English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Bayan

Bayan tradutor Turco

148,466 parallel translation
- Pero la Srta. Grundy dijo que...
- Ama Bayan Grundy dedi ki...
Siento mucho su pérdida, Sra. Blossom.
Kaybınız için çok üzgünüm Bayan Blossom.
¿ Y si la Srta. Grundy mentía?
Ya Bayan Grundy yalan söylüyorsa?
Vale, la Srta. Grundy te dijo que eras bueno, y creíste que eras bueno.
Bayan Grundy iyi olduğunu söyledi ve sen de iyi olduğunu düşündün.
Venga conmigo, señorita.
Benimle gel, genç bayan.
No estabas con mamá cuando acusó a la Srta. Grundy. ¿ Dónde estabas?
Bayan Grundy'yi sorguya çekerken annemle değildin. Neredeydin?
Tengo un brutal arreglo musical del "I Feel Love" de la señorita Donna Summer, si estás preparada para eso esta noche.
Bayan Donna Summer'ın "I Feel Love" ını düzenlemeye hazırım eğer bu gece bu işi yapacaksan.
La Srta. Coyle dijo que debemos irnos antes de las 4 : 15.
Bayan Coyle 4.15'te kampüsten çıkmamızı söyledi.
La señorita Coyle te dio un poco de autoridad, y ahora andas por la escuela como si estuvieras a cargo de todo.
Bayan Coyle sana biraz yetki verdi ve şimdi patronmuş gibi dolaşıyorsun.
Hablaré con la Srta. Coyle.
Bayan Coyle'la konuşacağım.
Me iré y le avisaré a la Srta. Coyle de esta charla...
Bayan Coyle'a gidip tüm olanları...
Gracias, señorita Coyle.
Teşekkürler Bayan Coyle.
No tengo claro que la señorita Bennett le haya explicado - cómo funciona esto.
Bayan Bennett'in size bu işlerin nasıl yürüdüğünü açıklamamış galiba.
Creo que ya he oído bastante, Srta. Bennett.
Sanırım yeteri kadar dinledim Bayan Bennet.
Su abrigo sobresale del maletero, Srta. Crane.
- Paltonuz bagajdan sarkıyor Bayan Crane.
Y la Srta. Ellis murió por estrangulación.
Bayan Ellis de boğulma sonucu ölmüştür.
Señorita, necesito realizar copias de seguridad.
Bayan, geri çekilmeniz lazım.
Srta. Kenner.
Bayan Kenner.
- Sí, señora, se ha denunciado el robo esta mañana.
- Evet bayan, bu sabah çalındığı bildirildi.
- Sí, señora.
- Evet bayan.
- Nadie está en problemas, señorita.
- Kimsenin başı belada değil bayan.
- Buenos días, Sra. Bowman.
- Günaydın bayan Bowman.
¡ por favor, den la bienvenida a la Sra. Joy Pettybon!
Bayan Joy Pettybon hoşgeldiniz!
¿ Pero nadie específico le viene a la mente, señora Pettybon?
Ama hiç kimsenin aklına özellikle Bayan Pettybon gelmez?
Tenga la seguridad, señora Pettybon, pondremos en esto a nuestro mejor hombre.
Rahat olun, Bayan Pettybon, En iyi adamımızı görevlendireceğiz.
Lo haremos, señora Finch.
Bayan Finch.
- ¿ Y usted, señorita? - Pippa.
- Ve siz, bayan?
- ¿ Y usted, señorita?
- Ve siz, bayan?
¿ Esa vieja extravagante?
Bayan Pettybon için buradayım.
Señoras y señores, ¡ la señora Joy Pettybon!
.. Ulusal ahlak koruyucusu. Bayanlar baylar, Bayan Joy Pettybon!
Ahora, señora Pettybon, tengo entendido que está en una cruzada en este momento.
Şimdi, Bayan Pettybon, anladığım kadarıyla bu sıralarda bir haçlı seferi içindesiniz?
Morse está de servicio con ella.
Bayan Pettybon.
La Sra. Pettybon se ofendió por nuestra edición para escolares y y trató de encarcelarme por blasfemia.
Exciting Times. Bayan Pettybon erkek öğrencilere yönelik çıkardığımız bir yayına kafayı taktı..
Pero lo hizo muy bien.
- Yanlışınız var. - Bunu ben gördüm, Bayan Pettybon.
Después del show de Almanac.
Bayan Pettybon.
Estoy viviendo de hacer folletos y de un pequeño subsidio de mis padres, en el entendimiento de que nunca volveré a pisar su umbral.
Bayan Pettybon'ın sizin çok da umurunuzda olmadığını sanmıştım. Sadakalarla ve asla kapılarına.. .. dayanmamam karşılığında..
Anoche se enfrentaron en vivo en la televisión.
Bayan Pettybon'dan çok nefret ediyor.
Sí, bueno, la señora Pettybon tiene la impresión de que Morse puede haber sobrepasado el límite.
Çekingen küçük şey. Evet Bayan Pettybon etkisi nedeniyle.. .. Morse aldığı işaretle haddini aşmış olabilir.
Los forenses revisaron la carta que recibió la señora Pettybon.
Adli bilimler, Bayan Pettybon'a gelen mektupları geri gönderdiler.
Me voy ahora.
Bayan Clark?
¿ No puedes llamarme Anna-Britt?
- Hayır teşekkür ederim Bayan Clark.
El detective Morse está aquí por otros asuntos, Sra. Pettybon.
onun burada ne işi var? Memur Dedektif Morse başka bir iş için burada, Bayan Pettybon.
En realidad, Sra. Pettybon, vine para hablar de esta carta suya, la que amenaza su vida.
.. insanların edepli olduğu zamanları hatırlayabilen kişileriz. Aslında Bayan Pettybon, buraya sizi ölümle tehdit eden o mektupla..
La señora Clark dijo que escuchó un coche afuera de la casa muy temprano el día que encontramos a Barry Finch.
Bayan Clark Barry Finch'i bulduğumuz gün erken saatlerde evden çıkan biri araba sesi.. .. duyduğunu söylemişti.
Bien dicho, Srta. Grimes.
İyi dediniz Bayan Grimes.
- Sí, señoría. ¿ Qué hay de usted, señorita Bennett?
Peki ya siz Bayan Bennet?
El Daily Mail.
Bayan Pettybon bir dakika içinde gelecek.The Daily Mail.
Viuda.
- Bayan Joy Pettybon.
¿ Qué pasa con la señora Pettybon?
Bu nedir, sence, Bayan Pettybon ile?
Yo...
Bayan Morse?
Estamos aquí para hablar de la señora Pettybon. Ella hizo cerrar su revista.
Bayan Pettybon hakkında konuşmaya geldik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]