Ashley tradutor Turco

Ashley firmó por cuatro productos el día antes de morir.

Ashley ölmeden önce dört ürün almış.

¿ Así que alguien echó veneno en el "Rubio de Verdad" de Ashley?

Biri Ashley'nin Gerçek Sarışın Rengi'ne mi zehir koydu?

Se lo debe a Ashley.

Bunu Ashley'e borçlusunuz.

El test de embarazo desaparecido... supusimos que era de Ashley, pero lo hiciste servir tú, ¿ no?

Gebelik testlerini Ashley'nin sanmıştık ama senindi değil mi?

Estoy bastante segura de que si hubiéramos enseñado esto a un experto, confirmarán que Ese eras tú cambiando el verdadero color de Ashley por el rubio.

Eminim bunu bir uzmana göstersek Ashley'in aldığı Gerçek Sarışın Rengi ürününü senin imzaladığını söyler.

Exactamente como miente a todas sus mujeres, incluida con la que estaba la noche que Ashley fue asesinada.

Sana ve sen Ashley'i öldürürken birlikte olduğu diğer kadına.

¿ Y por qué no usas "Karen"?

Niye "Ashley" ismini kullanmıyorsun?

Eh, Ashley la Rara no es mi pareja. ¿ Vale?

Hey, Tuhaf Ashley bir eş değil, tamam mı?

¿ Quieres decir cuando le pediste a Ashley la rara ir al baile?

Şu Garip Ashley'i baloya davet ettiğin zamanı mı diyorsun?

Dicen por ahí que la loca Ashley te dejó.

Garip Ashley seni ekmiş diye duydum.

¡ La local Ashley no me dejó!

Garip Ashley beni ekmedi!

Eso suena como una película de Ashley Judd.

Oh Ashley Judd'ın filmine benzedi. *

Ashley, ¿ puedes por favor, traerme una aspirina?

Ashley, lütfen bana bir aspirin getirebilir misin?

- Ashley, por favor, solo una más.

- Ashley, lütfen bir soru daha...

¿ Qué pasa, Ashley?

Ne oldu Ashley?

Me temo que eso ya no va a ser posible, Ashley.

Korkarım ki o teklif artık geçerli değil, Ashley.

Padres buscan cuerpo de actriz Ashley Gryzko ¿ Que mas tengo que probarles?

Daha neyi kanıtlamam lazım?

Ashley.

Ashley.

El plan de Ashley de ligar tu boda con la mejora de nuestra imagen corporativa es muy bueno.

Ashley'nin sizin düğününüz ile şirketin imajını düzeltme işini bir arada yapma fikri iyi bir fikir.

Ashley y yo saldremos temprano hoy para que nos presente las ideas que tiene.

Bize fikirlerini söyleyebilmesi için Ashley ile işten erken çıkacağız.

Mira, Ashley ha trabajado mucho en esto.

Bak, Ashley çok çaba harcadı.

- Ashley...

Ashley...

Por fin me deshice de Ashley y Daniel.

Sonunda Ashley ile Daniel'dan kurtuldum.

De acuerdo, Ashley, ¿ dónde está Madison?

Tamam, Ashley, Madison NEREDE?

Esta es Ashley.

Bu Ashley.

- Melanie, ella es Ashley - -

- Melanie, bu Ashley - -

Sólo necesito tiempo para ver como se lo digo a Ashley.

Ashley'e söylemenin bir yolunu bulmak için zamana ihtiyacım var.

Ashley, siento que te hayas enterado de esta manera.

Ashley, bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm.

Adiós, Ashley.

Elveda, Ashley.

Soy Ashley. - Y...

Ben Ashley.

Tienes algo que quieras contarme Ashley?

Bana söylemek istediğin bir şey var mı Ashley?

Ashley quiere ir Ashley quiere ir

Ashley gitmek istiyor, Ashley gitmek istiyor.

Ashley Emerson editora de estilo de la revista Elle

Ashley Emirson, Elle'in stil editörü.

Ashley le acaba de dar nuestra tarjeta a una mujer que es una perra, ella debe ser importante.

Ashley biraz önce bir kadına kartımızı verdi. Ki kendisi tam bir şirretti, kadın önemli birisi olmalı.

Bueno, quién va a ser, ¿ Caroline o Ashley?

Hangisi olacaksın, Ashley mi yoksa Caroline mı?

Estoy segura que volverá por Ashley alguna vez.

Eminim Ashley için ara sıra geri gelecektir.

Hola, Ashley.

Merhaba, Ashley.

John el novato, Ashley.

- Selam. Çaylak John olur kendisi, Ashley.

¿ Quién es el hombre con suerte, Ashley? No es nada.

Şanslı herif de kim bakalım, Ashley?

Le estoy mandando una foto seductora de los archivos de Ashley, esperando una respuesta rápida.

- Göreceğiz. Ona, Ashley'in fotoğraf arşivinden cazibeli bir fotoğraf yolluyorum umarım çabuk cevap verir.

Solo que usa el nombre de Ashley como contraseña para casi todo.

Neredeyse tüm şifrelerinde "Ashley" ismini kullandığını biliyorum bir tek.

Hola, Ashley.

Selam, Ashley.

¿ Dónde está Tommy, Ashley?

Nerede? Tommy nerede, Ashley?

Hice un escrito intentándolo con la contraseña "Ashley" en todos los números nuevos, y he encontrado su teléfono nuevo.

Tüm yeni numaralarda "Ashley" şifresini kullananları ayırabilecek bir program yazdım ve bir tane de telefon buldu.

Así que Ashley es el cerebro, y tú el músculo. ¿ Eso es verdad, Tommy?

Demek takımın beyni Ashley, sen de kas gücü oluyorsun.

- ¿ Estás montando un negocio, Ashley?

- Yeni bir iş mi kuruyorsun, Ashley?

Y yo tengo vestidos de fiesta, algunos de Laura Ashley realmente provocativos.

Ve Laura Ashley'den aldığım gerçekten ateşli bir parti kıyafetim var.

Raymour y su siamés, Flanigan Ashley, de Ashley Furniture estarán allí, y él es un bobo genitalmente andrógino.

Raymour ve onun yapışık ikizi, Flanigan. Ashley mobilyalarının Ashley'si de orada olacak, ve o çift cinsiyetli bir beyinsiz.

Ashley y yo estamos pensando en agujerar nuestras orejas algo más.

Ashley ve ben kulağımıza birkaç delik daha açtıracağız.

¿ Ashley de la cafetería?

Lokantadaki Ashley mi bu?

Soy Ashley.

Merhaba, Ted? Ben Ashley.