Barking tradutor Turco

Conocí a dos lesbianas encantadoras de Barking.

Barking'den iki tatlı lezbiyenle tanıştım.

No quiero que las chicas de Barking piensen que tengo trato preferencial.

Barking kızlarının ayrıcalıklı muamele istediğimi düşünmelerini istemeyiz.

Wickes, Barking.

Wickes, Barking.

10,000 especies explosionan por todo el planeta.

Bir anda 10000 tür gezegeni sarıyor. [Dog barking]

Sr. Fredericks, Fullmore Crescent 9, Barking.

Bay Fredericks, 9 Fullmore Crescent, Barking.

Gospel Oak y Barking Line.

Gospel Oak ve Barking Şeridi metrosu.

El tren lento de las 6 : 15 de St. Pancras a Barking.

St Pancras'dan Barking'e 6 : 15 posta treni.

He analizado los viajes que hicieron las chicas y todas conectan con el tren lento de las 6.15 de St.

Evet kızların çıktıkları yolculukları analiz ettim. Hepsi bir şekilde St Pancras'tan Barking'e giden 6 : 15 posta treni ile bağlantılı.

¿ Estuviste en el tren de Barking.

Barking'e giden bir trendeydin.

Qué diablos hay en Barking?

Ne var Barking'te?

Lo que sea que estabas tratando de hacer por ella, aléjala de él, a Barking, lo que sea,

Onun için ne yapmaya çalıştıysan, onu kocasından uzaklaştırabilmek içindi. Barking'e mi, işte her nereye ise.

Es como una de esas putas gaviotas gritando en los muelles.

Barking'in aşağıdaki rıhtımda lanet olası foklardan biri gibi sanki.

Qué divertido que trabajes en el Labrido del Perro.

- Barking Dog'da çalışman ne kadar da komik.

Quizá debería volver al trabajo en el Barking Dog.

Barking Dog'daki işime dönebilirim.

Vende patatas en Barking Road.

Banking Caddesi'nde patates satıyor.

Aló, Wickes, en Barking. por favor.

Yardım edebilir miyim? Wickes, Barking lütfen.