Translate.vc / Espanhol → Turco / Andrej
Andrej tradutor Turco
133 parallel translation
Andrej se apoderó del aserradero de Weinstein, que sigue trabajando allí.
Andrew, Weinstein'in hala çalışmakta olduğu kereste fabrikasını devralmıştı.
¡ Slavinski! Nos vamos.
Andrej, biz gidiyoruz.
La llave de Andrej Slavinski, por favor.
Andrej Slominski'nin anahtarı lütfen.
- Andrej, ¿ dónde está Finney?
- Andrej, Finney orada mı?
¡ Ey! Luces. ¡ Andrej!
- Hey, farları yak!
Andreï Tolstoï para servirle.
- Andrej Tolstoy. Hizmetinizdeyim.
Había uno en el suelo. Andreï... ¡ los hemos cogido!
Andrej, iyi misin?
¡ Buenos días mamaíta!
Neler oluyor? Andrej.
Dime Andreï,
Söyle bana Andrej.
- Conde no tengo su rango pero creo que es inadmisible hablar así de una dama.
Kont, unvan ve deneyiminize sahip değilim ama Bayan Callaghan hakkında öyle konuşmanıza katlanamam! Andrej?
Le presente a uno de mis cadetes, Andreï Tolstoï.
Öğrencilerimden birini tanıtayım. Andrej Tolstoy.
- Andreï Alexeïevich...
- Andrej Alexejewitsch, sen ha!
Perdóneme. Perdóneme, se lo ruego.
Beni bağışla lütfen Andrej, lütfen.
Perdóneme, se lo ruego.
Lütfen beni bağışla Andrej.
Y a mí, ¿ me amas?
Andrej, beni seviyor musun?
Un juego con víctimas odioso y sórdido.
Andrej. Aşksız, çıplak, iğrenç, kötü, sahte bir davranıştı.
Te explicaré todo después de la representación.
Andrej, sonra sana her şeyi açıklayacağım. Tamam mı? Gösteri bitince.
¿ Qué has hecho?
Ne yaptın Andrej?
Se había enamorado por primera vez, convencida que sería para siempre, y creía haberle explicado todo a Andreï.
Hayatında ilk kez gerçekten aşık oldu. Sonsuza dek sürer sanıyordu. Andrej'e her şeyi açıkladığına inanıyordu.
- Andreï.
- Andrej.
Usted es la madre de Andreï...
Siz Andrej'nin annesi olmalısınız.
Andreï la quiere tanto...
Andrej Çar'ı çok seviyor.
Andreï fue juzgado rápidamente y a puerta cerrada.
Andrej'nin mahkemesi hızlı ve kapalı kapılar ardındaydı.
Andreï se declaró culpable y nunca reveló las verdaderas razones de su gesto.
Andrej, Grand Dük'e suikast suçunu kabul etmişti. Gerçeği asla açıklamadı.
Andreï fue condenado a siete años de trabajos forzados seguidos de cinco años de exilio en Siberia.
Andrej 7 yıl kürek mahkumu oldu. Ardından 5 yıl Sibirya'da sürgüne gönderildi.
Jane acababa de enterarse que Andreï había sido trasladado a Ovsianka, una colonia de viejos presos, cerca del campo.
Jane, büyük güçlüklerle Andrej'nin eski mahkumlarla birlikte Owsianka adlı bir köye yakın bir kampta olduğunu öğrenmişti.
Dos millas de camino la separaban de Andreï y hacía diez años que esperaba ese momento.
Andrej ile arasında iki millik çamurlu yol ve on yıllık bekleyiş vardı.
Diez años durante los cuales no había dejado de quererle y de sentirse culpable de lo que le ocurrió.
Andrej'yi sevdiği ve suçluluk içinde geçen on yıl.
Veinte minutos en casa de Andreï habían borrado diez años de espera.
Andrej'nin evinde geçen yirmi dakika her şeyi silmeye yetmişti. 10 yıllık bekleyişi bile.
sin volver a ver a Andreï, sin decirle por qué había venido.
Andrej'i görmeden, ona neden geldiğini söyleyemeden gitti.
El príncipe Andrej responde por si mismo.
Prinz Andrej kendisi cevap veriyor.
Lo siento, Andre Romanovich pero, la pequeña Tania dice que usted que básicamente, intentó violarla.
Bunun için üzgünüm, Andrej Romanovich. Ama küçük Tonja'nın söylediğine göre sen ona tecavüz etmeye çalışmışsın.
Vamos Andre, apúrate.
Hadi, Andrej!
- Andre ¿ qué hiciste al respecto?
Oh, Andrej, bu konuda ne yapacaksın?
Muy bien, Andre.
Güzel, Andrej.
Andre, tienes que hablar con el partido, urgente.
Andrej, hemen gidip Parti ile konuşman gerekiyor.
Andre, escúchame.
Hayır. Andrej, dinle beni.
¿ Es usted Evilenko Andre Romanovich?
Sen Evilenko Andrej Romanovich misin?
¿ Quién dice que Andre ha matado a alguien?
Andrej'in birisini öldürdüğünü mü düşünüyorsunuz?
Andre tuvo bastante cuando enseñaba en el instituto.
Andrej'in enstitüde ders verdiği sıralarda bir sürü çocuğu vardı.
Porque Andre y yo éramos el uno para el otro.
Çünkü Andrej ve ben birbirimize aşıktık.
no es que quiera culparlo, hizo lo que tenía que hacer... Verá, usted fue quien informó y...
Görüyorsunuz, Andrej Romanovich.
Soy el cabo Andrez Janowski.
Ben onbaşı Andrej Jankowski,
¡ Andrej!
Andrej!
Andreï, podrías...
Andrej, isterdim ki...
- Andreï, ¿ estás enfadado?
Andrej, gerçekten kızmadın değil mi?
Felizmente, la herida de Andreï no fue grave.
Neyse ki Andrej'nin yarası ağır değildi.
¿ Cantará?
- Andrej, şarkı söyleyecek misin?
Hable!
Andrej.
¡ Andre!
Andrej!
Al fin, Andre.
Andrej.