English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Barón

Barón tradutor Turco

1,870 parallel translation
- No me deje, barón. ¡ Por favor!
- Baron, beni bırakma. Lütfen!
Una buena pelea con el desalmado Barón Rojo, un pequeño aterrizaje forzoso tras las líneas enemigas, captura, tortura, fuga y vuelta a casa para el té y las medallas.
Zalim Kızıl Baron ile nezih bir çatışma, düşman hatları gerisine ufak bir mecburi iniş, esaret, işkence, firar ve sonra da, çay saati ve madalyalar için yurda dönüş.
Tengo un mensaje del Barón Von Richthofen, el más grande alemán de todos.
Size, Baron Von Richthoven'den bir mesaj getirdim... Yaşayan en büyük Alman ki, tüm rakiplerinin,
Soy el Barón Rojo von Richthofen. Y vosotros sois los dos aviadores ingleses responsables del derramamiento de preciosa sangre alemana de muchos de mis mejores y más rubios amigos.
Ben, Kızıl Baron von Richthoven ve sizler de, en iyi ve en sarışın dostlarımın bir çoğunun çok değerli Alman kanını dökmekten sorumlu iki İngiliz pilotusunuz.
Dígale al barón Brunwald que el lord MacDonald y su linda asistente llegaron para examinar tapices.
Baron'a, Lord Clarence MacDonald ve asistanının örtüleri görmeye geldiğini söyleyin.
Soy el Barón de Segur. Y él es Chevalier de Malpoix.
Ben Baron de Segur, ve bu da Şövalye de Malpoix.
Monsieur le Barón.
Mösyö le Baron.
Señor... Llamé de nuevo al Barón... y está completamente seguro, señor.
Efendim Baron'u tekrar aradım.
Es el Barón Christian de Neuvillette.
Baron Christian de Neuvillette.
¡ Está bien! Defenderé a vuestro pequeño Barón.
Peki, sizin küçük Baronunuzu himaye edeceğim.
- Es el Barón Christian de Ne...
- Adı Baron Christian...
- Pobre Barón.
- Adamı kıyma yapacak.
Y el de Hermann es un Barón.
Ve Hermann'ın ki ise bir baron
El Barón lo está probando.
Baron sizi kandırıyor.
O como prefiero pensar de él, un Barón ladrón.
Ya da ben onu soyguncu bir baron olarak düşünmeyi yeğlerim.
Soy sir Miles Folcanet... Y soy un invitado del barón Daguerre, a quien pertenecen estas tierras... Y no a un sajón desaliñado.
Sir Miles Folcanet'im ve bu toprakların sahibi Baron Daguerre'nin misafiriyim toprakların sahibinin pis bir Saxon olmadığı da açık.
Y mi anfitrión, el barón Daguerre.
... ve benim evsahibim Baron Daguerre'nin vasalı olarak.
Oí que es amigo del barón Daguerre.
Baron Daguerre'nin dostu olduğunuzu da duydum.
El lunes por la mañana a las 7 : 00... Irá ante el barón Daguerre... Y me aseguraré de que pruebe nuestra justicia normanda.
Pazartesi sabah 7.00'de Baron Daguerre'nin önüne çıkacaksınız ve ben de sizin Norman adaletini tatmanızı sağlayacağım.
- La mascota del barón Daguerre.
- Baron Daguerre'nin küçük evcil hayvanı.
Barón Daguerre...
Baron Daguerre...
Quisiera recordarle al primer barón del reino...
Tahtın Baronunun izniyle hatırlatmak isterim...
El barón noble del reino... Cuyo bisabuelo no era más que un pirata. De asesino a juez en un abrir y cerrar de ojos.
Büyük büyükbabası bir korsan olan... tahtın soylu baronu göz açıp kapama süresinde boğaz kesmekten hükmetmeye geçti.
Así que esto es lo que tiene al barón Daguerre... Tan simpático y contento.
Demek, Baron Dagueerre bunlar yüzünden hep keyifli?
Barón Daguerre, tengo que visitar los castillos de Pontefract...
Baron Daguerre, akşama kadar Ponefract...
Barón, a veces es tan débil... Que es digno de desprecio.
Baron, bazen o kadar sulu oluyorsunuz ki hakaretlerinizden dolayı biri sizi vurabilir.
¿ Iban a denunciarme al barón Daguerre?
Baron Daguerre'ye kaybolduğumu mu bildirecektiniz?
¿ Crees que puedo permitir que un barón pierda mis impuestos... Mientras los demás pagan... O deberían pagar más para compensar la pérdida?
Bir baronun vergimi kaybetmesine müsaade edeceğimi... sanıyorsun diğerleri öderken yada eksiği tamamlamak için daha çok mu ödemeliler?
- Barón Daguerre... Eres tú el que es tonto y débil.
- Baron Daguerre... aptal ve zayıf olan sensin.
Vamos a ayudarte, barón Daguerre.
Sana yardım edeceğiz, Baron Daguerre.
Buenos días, barón.
Günaydın, Baron.
¿ Eso es lo que quieres realmente, barón?
Gerçekten istediğin bu mu, Baron?
Amigos míos, yo, el barón y señor feudal de este condado... A sus ojos y por la presente, rindo tributo a aquellos... Cuyos derechos sobre estas tierras son más antiguos y sagrados que los míos...
Dostlarım, ben, bu bölgenin baronu ve feodal lordu huzurunuzda, bu topraklara bağlılığı daha eski ve kutsal olduğu... davasında olan Sir Robert Hode'nun ve sizin egemenliğinizi kabul ediyorum.
Te he contado alguna vez ¿ cuando me derribó el Barón Rojo?
Sana kızıl barona nasıl vurulduğumu anlatmış mıydım?
¿ Por qué me has empujado, barón?
Beni niçin ittin Baron?
¿ Ha oído hablar del barón Gruner?
Baron Gruner'ı hiç duymuşmuydunuz?
El barón Gruner está ahora en Inglaterra. Vive cerca de Kingston, según me han informado.
Baron Gruner şimdi İngiltere'de aldığım bilgiye göre Kingston yakınlarında ikamet ediyor?
¿ Y la dirección exacta del barón en Kingston?
Ve Baron'un Kingston'daki tam adresi?
Bien, sir James, puede decirle a su cliente que voy a centrar mi atención en el barón Gruner.
Pekala, Sir James, müşterimize dikkatimi Baron Gruner üzerine çektiğimi söyleyebilrsiniz.
¿ Esperaba algo menos del barón Gruner?
Baron Grunerden daha azını beklermiydin?
No, no suelo acudir a nadie con facilidad para pedir o rogar pero en el caso del barón Gruner nunca hablo en vano.
Hayır, Ben birisine iftira atmak için ya da ricada bulunmak için kolaylıkla çağrılmıyorum ama Baron Gruner, lütfen. Asla boş bir şekilde konuşmuyorum.
Posiblemente sus intenciones son buenas aunque entiendo que es Ud. un agente a sueldo pero en cualquier caso, amo al barón Gruner y él me ama.
Öğrendiğim kadarıyla belki çok iyi bir özel dedektif olabilirsiniz ama ben Baron Gruner'i seviyorum ve o da beni seviyor.
Puede decirle al barón que no descansaré hasta llevarle ante la justicia.
Baron'a şunu söyleyebilrsiniz Onu adalete teslim edene kadar dinlenmeyeceğim.
Sí, y llamará al barón Gruner sobre las ocho y media.
Evet, Baron Gruner'i saat sekiz buçukta ziyaret edeceksin.
Ha oído hablar del interés del barón y un inversor lo vende a cierto precio.
Baron'un ilgisini duydun ve ve bir yatırımcı değerinde satar.
Para ganar tiempo la oportunidad de adquirir un juego como este puede persuadir al barón de que posponga su visita a los Estados Unidos.
Zaman kazanmak için, Bu Baron'un Amerika Birleşik Devletleri'ni ziyaretini ertelemek amacıyla onu ikna etmek için bir fırsat.
Llame al médico del barón Sir James perdone que le halla mandado llamar a estas horas pero no hay tiempo que perder.
Baron'un doktorunu arayın.
El barón Gruner ha puesto una queja contra nosotros Watson por impostor yo por ladrón los dos lo éramos.
Baron Gruner bize karşı şikayetini iletti Watson bir dolandırıcı, bense bir hırsız, beraberiz.
Puede que el relato de cuáles eran las diversiones que el barón Gruner disfrutaba con sus víctimas femeninas quizá por fin..... le abra los ojos a la señorita Merville.
Baron Gruner'in kadın kurbanlarına yaptıklarının listesi, belki bu sonunda Bayan Merville'in gözünün açılmasını sağlayabilir.
El barón Christian de Neuvillette.
Baron Christian de Neuvillette.
¡ Barón!
Baron!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]