Translate.vc / Espanhol → Turco / Bennett
Bennett tradutor Turco
2,504 parallel translation
Señor Bennett si es usted el hombre de negocios que me han dicho que es podría decirle cinco mil cosas que le harían cambiar de opinión.
Bay Bennett, Eğer bana anlatıldığı gibi bir iş adamıysanız fikrinizi değiştirebilecek beş bin tane şey söyleyebilirim.
Señor Bennett le recuerdo que Django es un hombre libre.
Bay Bennett, Size tekrar hatırlatmak isterim ki Django özgür bir adamdır. Ona köle gibi davranılamaz.
Hola, Sra. Bennett.
Selam Bayan Bennett.
Abby Bennet Wilson, Monroe, Carolina del Norte.
Abby Bennett Wilson, Monroe, Kuzey Carolina.
¿ Abby Bennett Wilson?
Abby Bennett Wilson mı?
Ser Abby Wilson, la mujer... No Abby Bennett, la bruja.
Abby Wilson olma, cadı olan kişi Abby Bennett değil.
Mientras estamos hablando, mi amigo híbrido está preparado para terminar con el linaje Bennett.
Şu an melez dostum Bennnett soyunu sonlandırmaya hazır.
Así que cavar hondo, Abby Bennett.
O yüzden iyi uğraş Abby Bennett.
Ellas completan el linaje Bennett.
Onlar Bennett kan bağını tamamlıyorlar.
Brujas Bennett, gracias por venir.
Bennett cadıları, geldiğiniz için sağ olun.
Lo he hecho con la totalidad del linaje Bennett, vivos y muertos.
Ben tüm Bennett neslinden güç alıyorum, hem ölü hem diri.
Los anillos fueron hechos por las brujas Bennett.
Yüzükleri bir Bennett cadısı yapmıştı.
- Bernett algo.
Bennett bilmem ne.
Bennet, del rubito.
Bennett, sarışını.
Para cuando dejé la casa de Wade Messer Dickie Bennett te golpeaba como su piñata de cumpleaños.
Ne? Wade Messer'ın evine vardığımda Dickie Bennett sanki doğum günüymüş gibi seni pinyatası yapmış, bir güzel benzetiyordu.
- Dewey. Sé que Dickie Bennett es tu nuevo mejor amigo pero esto no te incumbe.
Dickie Bennett'in yeni yoldaşın olduğunu biliyorum ama bu mesele seni hiç ilgilendirmiyor.
Para cuando dejé la casa de Wade Messer Dickie Bennett te golpeaba como su piñata de cumpleaños solo que me parece que no saldrían caramelos.
Wade Messer'ın evine vardığımda Dickie Bennett sanki doğum günüymüş gibi sana haddini bildiriyordu ve seni pinatası * yapmıştı ama içinden şeker döküleceğini sanmıyorum.
Todos se han estado preguntando qué pasó con la marihuana Bennett.
Herkes Bennett'lerin otlarına ne olduğunu merak ediyordu.
Me lo pensaré. ¿ Está Shirley Bennet presente? Era el año 1991.
Bu konuyu düşünebilirim. Shirley Bennett burada mı? Yıl 1991'di.
Pero hay una cosa, algo que no podemos aplazar más. ¿ Quieres, Shirley Bennett, casarte conmigo, André Bennet, otra vez?
Ama bir şey var ve bu önemli şeyi erteleyip duruyoruz. Shirley Bennett, benimle, Andre Bennett ile yeniden evlenir misin?
Doctor Bennett, no sé qué ha pasado.
- Dr. Bennett, ne oldu bilmiyorum.
Shirley Bennet decide su lealtad en un mensaje de texto a su marido.
Shirley Bennett, bağlılığını kocasına bir mesajla ilan eder.
Troy nombra a Shirley Bennet como su segundo al mando, en ese momento,
Troy'un Shirley Bennett'i komutan muavini olarak atamasıyla,
¿ Y si Dickie Bennett se entera de que le mentiste que había más dinero de su mamá?
Dickie, annesinin parasından geriye kalanların bu kadar olduğunun bir yalan olduğunu öğrenirse?
Dickie Bennett pagará por eso.
Dickie Bennett bunun hesabını verecek.
Me enteré de que tiene algo que le pertenecía a Mags Bennett.
Mags Bennett'e ait olan bir şeye sahip olduğunun farkına vardım.
Mags Bennett puede tener una cantidad considerable de dinero escondido.
Mags Bennett'in sakladığı yüksek miktarda parası vardı.
Dickie Bennett y Dewey Crowe.
Dickie Bennett ve Dewey Crowe.
¿ Tendremos que fingir que no conoce a Dickie Bennet?
Dickie Bennett'i tanımıyormuşsunuz gibi mi yapacağız?
Se dice que los Bennett han mantenido su dinero guardado aquí desde hace tiempo y Dickie libre va a necesitar un amigo.
Söylentiye göre, Bennett'ler parasını uzun zamandır bu vadide saklıyormuş. - Dickie de çıktığına göre, bir dosta ihtiyacı olacak.
Hola, Dickie Bennett.
- Merhaba, Dickie Bennett.
En realidad, conocemos a todos los Bennett no solo a esta mierda.
Aslında bütün Bennett'leri tanıyoruz, sadece bu zavallı bok çuvalını değil.
El dinero estará en la tienda Bennett.
Para Bennett'ların dükkânında olacak.
Maldita sea si no tengo que salvar a Dickie Bennett.
Dickie Bennett'ı kurtarmak zorunda kalmayacaksam ne olayım.
¿ Estamos bien, Sr. Bennett?
Gönlünüz oldu mu, Bay Bennett?
Nunca me dijiste que Bennet Herreshoff había entregado la información a la SEC hace un año.
Bennett Herreshoff'un soruşturmayı bir seneden fazla bir süredir SPK'ya devrettiğinden hiç bahsetmemiştiniz.
¿ Sabías que Bennett Herreshoff hizo que el SEC te investigara por uso ilícito de información privilegiada?
Bennett Herreshoff'un sizi içeriden bilgi sızdırma ile ilgili olarak SPK'ya incelettirdiğini biliyor muydun?
Podría poner su foto sin camisa con "Doctor Bennett" encima. Tendría un millar de citas en una hora.
Üstsüz bir fotoğrafını yollasın ve altına "Dr. Bennett" yazsın bence bir saate yüzlerce talihlisi çıkacaktır.
Sí, hola. Soy el Dr. Bennett.
Ben Dr. Sam Bennett.
Este es el Dr. Sam Bennett.
Dr. Sam Bennett.
Bennet Herreshoff, el presidente de Princefield, estaba llevando una investigación interna a Naomi Walling.
Princefield'in CEO'su Bennett Herreshoff, Naomi Walling hakkında bir iç soruşturma yürütüyormuş.
Bennett Herreshoff te ha enviado.
Sizi buraya Bennett Herreshof gönderdi.
Bennett, cálmate.
Bennett sakin ol.
- Bennett, señor.
- Bennett, efendim.
Carla Bennett, no.
- Carla Bennett hariç.
Carla Bennett me desintoxicó.
Carla Bennett beni temize çıkardı.
Abrió el archivo de un criminal convicto llamado Carla Bennett.
Carla Bennet adında bir suçlunun dosyası çıktı.
¿ Recuerdas que me hablaste de la mujer que te ayudó, Carla Bennett?
Sana yardım eden Carla Bennett isimli kadını bana anlatmıştın, hatırlıyor musun?
Carla Bennett es un objetivo de prioridad número uno.
Carla Bennett şu andan itibaren bir numaralı hedefimizdir.
- ¿ El Grupo Bernett?
Bennett grubu mu?
Bueno Dickie Bennett escapó de Tramble esta mañana. ¿ En serio?
- Dickie Bennett bu sabah Tramble'dan kaçtı.