador Hotel'de.
Tres en punto, Beverly Ambassador, él quiere ver a todos. ¿ De acuerdo?
Saat üçte, Beverly Ambassador'da, hepinizi görmek istiyor, anlaşıldı mı?
¿ Seguro que es cómo tu dices en el Beverly Ambassador?
Beverly Ambassador'a nasıl gideceğimizi biliyorsun değil mi?
En el Beverly Ambassador.
Beverly Ambassador'da ya...
Estoy en el hotel Ambassador.
Ambassador Hotel'indeyim.
- En el Ambassador.
- Ambassador'da.
SALÓN CHESAPEAKE HOTEL AMBASSADOR
- Buck, sanırım beklememiz gerekecek. - Hoş çakal! - Biliyorum.
Se encontrarán en el Hotel Ambassador.
Onunla Ambassador Oteli'nde buluşursunuz.
- En el Hotel Ambassador en...
Ambassador Oteli...
Hace 5 cinco años que mi hijo se estrelló con la niebla en la costa de Dalmacia, con el Ambassador.
Oğlum, Dalmaçya açıklarında büyükelçiyle birlikte siste kaybolalı beş yıl oldu.
- En el hotel Ambassador.
- Ambassador Otel'de
El Ambassador está en Viena.
Ambassador Otel Viyana'da.
Es un Rambler Ambassador, 4 puertas, marrón oxidado
Dört kapılı bir Rambler Ambassador.
5574.
Ambassador Oteli. Kennedy Kampanya Merkezi.
Bueno, es el hotel Ambassador.
Ambassador Oteli.
Sabes, yo me paré en esa puerta desde el primer día que el Ambassador abrió allá por 1921, y saludé a todos :
Biliyor musunuz, Ambassador 1 921'de açıldığı ilk günden beri bu kapıda dikildim. Herkesi karşıladım :
Hotel Ambassador.
Ambassador Otel.
Buenos días Hotel Ambassador.
Günaydın. Ambassador Otel.
Buenas tardes. Hotel Ambassador.
Günaydın Ambassador Otel.
Buenas tardes. Hotel Ambassador.
Ambassador Otel.
Bienvenido al Hotel Ambassador, Sr.
Ambassador Otel'e hoşgeldiniz, efendim.
Está en el Ambassador.
Ambassador'da kalıyor.
¿ No le gustará al embajador? No.
Angelina pek iyi olmamış mı Un Ambassador mı denesem?
Mark Three... ¡ Es un Mark Three Ambassador!
Mark Three.. Bu bir Mark Three temsilcisi.
¿ Crees que estamos en el Ambassador?
Elçilikte kaldığımızı düşündün mü?
- Porque no es Ambassador Heights.
Çünkü oturduğum yer lüks "Ambassador Heights" muhiti değil de ondan.
Era conserje en el hotel Embajador.
Ambassador ( büyükelçi ) Hotel'de kapı görevlisiydim.
En el hotel Ambassador.
Ambassador Oteli.
Te contare. En 1992, mi papa tenia tres autos Ambassador.
Şimdi iyi dinle 1992 yılında babamın üç arabası vardı.
Ese dia, jure..... que hasta que comprara tres autos Ambassador..
İşte o gün yemin ettim. Benim 3 tane arabam olmadığı sürece evlenmeyeceğim.
Porque, en 1992... su papa tenia tres autos Ambassador.
Çünkü 1992 yılında babasının 3 tane arabası varmış.
Está haciendo lo que puede. Pero el embajador tiene otros asuntos importantes, no le prometo nada.
An ambassador juggles crises in order to push the envelope for many.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]