Translate.vc / Espanhol → Turco / Blanche
Blanche tradutor Turco
846 parallel translation
- ¡ La Plaza Blanche!
Blanche Meydanı!
- ¡ Tengo una cita hoy en la Plaza Blanche!
Bugün Blanche Meydanı'nda randevum var!
"¿ Dónde esta mi molino de viento sobre Place Blanche?"
Nerede Blanche Meydanı'ndaki yel değirmenim
Muy bien, Sr. Flywheel, tiene carte blanche.
Peki Bay Flywheel tam izniniz var.
Vaya, es Blanche Ingram, querida.
- Blanche Ingram, canım.
¿ No te dije que Blanche está decidida con él?
Blanche'in ona göz koyduğunu söylememiş miydim?
Blanche, deja de molestar al Sr. Rochester. Ven conmigo, mi ángel.
Yapma Blanche, Bay Rochester'ı rahat bırak.
Vamos, Blanche, menos frivolidad.
Tamam Blanche, bu kadar yeter.
Dulces sueños, mi valiente Blanche.
Tatlı rüyalar benim gözüpek Blanche'ım.
Mi querida Blanche, ¿ cuándo aprenderás?
Blanche, ne zaman öğreneceksin?
Permíteme, querida Blanche.
Tekrar ediyorum.
¿ Cuál es la actitud que se espera de la Srta. Blanche?
Tüm bunların ışığında Bayan Blanche'ın nasıl bir tavır takınması beklenir?
- Srta. Blanche.
Bayan Blanche.
¡ Blanche!
Blanche.
" Oh, Blanche, si tú no vienes, iré yo.
Blanche, eğer sen buraya gelmezsen, ben gelirim.
- Blanche, ¿ te importaría dejarnos?
- Blanche bir iyilik yapıp bizi yalnız bırakır mısın?
Estás enfadado porque me he llevado a Blanche.
Blanche'ı dışarı çıkardığım için sinirlisin.
Porque desde que llegué a casa, Blanche y yo... nos conocemos bastante bien.
Sinirlisin, çünkü eve döndüğümden beri Blanche ve ben oldukça yakınlaştık.
Y tienes razón, no me gusta... el interés que tienes por Blanche.
Blanche'a olan ilginden hoşlanmadığımı söylerken de oldukça haklıydın.
- Lo dramatizas todo, Blanche.
Her şeyi abartıyorsun, Blanche.
Muy tierno por tu parte.
Çok tatlısın, Blanche.
Helen, dile a Blanche que quiero verla en el estudio.
Helen, Blanche'a söyler misin, onunla çalışma odasında konuşmak istiyorum.
¿ Blanche?
"Blanche öldürüldü"
Y Blanche... yo la quería, pero ella a mí no, así que tenía que morir.
Ve Blanche sevdiğim kadın beni sevmedi o yüzden ölmesi gerekiyordu.
- Hermana Blanche.
- Rahibe Blanche.
- ¿ Hermana Blanche?
- Rahibe Blanche?
Oh, hermana Blanche, estas chicas van a trabajar en su escuela laica.
Oh, Rahibe Blanche, bu kızlar okulunuzda çalışacak.
Gracias, hermana Blanche.
Sağ ol, Rahibe Blanche.
- ¿ Blanche?
- Blanche?
- Blanche está bastante deprimida.
- Bengt nasıl? - Blanche benimle birlikte. Hala çok üzgün.
Tal vez recuerdes a esa morena que bailaba, Blanche LaRue.
Bandwagon'da dans eden şu uzun boylu esmeri hatırladın mı? Blanche LaRue.
Es increíble, Blanche, lo bien que te ves.
Bu inanılmaz, Blanche! Bu kadar iyi görünmen.
¿ Qué?
Nedir, Blanche?
Yo soy Blanche.
Ben Blanche.
¿ De dónde eres Blanche?
Nerelisin, Blanche?
Sí.
Evet, Blanche.
Bueno.
Tamam, Blanche!
Voy a llevar a Blanche al Galatoire para la cena, y después a un show porque es noche de póker.
Blanche'ı bu gece Galatoire'a yemeğe, sonra da şova götüreceğim. Çünkü bu gece, poker geceniz.
Es muy importante para Blanche, es su debilidad.
Bunlar Blanche için önemli, küçük bir zaafı işte.
¿ No se puede molestar a Blanche con detalles?
Blanche detaylarla sinirlendirilmemeli mi şimdi?
Son pieles sin valor. Hace mucho que Blanche las tiene.
Blanche'ın uzun zamandır sahip olduğu ve pahalı olmayan kürkler bunlar.
Ven afuera conmigo, mientras Blanche se viste.
Blanche giyinirken, sen dışarıda bekliyorsun!
Ven conmigo hasta que Blanche termine de vestirse.
Blanche giyinirken, dışarıda bekleyelim.
Esta es mi hermana, Blanche Dubois.
Bu da kızkardeşim, Blanche DuBois. - Nasılsınız?
¡ Blanche!
- Blanche?
Ese es un buen punto, Blanche.
Çok iyi bir noktaya parmak bastın.
No se burle de mí.
- Alay etmeyin. - Blanche'ı sevmiyorum.
No me interesa Blanche.
İstediğim kişi sensin.
- Blanche, haga esto cuanto antes.
Blanche, bunları mümkün olduğunca çabuk hazırla.
¡ Blanche!
Blanche!
¡ Pero qué cosa, Blanche!
Blanche!