English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Beauty

Beauty tradutor Turco

186 parallel translation
OOH LA LA BEAUTY PARLOR
OOH LA LA GÜZELLİK SALONU
En serio, querida vi que las acciones de Beauty Mark bajaron en los últimos dos meses.
Cidden, sevgilim Ben-ben-ben geçen iki haftadır Beauty Mark'ın stoklarının azaldığını gözlüyordum.
Trabajaba para Cosméticos Beauty Mark.
Beauty Mark Cosmetics için çalışıyordu.
No ganaba demasiado en Beauty Mark.
Beauty Mark'tan pek fazla para almıyordu.
Ella es Beauty Mark.
O Beauty Mark'tır.
- Coordinador de Belleza :
- Beauty Coordinator :
Te diré que el "Lipstick Beauty Salon" es el mejor
Sana tavsiye, Ruj Güzellik Salonu en iyi salon.
Buenos dias empleados, y hola a todas las adorables Damas del Lipstick Beauty Salon.
Günaydın, personelim, ve Ruj Güzellik Salonu'nun... birbirinden hoş bayanları.
No se a lo que esta usted acostumbrada en buen acicalamiento, pero este es el Lipstick Beauty Salon y no una escuela de belleza barata.
Yani, sizin ne çeşit bir tımara... alışık olduğunuzu bilmiyorum ama burası Ruj Güzellik Salonu... ne alırsan 1 dolar dükkanı değil.
Belleza, abajo!
İçeri gir, Beauty!
Vamos Belleza, vamos Belleza... vamos Belleza, vamos
Haydi, Beauty, buraya gel, Beauty. En azından şimdilik hava serin.
Belleza vuelve aquí!
Beauty geri dön!
Aquí Belleza, Belleza aquí.
İşte Beauty, işte Beauty.
Belleza, venir aquí.
Beauty, buraya gel.
Belleza! ...
Beauty!
Todavía no. ¿ No has encontrado la belleza?
Hayır. Beauty'i bulabildin mi?
Y la belleza.... bueno...
Ve Beauty...
Oh Bobby,... probablemente belleza, ella siempre suena como que cuando ladra.
Oh Bobby,... O muhtemelen Beauty'dir. Havlarken hep öyle sesler çıkarır.
Belleza está muerto.
Beauty öldü.
Beauty ha estado muerto desde esta tarde.
Öğleden sonra Beauty öldü.
Belleza está muerto? Bueno, ¿ qué pasó?
Beauty öldü mü?
Usted ha batido el record de la Bella Durmiente.
Sleeping Beauty'nin rekorunu kirdin.
Es que Beauty le salvó la vida a Alex más de una vez.
- Beauty Alex'in hayatını çok kez kurtarmıştır, değil mi Beauty?
Los chicos le dijeron a Claudia que tenía que montar a Beauty, que era como una iniciación, algo que todos hacían.
Çocuklar Claudia'ya aralarına katılabilmesi için... Güzel'e binmesi gerektiğini, bunu herkesin yaptığını söylediler.
Y después Black Beauty no puede soportarlo más, y finalmente hace algo por su propia cuenta.
Sonra Siyah İnci buna daha fazla dayanamaz. Sonunda biraz da kendi halleder. - Ne yapıyorsun?
Ud. y Azabache.Están empatadas.
Siz ve Black Beauty.
Felice se las apañó para que la Sra. Wust la invitara a ella y al salón de belleza de Erika a su casa.
Felice managed to get herself and Erika's beauty parlor invited to Mrs. Wust's.
Si es Warren "Beauty".
Burası Warren nın güzellik salonu olmasaydı gelmezdim.
Ella es hermosa y tiene gracia
She's beauty ve she's grace
Cuando estaba en la Universidad, allá por los 1700 y ponía su disco American Beauty cuando estaba deprimido...
Ben üniversitedeyken, 1700'lerin başlarında ne zaman aşırı strese girsem American Beauty albümlerini koyardım.
American Beauty.
Hey, American Beauty.
Un híbrido especial de American Beauty.
Amerikan Gûzeli'nin özel bir tohumu.
Fue en el Concurso de Belleza.
Sunrise Beauty güzellik yarışmasında.
Chuck Barris, quien recientemente nos trajo éxitos como El Show del Ra-ra, El Programa de Belleza de $ 1,98, y El Show del Gong.
Bize "Rah Rah Show", "1.98 $ Beauty Show" u ve "Gong Show" ile başarı getiren Chuck Barris.
¿ Después de tu primera borrachera?
İlk Black Beauty'ni aldıktan sonra mı?
Un nido a los pájaros, no hay palabras para la belleza y el esplendor, la maravilla de mi cabello
A nest for birds, there ain`t no words For the beauty, the splendor, the wonder of my hair
Estás en un hermoso bosque
You stand in woodland beauty
Lo inventas, eso es de "Belleza Americana".
Uyduruyorsun. American Beauty'de vardı bu.
Ahora que lo pienso, tienes razón.
Haklısın, American Beauty'de işe yaramıştı.
- Quién viene, ¿ la bella y la bestia?
- Beauty mi Beast mi istersin?
# # Beso su boca abierta # # # # Y alabo su belleza # #
# I kiss her open mouth, and I praise her beauty ( Açık dudaklarını öpüyorum ve güzelliğini övüyorum ) #
# # Están oprimidos # # # # Por las figuras de belleza # #
# Who are oppressed by the figures of beauty ( Güzellik karşısında ezilmişlere ) #
# # Su belleza y la luz de la luna te sorprendieron # #
# Her beauty in the moonlight ( Ayışığında güzelliği ) # # Overthrew you ( Harap etti seni ) #
# # Y aullaría ante tu belleza # # # # Como perro en celo # #
# And I'd howl at your beauty like a dog in heat ( Bir azgın köpek gibi güzelliğin için ulurdum ) #
"MOVIE-FAT BEAUTY-M @ STER"
- Siktir, Karla!
Las familias de las víctimas adolescentes plantearon en Octubre del 2005... que Karla Homolka jamás se disculpó con ellos ni les comunicó... algún arrepentimiento o culpa. "MOVIE-FAT BEAUTY-M @ STER"
Kurbanların aileleri, Ekim 2005 itibariyle Karla Homolka'nın kendilerinden özür dilemediğini ve pişmanlık veya vicdan azabını bildirmek amacıyla hiçbir şekilde iletişime geçmediğini belirttiler.
- Bella, para. No.
- Beauty, kes şunu.
¡ Bella, vuelve aquí!
Beauty, geri dön!
Quiere decir, en Beauty Mark.
Yani, Beauty Mark'ta.
Belleza!
Beauty!
- S04E04 Lisa The Beauty Queen
Çeviri :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]