English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Audrey

Audrey tradutor Turco

5,032 parallel translation
¿ Cómo puedo esperar que Audrey me perdone si no estoy dispuesto a hacer lo mismo?
Aynısını yapmaya niyetim olmadan Audrey'in beni affetmesini nasıl beklerim?
Entre Garret y May y ver a Audrey y... tortitas.
- Evet. Garrett ve May arasında bir de Audrey'i görmesi derken... krep.
Buenos días, Audrey.
Merhaba Audrey.
Audrey, Keene, pónganse sus abrigos.
Audrey, Keene, montlarınızı giyin.
¡ Audrey!
Audrey!
La mayoría de los muebles eran de Audrey.
- Eşyaların çoğu Audrey'nindi.
Audrey ha conseguido trabajo en Baltimore.
Audrey, Baltimore'da işe girdi.
- Querías dejarlo con Audrey.
- Audrey'den ayrılmak istedin.
Lo siento tanto, Audrey.
- Çok üzgünüm Audrey.
Tienes que tratarla como a Audrey.
Ona Audrey'miş gibi davranmalısın.
- Estamos aquí por ti, Audrey.
- Senin için buradayız Audrey.
Así que Audrey ha estado merodeando dentro de mí.
Demek Audrey içimde kol geziyormuş.
¿ Saben cuál es el gran problema con su estrategia de "tratarme como a Audrey para que Audrey regrese"?
"Ona Audrey gibi davranalım, Audrey geri dönsün" stratejinizin en büyük sorunu ne biliyor musunuz?
Tratar a Mara como Audrey es la única cosa que ha traído a Audrey de vuelta.
Mara'ya Audrey'miş gibi davranmak, Audrey'i geri getiren tek şey.
Sí, eso fue antes de que Mara supiera que Audrey todavía estaba ahí dentro, pero ahora Mara lo sabe.
Bu, Mara Audrey'nin hâlâ orada olduğunu bilmeden önceydi. Ama artık biliyor.
¿ qué tal si Audrey realmente se fue?
- Ya Audrey gerçekten de gittiyse?
Pero te lo aseguro, he soportado todo lo posible por tratar a esa... p-e-r-r-a como Audrey.
Ama sana söylüyorum, elimden geldiğince o k-a-l-t-a-ğ-a Audrey gibi davranacağım.
Dejaremos de tratarte como Audrey.
Sana artık Audrey'mişsin gibi davranmayacağız.
Mara sabe que la estamos tratando como Audrey, y está resistiéndose.
Mara, ona Audrey'miş gibi davrandığımızı biliyor ve bizimle savaşıyor.
Así que necesitamos una forma de tratarla como Audrey sin que Mara note que lo estamos haciendo.
O yüzden o farkına varmadan ona Audrey'miş gibi davranmanın bir yolunu bulmalıyız.
Porque lo mejor de Audrey aparece cuando ayuda a los atribulados.
Çünkü Audrey sorunlulara yardım ettiği zaman kendini iyi hissediyor.
Si Mara no sabe lo que estamos tramando, tal vez... Audrey pueda surgir sin que lo note.
Mara neyin peşinde olduğumuzu bilmezse belki Audrey gizlice ortaya çıkabilir.
Audrey Parker ha ayudado a esta ciudad más que nadie, a gente con tribulaciones...
Audrey Parker'ın bu kasabaya hepimizden çok yardımı dokundu. Sorunlu insanlara yardım etti.
Y una insignia. Pensé que habías dejado de tratarme como Audrey.
Bana Audrey gibi davranmayı bıraktığını sanıyordum.
- Oye. Por favor, sigue tratándome como Audrey.
Bana Audrey gibi davranmaya devam et lütfen.
Audrey confirmó que estos dos se intercambiaron como nosotros.
Audrey, bu ikisinin tıpkı bizim gibi beden değiştirdiklerini doğrulamış.
- ¿ Audrey?
- Audrey mi? - Evet.
Audrey nos vendría muy bien ahora.
Audrey şu anda çok işimize yarardı.
Nathan, se supone que tenemos que tratarla como Audrey, pero la tienes encadenada a la cama.
Nathan, ona Audrey'miş gibi davranmamız gerek ama sen onu bir yatağa zincirliyorsun.
Estoy seguro de que no es como tú y Audrey pasaban las noches.
Audrey'le gecelerinizi bu şekilde geçirmediğinize eminim.
Crees que si recuperamos a Audrey, ¿ podría ayudarte?
Sence, Audrey'i geri getirirsek sana yardım edebilir mi?
Entonces, ¿ cómo se supone que te trate como Audrey?
O zaman ona nasıl senmişsin gibi davranacağım?
Parker. Audrey.
Parker.
Quédate.
Audrey. Gitme.
Tienes todos los recuerdos de Audrey, ¿ cierto?
Audrey'nin tüm anılarına sahipsin, değil mi?
Y recuerdo cuando te fuiste, Audrey.
Sonrasında gittiğini hatırlıyorum Audrey.
¿ Audrey?
Audrey?
No sé quién está causando esta tribulación, pero Audrey dijo que cambias con una persona de quien guardes secretos.
Bu soruna kim sebep oluyor bilmiyorum ama Audrey beden değiştirdiğin kişinin sır sakladığın biri olduğunu söyledi.
- Quiero ser Audrey otra vez.
- Tekrar Audrey olmak istiyorum.
¿ Audrey? Sí.
- Audrey?
Porque no es Audrey, Nathan.
- Çünkü o Audrey değil Nathan.
Es Mara fingiendo ser Audrey.
O, Audrey'miş gibi davranan Mara.
Así es como supe que no era Audrey.
Onun Audrey olmadığını oradan biliyorum işte.
Audrey y yo... no besamos en Colorado, pero nunca te lo dije porque sabía que no tuvo significado.
Audrey'le ben Colorado'da öpüştük ama bunu sana söylemedim çünkü bir anlamı olmadığını biliyordum.
No es Audrey.
O Audrey değil.
¿ Cuánto tiempo ha estado fingiendo?
Ne zamandan beri Audrey'miş gibi davranıyor?
Para que siguiéramos presionando, que siguiéramos tratándola como Audrey y le quitáramos las cadenas y el cinturón.
Bizi ona Audrey'miş gibi davranmaya devam ettirip kelepçelerini ve kemerini çözmemiz için.
Audrey.
- Audrey.
Ella no es Audrey, Nathan.
O, Audrey değil Nathan.
Pensé que íbamos a calmarnos y a tratarla como Audrey. ¿ O es que...? Lo haremos.
Sakin görünüp ona Audrey'miş gibi davranacağımızı sanıyordum.
Audrey...
Audrey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]