Translate.vc / Espanhol → Turco / Austria
Austria tradutor Turco
841 parallel translation
El Ing. Poelzig es uno de los mejores arquitectos de Austria.
Mühendis Poelzig, Avusturya'nın en büyük mimarlarından biridir.
Oiga, no será Ud. el que mató al Archiduque de Austria, ¿ verdad?
Avusturya Arşidük'te öldürülen adam sen değildin değil mi?
Pediste que preparase una cena para los embajadores de Francia y Austria.
Bu sabah, Fransız ve Avusturyalı elçilerle eşleri için bir akşam yemeği tertiplememi istemiştiniz.
Y el Barón quizá no sea muy rico pero tiene uno de los títulos más antiguos de Austria y pertenece al grupo más selecto de París.
Baron fakir olabilir, ama Avusturya'nın en eski unvanlarından birisini taşıyor. Hepsi de Paris'teki bu o en aklı başında güruha mensup.
" Leopoldo de Austria ha secuestrado al Rey a su regreso de las cruzadas.
" Avusturya Dükü Leopold, Haçlı seferinden dönen Richard'ı tutukladı.
Como sabéis, mi hermano es prisionero de Leopoldo de Austria.
Bildiğiniz gibi, ağabeyim Avusturya Dükü Leopold'un elinde.
Debe de ser duro dejar un medio como el suyo, en Austria.
- Hayır. Ama Avusturya'daki hayatı çok farklıydı. Bırakıp gelmesi zor olmuş olmalı.
Sí. El tipo bajito que trabajaba en los establos de su padre en Austria.
Evet, eskiden Avusturya'da babanın ahırında çalışan ufak tefek adam.
Lo que un día fue Austria.
Eskiden yaşadığım yere Avusturya'ya.
Hasta consiguió sacarme de Austria.
Aslına bakarsan, beni Avusturya'dan kaçırdı.
Una chica que saqué de Austria estuvo allí hasta que conseguí los papeles.
Avusturya'dan çıkmasına yardım ettiğim kız belgelerini halledene kadar orada saklandı.
Lo mismo que los de Austria.
Aynı Avusturya'dakiler gibi.
Riesgos más grandes corrimos en Austria.
Avusturya'da bundan daha büyük riskler aldık.
Y aunque Margaret debe llamarme padre porque... sólo así podíamos sacarla de Austria nunca debe olvidar que él era su padre.
Ve Margaret'in bana baba demesine gelirsek onu Avusturya'dan çıkarmanın tek yolu buydu. Ama babasının o olduğunu asla unutmamalı.
Por ejemplo, hay una iglesia en Austria... donde se obran milagros... los mudos hablan, los ciegos ven...
Örneğin burada Avusturya'da mucizelerin gerçekleştiği bir kilise var.
Austria, Hungría, Bélgica, España.
Avusturya, Macaristan, Belçika, İspanya.
Austria, dentro de pocos años... habrá llegado a su fin y desaparecerá todo un mundo,... ese mundo al cual pertenecemos tú y yo.
Bu Avusturya, birkaç yıl içinde bitecek ve bütün bir dünya yok olacak ki her ikimizin ait olduğu dünya.
¡ Por la futura Emperatriz de Austria también!
Müstakbel Avusturya imparatoriçesine de içelim!
- ¡ Qué serás la Emperatriz de Austria!
- Ne? - Avusturya İmparatoriçesi olabilirsin.
La señorita que será tu esposa y Emperatriz de Austria, tiene todas las virtudes que pudieras desear.
Eşin olacak olan bu genç bayan bir İmparatoriçede olması gereken tüm özelliklere sahip.
¡ Austria es un país hermoso!
Avusturya'nız çok güzel!
Di, ¿ es la primera vez que vienes a Austria, Nené?
- Bu güzel. Söylesene, Avusturya'ya ilk gelişin mi Nene?
Una señorita desconocida hizo que el Emperador de Austria dejara su coche... Y la siguiera como un estudiante enamorado.
Bu bilinmeyen hanım Avusturya İmparatorunu faytonundan indirdi ve basit bir öğrenci gibi yollarda mı yürüttü?
Así que, ¿ Nené será la futura emperatriz de Austria?
Bu Nene geleceğin Avusturya İmparatoriçesi olacak anlamına mı geliyor?
Más bien tu vida tiene que cambiar, si quieres llegar a ser Emperatriz de Austria.
Avusturya İmparatoriçesi olacaksan hayat tarzını değiştirmen lazım.
¡ Viva... la futura Emperatriz de Austria!
Müstakbel Avusturya İmparatoriçesinin hayatına!
Si no le gusta, sólo me iré a Austria.
Eğer beğenmiyorsa bu meseleyi ben Avusturyalı olduğumda tekrar görüşürüz.
El 20 viajarás en barco por el Danubio a Austria.
Nisan ayında bir gemiyle Danube'ye doğru yola çıkacaksın.
Que Austria sea su nuevo hogar y una segunda patria. Y quieres tú, querida Elizabeth, en tu nuevo hogar pasar siempre sólo horas felices.
Avusturya onun ikinci evi ve yeni yurdu olacak ve sevgili Elisabeth yeni yurdunda birlikte çok mutlu saatler geçireceğiz.
- Sí, París. Bélgica, Holanda, Alemania, Austria.
- Belçika, Hollanda, Almanya, Avusturya.
- Sissi... ahora tu tierra es Austria.
Sissi, artık senin vatanın Avusturya'dır.
Haré todo para unir a Hungría y Austria. Y devolver el país a aquellos de derecho.
Macaristan'ı Avusturya'ya ve İmparatora yaklaştırmak ve ülkenizin eşit durumunu iade etmek için çalışacağım.
"Al gabinete del Emperador de Austria." Así está bien.
Şöyle yazalım... Hayır, demek istediğim... Resmî Kraliyet Makamına :
¡ Ni parece la Emperatriz de Austria... pero sí mi pequeña Sissi!
Avusturya İmparatoriçesi olmaktan çıktı tıpkı küçük Sissime benzedi.
Sissi, sabes que estoy siempre de tu lado... pero no podías hacer una cosa de esas... al final, tu eres la Emperatriz de Austria.
Ah, Sissi! Biliyorsun, hep seni tuttum ama bunu yapmamalıydın. Sen Avusturya İmparatoriçesisin!
Alteza, Su Majestad, el Emperador de Austria.
Majesteleri, Avusturya İmparatoru! İmparator mu?
¡ Eres la Emperatriz de Austria!
Sissi, sen Avusturya İmparatoriçesisin.
Austria está muy lejos. Lo he visto en el mapa.
Avusturya kilometrelerce uzakta.
¿ Porque creo que deberíamos luchar en Austria a más de 3.000 km?
Avusturya'nın savaşlarını kilometrelerce uzakta savaşmaya inandığım için mi?
Pronto subiremos los Alpes, bajaremos los Alpes tomaremos Austria y acabaremos la guerra.
Çok geçmeden Alplere tırmanacağız, Alplerden ineceğiz Avusturya'yı ele geçirip savaşı sona erdireceğiz.
El gran duque es sobrino del Emperador Francisco José de Austria.
Grandük, Avusturya İmparatoru Franz Josef'in yeğenidir.
No bromees con Austria.
Avusturya şakası yok.
En Austria, sería imposible cabalgar solo.
Avusturya'da, refakatsiz ata binmem imkânsızdı.
No encuentro correcto que la emperatriz de Austria pase semanas, sola en Hungría y se preocupe de su marido o de su país.
Avusturya İmparatoriçesinin Macaristan'da tek başına haftalar boyu kalması ve kocası ile ülkesini düşünmemesi doğru değil diyorum.
Bueno, mi querida, si usted desea visitar a la Emperatriz de Austria, tienes que ir a Hungría.
Şekerim Avusturya İmparatoriçesini görmek istiyorsan Macaristan'a gitmelisin.
Tras casi hacerse Imperatriz de Austria. Da para entender.
... Avusturya İmparatoriçesi olmaya ramak kalmış birisinin hislerini anlamak zor değil.
¿ El Emperador de Austria se convierta en el cuñado de una actriz? ¡ Imposible!
Avusturya İmparatoru, bir artistin eniştesi mi olacak?
Por cierto, soy el Emperador de Austria, Señor de un país poderoso.
Ben Avusturya İmparatoruyum.
Sólo una mujer en Austria tiene el derecho de...
İmparatoriçe olarak senin onlardan daha yüksek bir konumda olduğunun göstergesi.
" A Vuestra Majestad, Emperador de Austria.
"Sayın Majeste..."
Con placer, pero sin formalidades. De eso ya me cansé en Austria.
Memnuniyetle, ancak resmî düzeyde olmasın, lütfen.