Translate.vc / Espanhol → Turco / Argus
Argus tradutor Turco
268 parallel translation
- ¿ Argo?
- Argus?
¿ Argo?
Argus?
- ¿ Eres tú, Argo?
- Sen misin Argus?
- Hemos buscado, Argo.
- Her yere baktık Argus.
Argo, vete al barco y llévate a Medea.
Argus, gemiye git. Medea'yı da al.
Artefacto producido en la región de Argus River, del planeta Rigel lV.
Sanat eseri gezegen Rigel IV'deki Argus Nehri dağ insanlarınca yapılmış.
- Hola, Argus.
- Merhaba, Argus.
- Argus es el perro. Yo soy Henry.
- Baba, Argus köpek, ben Henry'yim.
- Argus.
- Argus.
Vamos, Argus, es hora de volver a casa.
Hadi, Argus, eve gitme vakti.
Ojalá estuviera Argus aquí.
Keşke Argus burada olsaydı.
- ¡ Quédate, Argus!
- Orada kal, Argus!
Hemos llegado a la estación Argus, un remoto telescopio subespacial, en el límite del territorio federal.
Argus Dizisi'ne, Federasyon'a ait uzayın kıyısındaki uzayaltı teleskopuna vardık.
El Enterprise ha destruido la sonda, pero ahora nos enfrentamos a la labor de reparar el Argus.
Atılgan sondayı yok etti, ama şimdi de Argus teleskopunu onarma göreviyle karşı karşıyayız.
Fallo en cadena de todos los generadores del Argus.
Argus'ta kademeli reaktör arızasıyla karşı karşıyayız.
Punto crítico del reactor nueve en 28 segundos.
Argus reaktör 9, kritik safhaya 28 saniye.
Capitán los reactores del Argus están desconectados.
Kaptan,... Argus'un reaktörleri kapanıyor.
Ordenador, ¿ cómo se han desconectado los reactores del Argus?
Bilgisayar, Argus'un reaktörleri nasıl kapandı?
Fracasaron con el ordenador del Argus y con el de la lanzadera, pero sí consiguieron reprogramarme a mí.
Argus'un bilgisayarında da, mekiğin bilgisayarında da başarısız oldular, ama beni yeniden programlayabildiler.
Usted desea aplazar su misión al sector Argus. ¿ Por qué?
Argus sektöründeki görevini ertelemek istersen sonuç olarak.?
Tenemos que ir al conjunto Argus.
Anlaşılan Argus dizilimine girmemiz gerekiyor.
Están disparando al conjunto.
Argus Dizilimine ateş ediyorlar.
He leído el Argus de esta mañana y dejadme que os diga algo :
Bu sabahın Argus'unu okudum ve şunu söyleyim :
¿ Has visto la portada del Manhatta Argus de hoy?
Bugünkü Manhattan Argus'un ön sayfasını gördün mü?
Si los editores del Manhattan Argus son capaces de publicar el trabajo de una mente retorcida, quizá publicarán esta carta.
Eğer Manhattan Argus'un editörleri hastalıklı bir beynin çalışmalarını yayınlamayı uygun görüyorlarsa, belki bunu da yayınlamayı uygun göreceklerdir.
Por supuesto que hemos intentado silenciar el asunto, pero el Argus no está dispuesto a colaborar.
Elbette ki hikayeyi engellemeye çalıştık, ama Argus işbirliği yapmıyor
John Ferret. de Bradford Argus.
Benim adım, John Feaaet.
John Ferret, de Bradford Argus.
John Feaaet, Baadfoad Argus dergisinden.
John Ferret, de Bradfoad Argus.
John Feaaet, Baadfoad Argus dergisinden.
¿ Argus?
Argus?
El faisán argos tiene las más largas plumas de la cola, y plumas de las alas que son ciertamente igual de espectaculares.
Argus sülünü bütün kuyruk ve kanat tüyleri içinde en uzununa sahiptir - ki bu da muhteşemdir.
Argus- -
Argus dedim...
No está muerta, Argus.
Kedin ölmedi, Argus.
- Podremos curarla, Argus.
- Onu iyileştireceğiz, Argus.
Argus, yo...
Argus dedim...
- La vamos a poder curar, Argus.
- Onu iyileştireceğiz, Argus.
Rory, quisiera que conozcas a Min y Argus Head... y su hijo, Andrew.
Rory, seni Mina ve Argus Head ve oğulları Andrew'la tanıştırayım.
Argus.
Argus.
Argus, ¿ dónde está tu dueño?
Argus, ustan nerede?
Argos, el perro de guardia mitológico.
- Argus. Mitolojik bekçi.
Hera, la esposa de Zeus, apela a Argos para que espie a Zeus, porque sospecha que él está teniendo un romance.
Zeus'un karısı Hera Argus'tan Zeus aleyhine casusluk etmesini ister. Zeus'un onu aldattığından şüphelenmektedir.
Bien, Argos era el perro de guardia perfecto porque tenía 100 ojos.
Argus mükemmel bir bekçidir, çünkü 100 tane gözü vardır.
Zeus quería a Argos muerto porque quería seguir con su romance.
Zeus, ilişkisine devam etmek istediği için Argus'u öldürtür.
Cuando Hera averiguó sobre la muerte de Argos, ella tenía sus ojos colocados en las plumas de su pájaro favorito el pavo real.
Hera Argus'un öldüğünü öğrenince, gözlerini en sevdiği kuşun, tavus kuşunun tüylerine yerleştirir.
Recibieron esta carta en The Telegraph and Argus el 13 de junio de 1977.
Bu mektup The Telegraph gazetesine ve Argus'a 13 Haziran 1977 tarihinde ulaştı.
Mi adorado pavo real mascota, Argus ".
Biricik evcil tavus kuşum Argus'u.
Éste es Argus.
Bu Argus.
No, Don era dueño de Argus mucho antes que comprara NBC.
Hayır, Don Argus'a NBC'yi almadan çok daha önce sahipti.
Cuando Don me estaba tomando por primera vez bajo su ala, él y yo nos sentábamos en el porche de su casa en Connecticut, a hablar sobre negocios, política, de cómo evitar cortarse con papel al hacer el amor sobre una pila de dinero. Y nuestro amigo Argus se pavoneaba orgullosamente en el jardín.
Don beni ilk kez kanatlarının altına aldığında, onunla Connecticut'taki evinin verandasın oturup işle, politikayla ve bir yığın paranın üstünde sevişirken nasıl kağıt kesiklerinden kaçınacağımız hakkında konuşurduk ve dostumuz Argus bahçede asil bir şekilde kurula kurula dolaşırdı.
- ¡ Argus!
- Argus!
Una Argus.
Argus marka.